- 648 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Çocukluğum 7
Pazarcılık demek yırtıklık demek, bağır, bağırabildiğin kadar
Terbiyenin tüm perdelerini yırtarsınız.
Yanında kızı olan kadınlara;
teyze kızını bana versene derdikte, teyzelerde gülerdi, kızları daha bir.
Ne eşşektik be.
Gazi mahalesine doğru yola koyulur, esentepede bayır aşağı üç tekerlekli arabanın ön tekelini kaldırıp, yıldırım hızıyla koşarak freni patlak bir araba gibi tatlı isteyenleri bile umursamadan uçardık.
Amcam Dilaver’de aramıza katılınca, ayrılmaz üçlü olmuştuk.
Asıl adı Dılgeş benden sadece üç ay büyüktü. Baba 16, anne 13 yaşında evlenince benden küçük bir halam bile olmasına şaşırmazsınız herhalde, beraber büyüyorduk.
Sabah ilk tatlılar çıkınca tadı çikolata gibi olur, bu tadı daha sonra hiç bir tatlıda bulamadım.
Sebebi de işletmelerin masrafı azaltma çabası.
Beraber çıkardık ve çoğu zaman ayrılmazdık birbirimizden.
Müşteri tatlı almaya geldimi paylaşılamazdı.
En sonunda sıra yapmaya karar verdik.
Müşteri kime gelse, sırası olana yönlendirecektik.
Bir iki öyle oldu ama yine sıra bozuldu.
Ben ayrılırdım onlardan.
Akşam oldumu tatlılar elde kalırdı. Yarı fiyatına bağıra çağıra satardık pazarda.
Diyer tatlıcılar iyice bize takmaya başlamıştı.
Ama hemen parlamaya hazır 3 deli fişektik, kimse bulaşmaya cesaret edemiyordu.
Her an kavga etmeye müsaittik.
Sanayi sitesine giderdik, bütün bloklarda dolaşır başka tatlıcılar geldimi hemen posta koyardık.
Sakallı bir abi vardı, bir seferinde dilgeş amcam sakalından tutup tehdit etmişti.
Ama sorsan şimdi pişmandır pişmanım.
Insanlar ekmek parasının derdinde biz ise keyfimizin.
Biz bu işi sırf konfeksiyondan ve kıstırıldığımız o dükkanlardan kurtulmak için yapıyorduk.
Ama ne kadar da işi boş versekte Fenada kazanmıyorduk. Konfeksiyonda çalışan bir işçiden kat kat fazla kazanıyorduk.
Havalar soğusun isterdik, soğuk havada daha çok tatlı satacağımızı düşünürdük.
Ama yağmurlu bir günde iç çamaşırlarımıza kadar ıslanınca, üçümüzde işi bıraktık.
Gençlikte edilmeyen kavgalar
Geceleri uykuları böler
Sineye çekilmiş her bir söz
Ömre zarar.
Mantık yok, haklıysan vur ve kurtul.
Haksızlığa karşı bir yumruk bin kelimeye bedel.
Akıl başa gelince,
ayrıntılarda sonrasını düşünürsün....
Şu Sözcükler geçmişten çıkıp yazıya yapıştı
Gençlik deli kan, deli baş.