- 745 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
HAYAT VE HATIRATIM GİRİŞ
İnsan bu su misali kıvrım kıvrım akar ya…
Üstat Necip Fazıl “Sakarya Türküsü” isimli şiirinin bir yerinde insanı suya benzetiyor, insanın inişlerinden ve çıkışlarından bahsederek, kısa zaman içinde nerden nereye dedirtebilecek bir yaradılışla yaratıldığını tek cümle ile anlatıyor, işte ben fakirin hayatını özetleyen cümle bu cümledir.
Kısa bir süre içinde alt üst olan bir hayatın, bir anda süt liman olması, her şeyin yerli yerine oturması, yani geminin o kadar dalga ve kasırgadan sonra kıyıya sağ salim çıkması, sonra ansızın birden yeniden her şeyin berbat olması hem de eskiyi aratır şekilde. Ankara’ya geliş, maddi ve manevi olarak rahat bir yaşayış, itibar, çevre edinilmesi; sonra… Sonrası malum anlatacağım.
Her şeyi en baştan anlatmalıyım. Eğer çocukluğumu ve aile yaşantımı anlatmazsam ileride anlatacağım hadiselerin iyi anlaşılmayacağını düşünüyorum zira mazidir benim atimi berbat eden. İnsan kendisinin nerden gelip nereye gittiğini en mükemmel bir şekilde keşfedip hakkıyla anladığı zaman inanıyorum ki önce kendisini sonrada çevresindekileri geliştirebilir yahut değiştirebilir. İnsan ki Allahın yeryüzündeki halifesi, zillullah yani gölgesidir. Bizleri yaratılmışların en üstünü yaratarak bizi onurlandıran Allah, bizi sevgili habibi Hz. Peygambere ümmet yapmakla bir kere daha şereflendirmiş onurlandırmıştır. İnsan olarak bu onurun ne kadar farkında olduğumuz tartışılır ama şu bir gerçek ki teknolojinin yön verdiği insan hayatı her gün biraz daha monotonlaşıyor her geçen gün biraz daha birbirimizden uzaklaşıyoruz, birbirimizi anlamaktan ziyade kuyumuzu kazmanın yollarını arayan insanlar olduk ve bu zihniyette olan nesillerin ortaya çıkmasına sebep olduk. Aslında sistemlerin insan hayatına koyduğu kuralların tarihin her hangi bir döneminde insanı yozlaştırdığı anlaşmazlıkların çıkmasına sebep olduğunu inkâr etmemek gerekir. Belli bir zümrenin çıkarlarına göre inşa edilmiş sistemler zaman içinde sos vermeye ve kendi toplumunu yemeye başlamıştır, birçok misal verebilirim buna ama galiba çok derine indim artık kendime kendi hayatıma dönmeliyim.
Okuyacağınız hayat hikâyesi her şeyi ile hakikatin tam kendisidir zira hayatımda zerresi bulunmayan hakikate o kadar muhtacım ki, o kadar susadım ki bu hasretimi inşallah yazdığım bu hayat hikâyem de giderebileceğim. Her şeyi anlatacağım. Doğumumdan bugüne kadar gelen süreci akıcı ve sade bir dille anlatıp yeni yetişen nesillere ibret olması bakımından her yaşadığım olayın sonunda ki değerlendirmelerimi aldığım ibret ve bana kalan tecrübelerle aktaracağım. Şunu her şeyden önce ifade etmek isterim ki hayatta her şeyin hayırlısını istemek gerekir. İlle de olsun da ister hayırlı ister şerli olsun demek cahillikten öte bir meydan okumadır ve biliniz ki Âlemlerin Rabbine meydan okumak hadsizliğin ve şuursuzluğun en iflah olmazıdır.
Ben her şeyi anlatacağım ibret alıp almamak okuyacaklara kalmış ama şunu bir kere daha ifade etmeliyim ki hayatta en kahredici bir hakikat en ferahlatıcı yalandan daha iyidir daha hayırlıdır zira yalanla iman bir arada olmaz hakikatin ise kalesi yıkılmaz.
Gayret bizden muvaffakiyet Allahtan…
YORUMLAR
Bu edebiyat meselesinde,
olayı dışarıdan sempati ile seyreden bir insan olarak,
bir düşüncemi paylaşmak istiyorum sizinle.
Şiiri severim, hikayeyi de...
Yorumlamayı da tabi ki...
Bu aralar şiirlere çok takılmıyorum.
Şiir altında yazılan saçmalıklarla zaman öldürmemek ve
aklımı, düşüncemi, duygularımı boşu boşuna esir etmemek için...
Ancak,
mükemmel şiirler kaleme alan isimsiz şairlerin de hakkını yemek istemem doğrusu.
Nesirlere daha çok takılıyorum bu aralar.
Buraya asılan yazıların tümünü okumaya, yorumlamaya çalışıyorum.
Edebiyat kurallarına uymayanları ve de saçma sapan ideolojilerin esaretinden kurtulamayanları okumuyorum tabi ki.
Siyaseti de çok sevmediğimi belirteyim bu arada.
Bu açıklamaları neden yapıyorum?
Yazınızı okudum.
Hoş bir anlatım üslubunuz var.
Sizi okumak zevk verecek.
Ancak,
burada edindiğim bir tecrübeyi de aktarmadan geçemeyeceğim.
Bu şekilde,
sadece hayatınızı kaleme alırsanız,
sizi okuyanların çok az olacağını göreceksiniz.
Eğer,
hayatınızın evrelerini,
küçük ve sempatik hikayeler ile süsleyip,
bir roman gibi değil de,
bölümler halinde kaleme alırsanız,
inanın çok insan zevkle okuyacaktır.
Zira,
sanal alemin okuyucuları,
biraz sabırsız oluyor maalesef.
Bir tutam hayat tarafından 9/26/2014 11:16:27 AM zamanında düzenlenmiştir.