- 1173 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Ne yaparsan o sana geri donecektir
Allah bir zamanlar insan kiliginda yeryuzunde dolasiyormus. Kimse ona selam vermiyor, hatta bircogu onu tanimiyormus.
Halkin arasinda dolasirken; "Acaba bu halkin bir seye ihtiyaci var mi? Kazanclari bereketli mi acaba? " diye dusunmus.
Anlamaya karar vermis. Bir sure tek basina dolasmis, soracak birisini bulamamis. Ertesi gun meleklerini yaninda goturmus; onlar halkla konussun ve sonra ona anlatsinlar diye. Eger bir duzensizlik varsa onu ogrenip duzeltmek istiyormus Allah...
Allah bir gun dolasirken, zenginler onu evlerine konuk etmisler. Onlar zenginliklerini ve cocuklarini gostermek istiyorlarmis.
O ulkede cok cok yoksul bir adam varmis.
Yoksul adamin evinde, biraz un ve kuluckaya yatmis bir tavuk disinda hicbir seyi yokmus.
Fakir adam, Allah`i evine davet etmeye karaar vermis;
"Bana dua eder, iyi dileklerinde bulunur. Ben de bu yoksul hayattan kurtulurum." diye dusunmus.
Kesin kararini verdigi gun, karisina demis ki:
"Hanim! Ben Allah`i evimize davet etmeyi dusunuyorum."
"Bey, ben sana ne diyeyim! Evde yiyecek hicbir seyimiz yok, sen baskalarini konuk etmek istiyorsun."
"Ben sadece Allah`i konuk etmek istiyorum. Undan ekmek ve suyu bol bir un corbasi yap. Ne yedigimizi ve nasil gecindigimizi gorsun. Belki bize dua eder, bizi odullendirir."
Kocasinin bu sozlerine sasirmis kadin:
"Bey! Konuklara sulu un corbasi yapilir mi? Yoksullar bile evlerine konuk cagirdiklarinda tavuk keser, borek yapar, yagda yumurta pisirirler. Bir gun olsun, yoksulluktan uzaklasmak isterler."
"Ya... Biz seninle..."
"Konugun oturmasi icin sandalyemiz bile yok!" ...
Kari-koca, bir sure iste boyle tartismislar. En sonunda koca, hanimina sozunu dinletmis.
"Sen bir borek yogur; sade olsun. Bir de eksili corba yap. Ben de o kuluckaya yatan tavugu keseyim. Etini pisir. Gelen konugu doyuralim. Hem o yasli biri. Ne kadar yiyebilir ki? ... "
Kadin adami dinlemis. Sivamis kollarini, elemis ununu, pisirmis boregini. Eksi corbayi da ocagin ustune- kaynamaya-koymus.
Adam henuz, kuluckada yatan tavugu,tutup kesmeye gitmemis ki; Allah melekleri ile beraber gelmis. Yoksula konuk olmuslar. Yoksul adam ve hanimi, bu durumu beklemiyorlarmis. Sasirmislar!
"Breee... Ne yapariz. Bu kadar insani nasil agirlariz? "
diye yakinmis ev sahibi kadin.
Allah, eve bakmis... Yoksul mu yoksul, bombos bir ev.
"Caliyi sursen, dikeni bir yere takilmaz! "
Ev sahiplerine bakmis Allah. Kari koca korkmus! Akillari gitmis, dilleri tutulmus. Oylece duruyorlar.
O an Allah elli kisinin doyabilecegi bir sofra dilemis. Elli kisinin doyabilecegi yemek gelmis.
Gelen konuklar sofraya oturmuslar. Hem yemegi yemisler, hem ev sahibi kadini ovmusler.
Boregi,eksi corbayi, nasil guzel pisirdigini uzun uzun ovmusler.
Sundan bundan konusmuslar.
Allah onlara; nasil gecinebildiklerini, cocuklarinin var olup olmadigini, yok ise cocuk isteyip istemediklerini sormus.
Ayrica "Mal, mulk ya da umut ister misiniz?"diye de sormus Allah.
"Allah`im, biz ikimiz cok yoksuluz. Bu dunyada hayatimiz boyle gecti. Hicbir seyimiz olmadi. Acliktan olmeyecek kadar kazaniyoruz. Eger karima ve bana bir iyilik yapmak istiyorsan, bize yaninda bir yer ayir. Yanina, yukariya geldigimizde, bizim de bir yerimiz var oldugunu bilelim. Biz bu hayati orasi icin yasiyoruz."
Allah demis ki:
"Ben size yukarida- kenarda en guzel olan bir yer ayirdim."
Kutsal melek, yoksul adama fisildamis:
"Allah`a soyle, sana bahcesinden bir elma agaci versin. O oyle bir elma agaci olsun ki; insanlar ondan elma koparmaya kalkistiginda, yapisip kalsinlar. Sen gelmeden bir turlu kopmasinlar elmadan.
Bir deste de oyun kagidi iste. Bu oyun kagitlari ile herkesi yenersin."
Adam yoksul ve biraz da saf oldugu icin, hemen onu dinlemis; Allah`tan bir elma agaci ile bir deste oyun kagidi istemis.
Allah elma agacini ve oyun kagitlarini vermis ve demis ki:
"Kim o agactan elma koparmaya gelirse, ona yapisip kalsin; ta ki sen `Sal onu!` diyene kadar ". Kim ki bu kagitlarla oynamaya kalkarsa; en usta oyunculari bile yensin. Hic kimse, hicbir zaman onu yenemesin !"
Gelen konuklar kalkmis. Genis dunyayi dolasmaya, dogruyu ve yanlisi gormeye cikmislar...
Yoksul adam ile karisi yatmislar, konuklari ile gecirdikleri aksam yemeyini konusuyorlarmis. Kadin demis ki:
"Bey ! Allah evimizdeyken ondan bize zenginlik vermesini isteseydik. Biz de zenginler gibi yasayalim da gorelim; onlarin hayati mi, bizimki mi kolay?..."
Adam cevap vermis:
"Ben de cok dusundum bana zenginlik vermesini; ama dusundum ki o is icin bile akil,sabir ve bilgi gerekiyor. Onun icin istemedim. "
"Sen zenginlerin bizden daha akilli oldugunu mu dusunuyorsun? Onlar hicbir sey bilmiyorlar ! Her seyi para ile yapiyorlar. Paran var ise, herkes seni sayip sever. "
Adam karisina kizmis:
"Kadin akli iste, hicbir ise yaramaz. Onun icin ben, sadece benim yapabilecegim isi istedim. Kadinlar her seyi bilemez. "
Kadin yanit vermis kocasina:
"Zengin kadinlarini goruyorum. `Zengin adamin karisi`desinler diye, gerekli gereksiz yere para harciyorlar. "
Kari-koca bir sure didismisler. En sonunda uyumuslar...
Sabah olunca adam kalkmis. Oyun kagitlarini almis. Kumar oynamak icin adam aramaya cikmis.
Allah ona "Kumar oynama!"diye ogut vermis ama o, kumarda cok kazanacagini dusunuyormus. Sonunda kumarcilari bulmus. Kumarcilar, adami biraz budala ve beceriksiz sanmislar. Oynamaya baslamislar.
Yoksul adam Allah`in verdigi kartlarla oynadigi icin onlari yenmis. Tum paralarini almis. Yeni giysiler almis. Giyinip kusanmis, evine gitmis. Aradan uzun zaman gecmis; yirmi-otuz yil kadar. Bir gun aniden Azrail cikagelmis. Yoksul adama olmesi icin hazirlanmasini soylemis.
Yoksul adam:
"Amaaan ! Iyi yasamaya yeni baslamistim. Sen ise olmemi istiyorsun. Hic olmazsa on yil bekle. "
"Pazarlik yok ! Hazirlan, simdi canini alacagim ! "demis Azrail.
"Mademki oyle, bekle biraz, karimla ve malim mulkumle vedalasayim. Cunku ben onlari guclukle kazandim. Calismaktan hephasta oldum. Diger insanlar gibi uyumadim. Simdi onlarla vedalastiktan sonra obur dunyaya gidecegim ve sonsuza kadar uyuyacagim. "
Azrail, Allah ile beraber daha once yoksul adamin evine konuk geldiginden; razi olmus. Adama, vedalasmasi icin izin vermis. Azrail oturmus, adami beklemeye baslamis. Azrail, adami beklerken, elma agacina bakiyormus. Agac o kadar cok meyve dogurmus ki neredeyse dallari kirilacak. Azrail kalkmis, kendine bir elma kopartmak istemis. Ama tuttugu elmaya yapisip kalmis eli. Elini bir turlu kurtaramiyormus elmadan. Baslamis bagirmaya.
"Aman be arkadas ! Ben elimi elmadan kurtaramiyorum. Ne olur gel de bana yardim et !``
Bu arada yoksul adam, onu bekleyen Azrail`in yanina donmus. Demis ki
´Sana neden yardim edeyim ki.
Sen benim canimi almaya gelmedin mi.
Eger bana yasamam icin on yil daha zaman verirsen, seni kurtaracagim. Yoksa burada ac ve susuz oturursun. Ben de sana hic acimam! Eger Allah seni kurtarmaya gelirse, bende ona yalvaririm. O da bana daha fazla omur verir.`
Azrail dusunmus ve demis ki.
´Sana on degil otuz yillik omur verecegim, yeter ki beni kurtar ki, ben de gidegim. Allah´in diger islerini goreyim. Cunku islerimiz cogaldi. Dinlenecek zamanimiz bile yok.`
Elmaya yapisip kalan Azrail, adama otuz yillik omur sozu verdigi icin yoksul adam elmaya.
´Sal onu !´demis.
O an, elmaya yapisip kalan Azrail, ozgur kalmis. Yoksul adam Azrail´in gidecegi yola kadar ugurlamis. Allah´a cok cok selam goturmesini soylemis.
Otuz yil daha gecmis. Bir sabah, erken saatlerde yine gelmis Azrail ve adama demis ki.
´Haydi dostum... Artik bibirimize yalan soylemeyelim ve pazarlik yapmayalim. Cunku senin yuzunden otuz yil once Allah´la cok kavga ettim. Simdi canini alacagim !´
Yoksul adam Azrail´e bakmis. Bu defa kandiramayacagini anlamis. Oyun kartlarini gogusune koymus. Karisi ve mali ile vedalasmadan Azrail ile beraber yurumus. Yururken, birden yere yigilmis! Ve yoksul adamin ruhu goge dogru yukselmis.
Gokyuzune varinca ilk once kara sudan geciyormus. Orasi sonsuzlugun oldugu yermis. Orasi seytanlarla doluymus. Seytanlar, tutup kara suya batirmak icin oradan birinin gecmesini bekliyorlarmis. Yoksul adam Azrail ile beraber kara suya yaklastiklarinda, tum seytanlar suyun ustune cikmislar, yoksul adami tutup, hirpalamaya baslamislar. Seytanlar bir yandan cekistiriyormus, Azrail diger yandan cekistiriyormus adami. En sonunda, yoksul adami, kara suya cekmisler...
O zaman adam demis.
´Sizin dunyanizda yasamam icin beni guzel cektiniz. Simdi aranizda en iyi kumar oyuncularini getirin de biraz oynayalim ve gucumuzu olcelim. Ben sizi yenersem eger, cennete gidegim. Beni yenerseniz eger, sizinle kalacagim.`
Seytanlar razi olmuslar. Iclerinden biri, adamla kumar oynamaya baslamis...
Oynamislar, oynamislar ve ... En sonunda adam, seytani yenmis.
Digerleri yeniden arkadaslarina saskinlikla bakmislar.
´Bu meslekten en iyi anlayan ve en iyi oynayan arkadasimizdi...
Nasil oldu da yenildi´
diye soylenmis seytanlar. Bir baska arkadaslarini oyuna sokmuslar.
Oyun, yeniden baslamis.
Oynamislar !... Oynamislar !... En sonunda o seytan da kaybetmis. Bir digeri... Bir baskasi...
Derken adam kirk seytani da yenmis. Onlari kendine tutsak almis.
Tutsak ettigi seytanlarla beraber, cennete dogru yurumus adam. Cennetin kapilarini gecmis. Son kapiya geldiginde, adam, kapiya vurmus ve kapidaki melege demis ki.
`Bana cennetin kapisini ac; cunku ben geldim. "
"Defterlerimizde seni okuyamadim. Belki de cennetlik degilsin.." demis melek.
Sasirmis yoksul adam:
"Neden cennetlik olmayayim ! Allah bana konuk oldugunda bana cennetin en guzel yerini soz vermisti. "
"Aaa... O sen misin ? " demis melek.
Tanimis yoksul adami. Acmis cennetin kapisini...
Yoksul adamin arkasindaki yirmi seytani gorunce, sasirmis melek.
"Neden yalniz degilsin ? Burada sadece sana yer var. "demis.
"Olsun. " demis yoksul adam. "Kagit oynamak icin ben seytanlari da getiriyorum. Tek basima ne yapayim bu cennette ? "
Cennette her sey hazirmis. Is yokmus, guc yokmus, calisma, ugrasma yokmus.
Yoksul adam dusunmus, kendi kendine soylenmis:
"Ben yoksul bir adamim. Hep calisip cabalamaya, ugrasmaya, kazandigimi yemeye alismisim. Burada bos bos ne yaparim ? "
Kapidaki melek direnmis:
"Seni bu yirmi kisi ile beraber iceriye alamam. Sen gir ve sana ayrilan yerde yat. Bunlar ise nereden geldilerse oraya gitsinler. "demis.
Yoksul adam diretmis:
"Ah be melek ! ...
Ah be kapici ! ...
Neden inat ediyorsun ?
Hem sen unuttun mu ?
Ben sadece Allah`i konuk olarak davet etmistim. Ama O, yirmi yakini ile gelmisti ...
Ben, yoksul bir adam oldugum halde yoksul evimde sizi agirladim. Simdi siz her seyin bol oldugu Allah`in bu cennetinde, yirmi kisiyi agirlayamiyorsunuz, olur mu ? "demis.
Kapidaki melek, caresiz acmis cennetin kapilarini. Hepsini cennete almis...
"Iyilik edersen iyilik, kotuluk edersen kotuluk bulursun ! "
"Ne ekersen, onu bicersin ! "
Not: Amacim kimseyi incitmek degil, sadece hikayenin icerigine kulak verin.