kurtlar ve kuzular...
Taraflaşmanın zemini hiç bu kadar net olmamış olmalı. Bir tarafta kafa kesen ve top oynayan, karşısında varsaydığı insanların yüreğini çıkarıp yiyen Çeşitli paramiliter örgütler. Diğer tarafta ise başka bir emperyalist politikanın taşeronluğunu üstlenmiş anti emperyalist söylemlerini kendine kaldıraç etmiş kesimler. Tabi doğrudan savaşanların ardında savaşı koordine eden emperyalistleri ve savaşın asıl muhatabı olan Ortadoğulu emekçiler göz ardı edilmemelidir. İnsan genel sosyolojik ve psikolojik kabiliyetlerini enine boyuna çözümlemiş olan emperyalizm Hollywood sinemasının en “nadide” örneklerine baş vurup dünya halkları üzerine de hegemonya kurma çabalarını iyi ve kötü karşıtlığını yoğun bir biçimde işleyerek sürdürmektedir. Perspektifler ortadadır kötü beyaz bir zeminde siyah bir nokta gibidir. İyiler ve kötüler olabildiğince bariz bir biçimde ortadadır. Tabi iyilerin ve kötülerin bu derece ortada olması aynı zamanda durumun ne derece kurmaca olduğunu da ifşa etmektedir. Sizleri bilmem ama ben kurt sürüsünün kuzuyla dövüşünü adil bulmam, üstelik ortalıkta tam teçhizatlı bir kuzu da yokken. Kurt ile kuzu diyalektiğinde ortalama bir aklın tercih hakkı yoktur. Kimlerin hangi tarafta olacağı ve hangi sloganları dillendireceği çok öncesinden belirlenmiştir. Hangimizin tarafı bugünden çeşitli rasyonel analizlerin ve öngörülerin bir sonucu olarak açığa çıkmıştır ki. Düşünülmeye değer bir gündem çünkü bugün taraflaşmanın biçimi ve özünü bilmek nasıl bir politik hattın izleneceğini de daha basitleştirmektedir. Kötüler, mazlumlar, yoksullar, mağdurlar, sömürülenler, sömürenler, ağalar, patronlar, emperyalistler, her yerde farklı bir kostümle hayat bulun emek sermaye çelişkisi. Tüm kostümlerin ardından kolektif üretimin kolektif tüketime dönüştürülememesi gibi ekseri yatlı bir akıl yatmaktadır. Yaratılan iyiler ve kötüler ise antagonist olarak nitelendirilen ve çelişkilerin özü olan emek sermaye çelişkisinin görünürlüğü engellemekle görevlilerdir. Neticede ortada bir etki vardır etkinin yarattığı enerji doğal olarak karşısında farklı bir enerji yaratmaktadır. Karşısında oluşan enerjiyi engelleyemeyen otorite durumun kontrolünü yitirmemek için açığa çıkan enerjiyi daha önceleri daha az zararlı bir kanala aktarmak gibi amaç güdülüyor ken bugün doğrudan kendisini ihtiyaç haline getirebilecek bir rotaya evirmektedir. Direk yada dolaylı…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.