ŞAİRİN SİYASİ YOZLAŞMASI
Sevgili gönül dostlarım;
Sizlerle uzun zamandır aklıma takılan fakat ancak bu gün dile getirmeyi uygun bulduğum birtakım düşüncelerimi paylaşmak istiyorum. Öyle ki yaşananlar şairin siyasi yozlaşması gibi geldi bana . Hani hep deriz ya ,insanlar takım tutar gibi siyasi fikir sahibiler ve bir türlü at gözlüksüz bakamıyorlar etraflarına. Belkide böyle olsa gerek.
Arkadaşlar,birbirimize bu sitede yazmış olduğumuz şiir ve yazılardan dolayı yorumlar yazıyor,şiirin içeriği ya da bize düşündürdükleri hakkında paylaşımlarda bulunuyoruz. Ama ne var ki aklımızın bir köşesinden sabit düşüncelerimizi atamıyoruz. İşte siyasileşmek, takım tutar gibi siyasi parti tutmak ya da savunmak da tam burada başlıyor. öyle ki bunu gözlemlemek pek te zor olmuyor. Atın ortaya bir yazı ya da bir şiir göreceksiniz hemen farklılıkları.
Ben nasıl anladım ya da algıladım dersiniz, işte şöyle; Ne zaman bir aşk şiiri yazsam bakıyorum tüm dost ! kalemler yorumlarını esirgemeden sayfamı ziyaret ediyorlar ve o güzel düşüncelerini benimle paylaşıyorlar ve ben de bu durumdan son derece memnun oluyorum. Sanırım sizler de bu konuda benimle hemfikir olmalısınız. Aynı durum dostluk ve arkadaşlık üzerine yazmış olduğum şiir ve yazılar için de geçerli. O durumda herkes dostum ve arkadaşım oluyorlar ve yine kıymetli yorumlarını benimle paylaşıyorlar. Bu sözlerimin serzeniş veya alaya almak gibi bir amaç için yazılmadığı sanılmasın lütfen. Sadece gerçekte bu durumun neler algılamama sebep olduğunu izah etmek amacı ile olayları bu kadar açmakdır niyetim. Elbette yapılan tüm yorumlar bir kelime bile olsa benim için çok önemli. Yazanlara saygı duyuyor ve alınması gereken dersler varsa mutlaka alıyorum bilmenizi isterim.
Bakın bu gün dünyanın çok değer verdiği ve ülkemizde değeri ve vatanseverliği son yıllarda ancak anlaşılabilen ve tartışılabilir hale gelen bir büyük isim Nazım Hikmet Ran ile ilgili bir şiir yazdım. Üzülerek gördüm ki ,Online olmalarına rağmen birçok Dost! kalem sayfama küçücük bir not iliştirmemişler.
Burada benim beklediğim yorum şiirin niteliğinden çok niceliği olacaktı. Bunun için üzüntümün normal olduğunu sanıyorum. Çünkü andığımız, başlık olarak değindiğimiz şahsiyet bir şair ve bizler de hasbel kader bir şekilde şiirlere ve şairlere gönül vermiş kişileriz. Tam bu noktada biraz "Ahde Vefa" dediğimiz husus dikkate alınmalıydı diye düşünüyorum.Şiirin iyi yada kötülüğü ikinci plandadır bence.böyle de olmalıdır.
Bütün bu olanları ben siyasallaşan kimliklere ve sanattan çok kalemşörlüklerin yapılmaya başlandığı gerçeğine bağlıyorum. Nazım Hikmet’in kişisel dünya görüşünü beğenmeyebilirsiniz. Ateist ve dinsiz olduğunu düşünebilirsiniz. Ancak bu durum yorumlarınızın yapılmamasını gerektirir mi sizce. Sadece şair yönünü ele alınıp birşeyler paylaşılamaz mi idi ne dersiniz. Bakın bu sitede birçok arkadaşım ile aynı fikirde olmamamıza rağmen birşeyleri paylaşabilmekte ve güzellikleri alkışlayabilmekteyiz. Hoşgörüyü kaybettiğimiz an benliğimizi kaybedeceğimizi unutmayınız.
Sonuç olarak ;bizler biraz düşünen ve düşündürebilen, azıcık mürekkep yalamış kişiler olarak ,lütfen siyasi düşüncelerimizi yeri geldiğinde bir tarafa bırakarak gerçeklerde ve hasletlerimizde birleşelim. İnanın daha güzel bir ortamda zevk alarak yaşamımızın renklenmesini sağlayacak ortamı yakalayacağız.
Bu düşüncelerle herkesi saygı ile selamlıyorum.
YORUMLAR
Degerli dostlar,edebiyatımızda,Hiciv Şiirleri,yani taşlama şiirler vardır,zevkle okuruz,her konuda yazılmıştır.Madem bu toplumun içindeyiz,yaşıyoruz,her türlü olumlu yada olumsuzluklardan etkileniyoruz,bu olumlu yada olumsuzlukları şiire dökmek kadar doğal bir şey olamaz.Ancak okuyan yada yorum yazan dostlar saygı duymalıdır,karşıdakini kırmadan yorumunu bir şekilde yazabilir.eleştiri bazında yorumda güzeldir,ben dikkate alırım şahsen.Cemil Yıdız dostun parmak bastığı sorunuda bu yönde algıladım.Teşekkür ediyorum kendisine.Sevdalarımızı,kahramanlıklarımızı,hüzünlerimizi-olumsuzluklarımızı dile getiren kalemlere selam olsun.Bu düşüncelerle,hangi siyasi düşüncede olursa olsun sitede bulunan ve ziyaret eden şiir dostlarınıa selam ve saygılarımı sunuyorum.Güzel Günlere.
Hoşgörüsüzlük , toplumdaki kamplaşma ve yozlaşma neticesinde insanlar kendilerini ifade etmeye bile korkar hale geldiler ki burası bir Edebiyat sitesi ve edebi şeylerden söz etmek gerekir;tıpkı sizin yazınıza sebep bu halde olduğu gibi. Şahsım adına şunu söylemek isterimki dost İçinde siyaset ve şovenist nidaların geçtiği hiçbir şiire yorum yazmamayı tercih ediyorum ve açıkçası okumak bile istemiyorum gönül alma babında mutlaka ki güzeldi , eline sağlık vb. gibi ifadelerle geçiştirdiklerim olmuştur ama ben bu siteye ruhumu dinlendirmeye, çirkikin liklerden , yoz düşüncelerden, kamplaşmaktan uzak olmak için , maddenin ruhumuza açtığı yaraları birnebze olsun kapatmak için ;mananın derinliklerinde birşeyler paylaşmak için geliyorum. Fakat her geçen gün bu sitenin bir siyaset meydanına dönüştürülmesi çabaları ,insanları bu güzellikler ve paylaşım ortamından uzaklaştırmakta.Biz gönül insanları olarak kılışların çekildiği ve bir savaş alanını andıran bu tarz ortamlardan çok hoşnut olamıyoruz.Amacımız Sanat, Mana ve dostluk adına bir paylaşım olmalı .
Bu haklı serzenişinize sonuna kadar katıldığımı bilmenizi isterim.
Selam ve Saygılarımla
" Hoşgörüyü kaybettiğimiz an benliğimizi kaybedeceğimizi unutmayınız.
Sonuç olarak ;bizler biraz düşünen ve düşündürebilen, azıcık mürekkep yalamış kişiler olarak ,lütfen siyasi düşüncelerimizi yeri geldiğinde bir tarafa bırakarak gerçeklerde ve hasletlerimizde birleşelim. İnanın daha güzel bir ortamda zevk alarak yaşamımızın renklenmesini sağlayacak ortamı yakalayacağız.
Bu düşüncelerle herkesi saygı ile selamlıyorum."
KATILIYORUM VE DİYORUM Kİ İNSAN OLMASI ÖNEMLİ.
SAYGILAR
Sayın Cemil Bey, ne kadar güzel açıklamışsınız.Malesefki bazılarımız eleştiri yaparken belirli kamplaşmalara göre hareket etmektetir.Yazıya ya da olaya geniş bir persfektiften bakmakta, nesnellik baglamında yaklaşmaktan kimseye zarar gelmez ki; objektif degerlerle subjektif yamaları çarpıştırmadan da verilmek istenen açığa çıkmaz.
''Bütün bu olanları ben siyasallaşan kimliklere ve sanattan çok kalemşörlüklerin yapılmaya başlandığı gerçeğine bağlıyorum.'' demişsiniz ve yerinde bir saplama.Kendini Atatürkçüyüm deyip diğer bu tür makalelere katre katre katılanlar yorum yapanlar ,modasal travmaların seçkiye düştüğü bu donemde nedense karşıt tutumları ve/veya gerçekleri balçıkla sıvamaya çalışmaktatır.
Tenkit dozunda , yazı asıl ayarında ve sapma fikirleri empoze etmediği sürece ne tür şikayet alırsa alsın kurul tarafından özenle saklanmalıdır.
Bendeniz sisteme eklemiş oldugum makale yönetim tarafından silinmiştir.Gerekçe ; provoke edici bulunması.Ben buna anlam getiremedim.Türkiye'nin geçmişinde olan bir olayın alıntılarla anlatılması ve bu alıntıların belirtilmesi ragmen.
Malesefki bu gerçekleri kaldıramayan kalemşörler vardır
Ne mutlu yazı yayından kaldırıldı.Bana yazıyı soranlara utandım söylemeye kendimi çekinerek asim bir sitede bayzal derecede durular.
Ne acı...ne acı
edebiyat siteleri gönül güzelliklerinden sızan damlaları paylaşmak için vardır ve onun için bir aradayız..merkezimiz ,odağımız insandır..insanları siyasi görüşüyle değil ruh ve gönül zenginliğiyle değerlendirmeliyiz..sözlerinize tamamen katılıyorum..bu ayrımı herkes yapsın ama şair ruhlu insanların yapmaması gerekli..çünkü bizim işimiz insan ruhu..selamlar..
önce bir merhaba diyerek oturayım sofraya
sonrada başlıyalım sohpete ve sözü sizlerden devralayım ve diyeyim ki ;attığın başlık biraz anlamsız gelmiş ama niyetine uygun olmuş,siyasi yozlaşma bir düşüncenin karşısındaki gerici düşünceyle harmanlaşmasıdır hata onlaşması ve ondan da geri olmasıdır.
pek doğal ki şairlerin ve yazarların çoğu bir sınıfa mensupturlar ve bulundukları sınıf ya proleteryadır yada burjuvazi şairin şiirine bunlar yön verir.
okuduğum bütün yorumlarda bu eksikliği gördüm kaldı ki nazım ve diğer bir çok şair saflarını büyük oranda belirlemişti bu konuda bazı eksikleri ve uzlaşmacı yanı olsada usta bir şairdir.
zaten dizeleriinin çoğunda sınıf tavrını ortaya koymuştur.
insanların ilk önce bu ülkenin komplaeks bir ülke olduğunu kabullenmeleri gerektiğine ve bununla kendi kimliklerinin dışında yaşayan kimliklerle iç içe olduklarını kavramaları gerektiğinin gerçekliğne inanıyorum,sadece şiirle ve şairle değil yaşam tümüyle kavranmalıdır.
yukarıdaki bir kaç eleştirye baktığımda hep aynı kalıbın içinde şekilleniyor aslında yazının içinde kendiyele çelişen onlarca insan var ve bir gün bile bu çelişkilerini görmek istememişlerdir,dost olmak zor iştir şiirinle dost olamk istiyorsan onu n'için ve kim için yazdığını bilmek zorundasın
işte özelde tartıştığınız yada onun kadar iyi olmaya çalışırken onun n için mücadele ettiğini görmek gerekir,
ve onu ilerletmek ve yaşatmak niyetinde olan bütün şairler onu ilerletmek zorundadır aksi olduğu zaman onu tüketmiş olursunuz.ve yarın tartışacağınız bir şari bile olmaz...
şunu da tekrar hatırlatmakta fayda var herkes bir taraftır
tarfsız bir insan oğlu varsa oda bebekler ve çocuklardır
...
okuduğum bütün şiirleri kim ,nasıl ve kime yazmış diye bakarım,
yani sınıf tavrıyla bakmaya çalışırım.
içinde insanlık namına bir şey olmayan ırkçı ,şoven şiirleri okumam hatta bunları yeri geldiğinde yerden yere vururum,yani bunların yaptığı eleştirdende hayır gelmez çoğu zaman
konuya kendi idolojik ve politik görüşlerim penceresinden bakarım ama yeri geldiğinde hattımı eleştirmesinide bilirim
konu aşk doğa tabiatsa bunu bazen es geçerim,şair ve şiirin hakkını veririm ama gene de kişinin kimliğini unutmam,unutursam işte o zaman başlıktaki konuma gelirim,
ve yozlaşırım
birde yazını gözden geçirip tazelersen sevinirim ki taş adresini bulsun.
birde yorumlarda şunalara izin vermezsen sevinirim
eline sağlık ,güzeldi,kalemin daim olsun ,
vs vs bu ne seni ilerletir ne de onları ,
esnek olma demiyorum ama tamamende uzlaşmacı olma
bak mesela benim bir önceki adresimi beni bilgilendirmeden
silmişler neden ve haber yokken işte sana darlaşmaya tipik bir örnek bunlar ne kadar iyi yazarsa yazsın ilerleyemezler
umarım anlata bilmişimdir...
Şiirde evenselliği yakalamak ve hep o dille hareket etmek,belkide şiire yapılan en büyük iğliktir.Değerli şairlerim bilirsiniz şiirin menşesi yoktur.Coğrafyalara sığdıramazsınız,sınır koyamazsınız.Çünkü şiir sizi yargılar.Şiir evrenselliğini kayıp ettiği zaman siyesalleşir ve özelliğini yitirir.Şair şiirinde ki uslubunu elbette kendi düzenler kontrolü ondadır.Ama neolursa olsun bu kocaman dünyamızda her şey kirlendi ne olur şiirimizi kirletmeyelim.Hepinizi selamlıyorum.
Aydın okuduğunu kafasındakine göre değerleyebilir. Ancak yazarın ne yazdığını kafasına göre değilde, anlamak için okunmalı. Yeni bir tez ve kavramlandırma içinde mi? bilimsel mi? yoksa duygusal ve öğüte eğimli mi? gibi çalışmaları iyice bir anlamalı, sonra kendi muktedirliği ile şablonsuz realite açısından değerlendirmelidir, hatta o konunun muktediri olamayacağımızı bile teslim etmeliyiz. oysa biz meseleyi bile anlamadan çala kalem yoruma girişmekteyiz gibi. okurun ya dinler anlar öğrenir olması yada muktedirse muktedirliğini ortaya koyan bir yaklaşımda olması gerektiğini ben de paylaşmaktayım.
selamlar...
Üsdat, genelde eserlerini okuyorum, ama o eserini okummıştım, bu hususu daha önce farketmiştin en azından kendimce öyle sanıyordum, ( görüşün ulan görüşün) diye bir eser kaleme almıştım kırıkkalem misali, biraz agır kaçar diye sayfama koymamıştım.
Şimdi anlıyorum, ve de pişmanım desem yanlış olmaz, ilerleyen zamanlarda o eserimide eklemek istiyorum,
Nazım hikmette bizim, Necip fazıl da, ülkemin zenginliği işte bu iki uç şahsiyetler.
Biz milli şairimize bile layık olduğu hürmeti gösteremedik,
vefatının bile halktan nasıl gizlendiğini, fatih cami avlusunda üzerinde örtüsü dahi olmayan bir tabuda konmuş halini bilmek kadar acı bir görüntü düşünemiyorum.
Bir (ünv) ögrencisinin tesadüfen meftanın milli şairimizin olduğunu ögrenir, koşarak ünv ye geri döner diğer öğrenci arkadaşlarına haber verir tüm ögrenciler akın akın fadih camisine koşuşturmasına vatandaşlarında eşlik ederler cami avlusunu doldururlar, yanlarında getirdikleri bayrağı MEHMET AKİF ERSOY un üzerine örterler.
Ne acıdırki bu tesadüf olmasa belkide koca cınar üçbeş kişi ile yolcu edilicekti ebedi istiratgahına..!
Bu yazdıklarımı bu sitede dahi bilmeyenler olduğunu düşünüyorum, kaldıki ülkemin kaçta kaçının haberdar olduğunu siz düşünün artık.
İşte milli şaire layık görülen bu iken, Nazım hikmete ne yapılmasını bekliyoruz söylermisiniz..!
Değerli can muhteşemsin ve doğruları yazmışsınız size katılmamak mümkün değil, malesef ülkemizde insanlar kendi düşüncesinden ve siyasi görüşünden değillerse karşısındakini dışlıyor ve her zaman ona karşı tetikte oluyorlar, bu ülkemizin gerçeği ve bu sitemizde de oluyor malesef bunu görmemek için kör olmak gerekir, insanların karşısındakinin düşünce ve fikirlerine saygı duymasını öğrenmeli hele ki bizim gibi aydın insanların bunu yapması çok üzücü..Bizler biraz daha ılımlı ve aydın düşünmeliyiz birbirimizi kırmadan ve incitmeden rencide etmeden eleştire bilmeliyiz, hiç birimiz mükkemel değiliz hatalarımız ve yanlışlarımız olabilir bunları ulu orta söyleyerek incetmekte hoş değil, bir çoğumuz amatörüz ve siz üstadlardan öğrenecek çok şeyimiz var lütfen biraz daha tarafsız ve ılılmlı olalım..
Saygılar ve sevgiler..
B ir şairi bir yazrı sevmeye bilir yada hangi görüşe hangi dine mensup olduğu hiçmi hiç önemli değil önemli olan yaptığı işin çidiyetini anlayarak ve tarafsız insanlar kırmadan yapıyorsa sorun yok demek kendi görüşünü şiire yansıtması doğal olmalıdır
yazarken başkalarına sataşmadan yapmalıdır.
önemli olan saygı çerçevesinde görüşünü beyan etmeli yosa aksı yönde yaptığı şaiirliğe şüphe ile bakıla bilir netiçe de hoş görünün bir önemi kalmaz
saygılar ve selamlar.
Haklısınız ama alacağımız yok.Ben kendi adıma şiirden ne anladıysam zaman zaman gerçek manadaki yorumunu yazıyorum.Karşımdakinin görüşü de önemli ama salt bu değer üzerinden sayfasını ziyaret etmem.Dostluk ve muhabbet ,yazdığı şiirlerde hissettiğim güzellik,kişinin yaklaşımı çok önemli.Sizi anlıyorum ve hak veriyorum.Ben sizi dost olarak gördüm ve öyle kalacak görüşünüzü biliyorum.Biz insanız düşünen varlık olarak tabi ki fikirlerimiz olacak ve paylaşacağız.Takıldığımız yerlerde kırmadan uzlaşmaya gideceğiz.Saygılar.
Sevgili kardeşim
Şairin siyasi yozlaşması isimli yazınızı dikkatle okudum ve çok beğendim.Çok önemli bir konuya değinmişsin.Konu yozlaşma.İster siyasi,ister siyaset dışı olsun.Ülkemizin gerçeği ve üzerinde durulması gereken konu budur.Siz sadece Şaiirin siyasi yozlaşması üzerinde durmuşsunuz ve önemli yaralara parmak basmışsınız.Bizler bu ülkenin insanlarıyız ve bu ülkede yaşamak zorundayız.Birbirimize tahammül etmeyi ve birlşkte yaşamayı öğreneceğiz."Birlikte rahmet,ayrılıkta azap vardır"ilkesinden hareketle bir arada yaşayacağız.BU yozlaşma birden oluvermediği gibi bunu ortadan kaldırmak uzun zaman alacaktır.Ama sizin gibi gönül adamları çoğaldıkça bu durumm yavaş yavaş ortadan kalkacaktır.Yıllar önce (70 li yıllar)Bilhassa sevsende Nazımı okuyamazsın,Mahzuni Şerifi dinleyemezsin.Siyasal düşünce olarak Mahzuni'yi sevmem ama halen türkülerini severek dinlerim.Çünkü o beni anlatıyor.İnsanlar;dinlediği müzikte,okuduğu roman,şiir,izlediği filimde kendinden motiffler bulmadıkça onları sevmezler.Edebiyat ve sanatın evrensel olduğu ilkesini unutmayalım.Aranıza yeni katıldım.Çünkü ADSL bağlantısı yaşadığım köye bu yıl geldi ve sizlerle yeni tanışabildik.İnşallah bundan böyle sürekli beraber olcağız.Çalışmalarınızda başarıkar dilerim
GÖRDÜĞÜM KADARIYLA HEPİMİZ AYNI DERTTEN MUZDARIPİZ,AMA AYNI HATANIN DAHA BÜYÜĞÜNÜ KENDİ DOĞRULARIMIZ ADANA YAPARIZ..YANİ YANLIŞI YANLIŞLA DÜZELTMEYE KALKARIZ..BİLMİYORUM BENDE SİZİN GİBİ DÜŞÜNÜYOR VEDE BUNU HAUYATIMDA UYGULAMAYA ÇALIŞIYORUM..ŞİİR YADA YAZIDA DAHA DOĞRUSU SANATA YÖNELİK ŞEYLERDE ELİMDEN GELDİĞİNCE FANATİK OLMAMAYA ÇALIŞIYORUM ..TA Kİ ATATÜRK VE CUMHURİYET DEĞERLERİNE BİLİNÇSİZSECE SALDIRILARA KADAR..ÇÜNKÜ İNANIYORUM Kİ,BU GÜN BÖYLE ÖZGÜRCE DÜŞÜNDÜKLERİMİZİ TSARTIŞIP,BİRBİRİMİZE AKTARABİLİYORSAK ATATÜRK 'ÜN TEMMELLERİNİ ATTIĞI CUMHURİYET VEDE DEMOKRASİ NİMETLERİNDENDİR..YOZLAŞMA VE DEĞERLER DEJENERASYONUNU ,SONRADAN GELENLERİN YANLIŞ VE HATALARINI KASITLI VE SALT ATATÜRK 'E SALDIRMA HAKLILIĞI ÇIKARMAK İÇİN KULLANANLARA KARŞI TARAF OLMAK ZORUNLULUĞU VE VAR OLUŞUMUN BORCU OLARAK GÖRÜYORUM...YANİ KISACASI TÜLAY HANIMIN; "
fikirlere saygı olmadığı -istediğimiz kadar mürekkep yalıyalım...Erdem olmadıktan sonra boş..." SÖZÜNE KESİNLİKLE KATILIRKEN KALEMİNİZİ KUTLUYORUM..
Sevgili Dost,
Uzun zamandır şiir ve yazılarınızı takip ediyorum. Ben yazayım da banada yazsınlar felsefesi ile hareket etmeyi sevmiyorum. Buna kendi kurmuş olduğum sitede de müsade etmiyorum; bundan sonrada etmeyeceğim. Edebiyat Defteri yazanları ile kaliteli bir site. O pek çok sitede görülen riya dolu yorumlar yapılmıyor. Ayrıca siyasi ağırlıklı, at gözlüğü bakışlı yazı ve yorumlarada zannederim izin vermiyorlar. Bu tavrıda taktirle karşılıyorum.
Nazım Hikmet Ran şiirinize gelince; maalesef son zamanlarda renkli ve canlı yayın yapan basının etkisi ile aşktan, cinsellikten başka bir şey düşünemez olduk. Benim bir de gülerek karşıladığım, üzüldüm diyemeyeceğim ve o kişinin kısır sanat anlayışına bağlı olarak gördüğüm bir hareket var. Çok sıklıkta yapılan şiir toplantılarına katılıyorum. Bu toplantılarda bir kaç kişi devamlı olarak eline mikrofonu aldığında: "Efendim, Nazım da bizim şairimiz, Yunus'da, Fuzuli'de, Mehmet Akif'de hepsini seviyor hepsine saygı duyuyoruz. Ben size şimdi Necip Fazıl Üstadın Sakarya şiirini okuyacağım." ve okumaya devam ediyor. Sevdiğim bu şiiri artık dinleyemez oldum. Bu arkadaşların bu güne kadar Nazım Hikmet'ten değil bir şiir, bir mısra dahi okuduklarını görmedim. Buna ne dersiniz?
Selam Sevgi ve Saygılarımla.
sevgili dost şair yada ozan bunlar aslında aynı nitelikleri taşırlar birinin tek farkı var enstrüman çalabilir aslında aynıdır bu iki insan yada bunların ikisi her şeye muhaliftir yani şöyle söylemek istiyorum kendine yanlış gelen her şeye karşı duygularını kelimelere döken insanlardır kavga etmezler sadece duygularını dizelere dökerler burda siyasi bir düşünce olduğunu yada siyasi yozlaşma olmadığını düşünüyorum ama olabilir belkide bunu bilmiyorum ben her düşünceye saygılıyım ve şiirde bunun olmasını kabul edememm düşünceler zindanda bile özgürdür bunu kimse engelliyemez burda yayınlamak yada konuşmak pek bişey ifade etmiyor benim için ben kendi adıma yazdıklarımla bilinmek isterim duygularımla sevilmek isterim teşekkür ediyorum yazınız için tabiki buda bir görüş ve sizin duygularınız saygılar efendim
Sonuna kadar katılmaktayım düşüncelerinize bende tıpkı sizin gibi yaptığım zamanlarda yorumsuz herkesin içsel duygularına oynadığımda yorumlarda boğulan biri oluyorum hepsi güzel çok güzel...Şair demek seven demektir aslında ne olursa kim olursa seven sevgisiz yürek bence hiçbir şeyi anlatamaz ne bir olayı ne de bir sevdayı...Nazım Hikmete gelince...
Kaçtı diyorlar hayır kaçmadı bir olayı yapmakla zorunda kalmak arasındaki ince fakat bir o kadar belirgin çizgi nasıl ayırt edilemez bilmiyorum.Mavi gözlü dev filmini anımsayın yeter hA Nazım ı oynayan Yetkin Dikinciler bile bir gün şöyle söledi bana "berna daha iyi olabilirdi" bunu neden mi söyledi en iyisini hakettiğine inandığı için bence Nazım Hikmet Memleket Demek Saygılarımı sunuyorum Nena
Şair, şiirinden daha çok ideolojisi ile tanınıyor ve seviliyorsa bu türden yozlaşma kaçınılmaz zaten...
Bazı yönlerini itici bulanlara da hoşgörüyle yaklaşmalı diye düşünüyorum...Hatta saygı sınırlarında, tepkisini, eleştirisini sergileyenleri de hoşgörebilmek benliğimizi kaybetmemekten sayılmalı sizin de bahsettiğiniz gibi..
Bize çok doğru gelen, başkasına doğru gelmeyebilir..Bu durumda göreceli kabullerimize dayanarak, herkesden aynı kabulleri beklemek doğru mu olabilir bilemiyorum...
ne demek istediğini, güzel bir lisanla anlatabilen hoş bir yazıydı.. Tebrik ve saygıyla...
Nazım Hikmetten dolayı yazmayan, yorumda bulunmayanlar...ah dost ne bekliyorun ki..niye şaşırdın ki...
Kocaman bir yazı yazıyorum içinde bir kelimeye takılıp beni ülke düşmanı yapanlar var..
Oysa Nazım ölüsünün ülkesinde bir çınaraltına naklini istmeşti..
Nazımı okumayan şair değildir, şiirlerini betimlemeyen şair değildir, altını çiziyorum..senin alınman normal, dot dediğin böyle anlarda belli olur yada şiir dostluğu..
A. Karakoç okurum, İ. Sadri okurum, Nazımı ise su gibi bilirim belleğimde..
Din, iman dolu dizeler yazılır, okunur, yorumlanır...ama karşıtı yazılırsa ülke düşmanı olunur. Doğru mudur yazılması tartışılır.
Sevgiyle.
Bence bu konuda haklısınız. Ama şu da var; yorum yaptığınız zaman karşıdaki insan bazen hemen saldırıya geçebiliyor ya da sizi engelliler listesine alabiliyor.
Bu kadar özgürlükten dem vurduğumuza göre her görüşe saygı göstermek gerek.
Ayrıca burada gençler, en azından bazı kavramlar üzüerinde bilgi ediniyorlar.
Ayrıca bazıları olayları araştırmadan etmeden yargıya varıyor. Artık bana şu kadar işkence yapıldı benim işkencem senin işkenceni geçer yarışını bir tarafa bırakarak sorunları tartışmak gerek.
Yazınız içinde elinize sağlık.
Cemil bey^' son günlerde bu fikir ayrılığının yeniden canlandırılıp gündeme gelmesiyle yeni pırovakotörlüğün hortladığını düşünüyorum.
Herkesin kendine seçtiği Liderler örnek aldığı insanlar vardır var olacakta......
Kimsenin kimseye kırıcı olamsının da lüzumu yok-
Engin düşünen insanlar arasında fikir ayrılığı olur-saygıda olur....Olması gereken bu
tahammulde olur.....Türkiyenin kilometreleri çok aşması gerekiyor bu konuda....
Nazım hikmet vefat etmiş...bunun arkasından konuşacak tek şey dediğiniz gibi şair yönüdür.
Evrensel olmayı bilmedikçe yaşamayı öğrenemeyiz....
Size katılıyorum bu konularda şahsi saldırı olmadığı
müddetçe alınganlıkta göstermek yanlış diyorun....
Düşünceye- fikre- ırka - adına dersek diyelim özgürce yaşamak herkesin hakkı....
Yorumları kabullenemeyeceksek yorumsuz şiir yazalım...
Benim hatalarımda konuşulacak ben burda üstadlardan nasıl
şiir yazılır okuyarak- onu öğrenmek için bu kadar zaman
geçiriyorum bilgisayarın başında...
Yıkılmış devrimleri/devletleri,
insanları konuşmak için değil......Yarınlar için ne yapa bilirizi
konuşmak gerektiğini düşünüyorum..!!
fikirlere saygı olmadığı -istediğimiz kadar mürekkep yalıyalım...Erdem olmadıktan sonra boş...
Yüzde yüz katılıyorum size.....................Sonsuz saygılarımı sunuyorum
tülay bilgin tarafından 6/4/2008 5:15:42 PM zamanında düzenlenmiştir.
tülay bilgin tarafından 6/4/2008 5:21:38 PM zamanında düzenlenmiştir.