7
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1360
Okunma
Ölüm her seferinde biraz daha açık konuşuyordu benimle ve ben her seferinde
Sonbaharın dökülen yapraklarını biraz daha anlamlı buluyordum günün her saatinde
Ölü bir karga gözlerimin içine bakıyordu bir Pazar sabahı, rüzgarlar dağıtırken saçlarımı Bir vapur daha kaçırmıştım işte ve anlayamıyordum nasıl oluyordu da Bu sıcakta ben bu kadar üşüyordum. Aklını kaçırmış olan şu adamı defalarca görüşümden sonra
Bu gün her seferkinden biraz daha akıllı gözüküyordu gözüme
Ve diğer insanlar biraz daha çılgındı sanki
Yalın ayak dolaşan çocukların gülüşmeleri çığlık gibi geliyordu
Onlarda olup da bende olmayan neydi. düşünceler daha bir ağır hava ciğerlere girince
Kurşun oluveriyordu.
Sevdiğim kadının gözleri düştü gözlerime onu ilk defa tanımıştım işte bu vapur seferlerinden birisinde
Saçları bir bayrak kadar hür, etekleri bir şeyler anlatıyor, elleri martıları doyuruyordu
Güzel olabilmek bu kadar kolay mıydı? Bir ayna bulmam gerek diye düşündüm
‘’hanım teyze ver şu aynayı saçlarında ki aklar kar taneleri kadar beyaz ‘’
Yürüdüm adım adım, cesaretin soğuk yüzüne rağmen vapuru döven çılgın dalgalar kadar
Cesur oluverdim bir anda , o beyaz demirleri tutarak duruverdim yanında
‘’ martılar kadar hür olmak isterdim ‘’ dedim, Bana baktı bir an sonra kafasını çevirdi
‘’ onlarda senin kadar tok olmak isterlerdi’’dedi gülümsedi.
Beynime ziftler akıyormuş gibi kaldım bir anda, devam ettim sözlerime ‘’onların koca bir
Denizi, var balıklarla dolu bir deniz bu kadar zor olmamalı tok olmak’’ dedim
‘’ seninde koca bir şehrin var bu kadar kolay mı tok olmak senin için ’’ dedi
Ve o an dedim ki kendi kendime ‘’saçının her bir teli beni mutlu etmek için yeterliydi
Bu kadının’’, sefaletin her türlüsüne karşı onun elinden yediğim ekmek tanesi kralların sofralarında bir şölene davettir benim için, varsın gökyüzü mavi olmasın,
Varsın sıcaklar mevsimi beni bulmasın
Yalnız o baksın gözlerimin içine dünyanın bütün çirkinliği içinde kırmızı kazakları
Hiç çıkmasın dolabımızdan,eline batabilecek olan hiçbir gülü yetiştirmem ben
O olsun da ‘’ben’’ kelimesi geçmesin dilimden.