Biri bana açıklasın!!
BİRİ BANA AÇIKLASIN!
Hiç geciktirmeden, dolandırmadan yazılmış hayatımızın gözüne gözüne sokulan bir yazıdır. İncelik beklenmesin.
Yazar değilim, siyasetçi değilim. Ekonomist , Borsacı, düşünür, bilim adamı hiç değilim. Koca koca adamların siyaset dedikleri ve her fırsatta dillerine taktıkları (ki başka bir taraflarına taktıklarını da düşünmediğim) halktan bir bireyim sadece. Tabi kadın olmamda cabası.
Her gün 30 kuruşluk gazetelerden okuyamasak da ( bu kısım Ali Atıf BİR ’in bir köşe yazısına ithafımdır.) 10 kuruşluk gazete okumaya çalışıyoruz bütçemiz el verdikçe. ( Tabi eğer eve dönüş parasına eklenmeyecekse o 10 kuruş.) Şimdi artık televizyonsuz ev de kalmadı malumunuz. Bazı insanların şeytan icadı dedikleri televizyonu dolaba saklayıp aile eşrafı haricinde kimsenin yanında açmadıklarını bilsem de onlar da dünyadan bihaber değiller anlayacağınız. Ve nihayetinde Allah’a şükür görüyor, duyuyor, hissediyoruz.
Peki neler görüyoruz bir bakalım;
Birbirlerini tahrik ederek, tahriklerin yetmediği yerlerde sille tokat, cümbür cemaat dövmeye kalkan milletimin vekilleri, terbiye haddini çoktan aşmış üslubuyla karizma...tik bakışlı bir başbakan, koltuk aşkıyla yanan içlerini halkın yangınlarıyla saklayan muhalif parti başkanları, 10 kuruşluk gazetelerin renksiz, 30 kuruşluk gazetelerin renkli ekonomi sayfaların da boy gösteren büyük iş adamları ve hemen ikinci sayfa da ışıl ışıl elbiseleriyle soğan kokan nefesimizi sıklaştıran, gözlerimizi kamaştıran hanımlar, mankenler, sanatçılar.Dini inançlarımızı hiçe sayıp gözümüzün içine içine sokulan göğüsler , bacaklar, frikikler.Yurdumun her yöresinden bir felaket haberi. Kalitesiz işlerle uğraşmaktan, " Halk bunu istiyor" cümlesinin arkasına sığınıp edebi, namusu aşan görüntülerle ruhumuzun köreltildiği, çocuklarımızın imrendirildiği, yayın ve yayımcılık anlayışından ne zaman kurtulacağımızı BİRİ BANA AÇIKLASIN!
Magazin diye el alemin özel hayatını satanlar; Sanatçıların deşilmiş yaralarını dalga geçmedik yanlarını, selülitini, orasını burasını, kocasını, karısını, anasını babasını görmek istemiyoruz artıkkkkkk. Geçirdiği estetik ameliyatlarını, kavgalarını, aşklarını, yaşlarını bilmek is-te-mi-yo-ruzzz. İstediğimiz icra ettikleri sanat. Şarkıcı ise şarkısını, senarist ise senaryosunu, yapımcı ise yapımını, yazarsa kitabını, şair ise şiirlerini, bestekar ise bestelerini, sinemacı ise filmlerini, tiyatrocu ise sahnesini, ressam ise resmini, görmektir esas olan. Saçma sapan şeyler görmek, insanların hayatlarının içine girip bunların üzerinden program yapıp yediklerinizi bir gün çok acı kusacaksınızz.
Açıp gözlerinizi algılarınıza bir bakın Allah aşkına. Başbakan, Cumhur başkanı, asker, polis, memur, işçi, iş adamı, bilim adamı, öğretmen, doktor, hemşire, sanatçı, yazar, sporcu, çöpçü, dilenci, genç, yaşlı, akıllı veya deli ne olursanız olun ama bir bakın etrafınıza.
Ülkemiz; uğruna binlerce şehit verdiğimiz vatanımız çürüyor. İlkokul önlerine inen uyuşturucular, aklıma geldikçe çıldıracak duruma geldiğim çocuklara yapılan pornografik eziyet, Hırsızlık, arsızlık,kötülük doldu gırtlağına kadar memleket. Ve işte tam bu bataktayken mafyayı, peşkeşi, zulmü, açlığı, ızdırabı BİRİ BANA AÇIKLASIN!
Bir AB diye tutturmuş gidiyoruz.Televizyonlar da dakikalarca yapılan Başbakan bunu dedi, dış bakan AB için şuraya gitti, iç bakan bu ülkeye gitti. Bu bakan böyle dedi, şu bakan şöyle dedi. Spor bakanı Papayı karşıladı. Ülkeme Papa geldi. Papa bunu yaptı, Papa buraya gitti......... Hatta o denli abarttık ki, akıllı haber spikerlerimizden biri Ana haber bülteninde papaya kelime-i şahadet getirtti.
Bu arada vatandaş ne yaptı? Yollar trafiğe kapandı, vatandaş yürüdü. Sen evine, işine, okuluna, geç kal, hasta ol hastaneye yürü, hatta öl! Ama papa İstanbul’u dolaşsın. Önlem alma dürtümüz, fikrimiz, aklımız bu kadar işte desem hakaret davası açarlar utanmadan. Ve yine onca ay içeride suçsuz yatıp mahkeme kararı bekleyen insanlara inat tek celsede koyarlar hakaretten cezamı...
Ya gazeteler televizyonlardan farklı mı sanıyoruz? Koca koca manşetten AB haberleri, Politika gezileri, Muhalefet türküleri, Ekonomistlerin para hikayeleri, enflasyon yüzdeleri,büyümek uğruna satılan ülkem zenginlikleri. Köşelerde gözünüze takılan cinayet,hırsızlık, eroin, silah kaçakçılığı,para uğruna,geçim uğruna getirilen cinnetler. Psikolojisi bozuk analar, babalar, çocuklar,gençler sıkışmış yapraklara.
Hepimiz Müslümanız Elhamdülillah diyen herkese soruyorum; Kaç komşunuzdan haberdarsınız, Tülin ile Caner kadar.
Kaç açtan, kaç işsizden, kaç hastadan, kaç yaşlıdan, kaç sahipsiz çocuktan haberdarsınız Ahu’dan Meriç’ten olduğunuz kadar? Yahu ne yapıyoruz biz? BİRİ BANA AÇIKLASIN!
Söyleyin bana kim bu dünyaya niye geldiğinin farkında şöyle adam akıllı. Farkında mıyız sizce? Hayır. Eğer farkında olsak, dünya bu halde olmazdı. Gençler okuyup okuyup diplomaları ile oturmazdı evlerinde. Ya da dayısı, babası,eniştesi, velhasıl bir arkası olmadığı için koca koca üniversiteleri iyi dereceler ile bitirip; inşaat firmalarında harcamazlardı meslek hayallerini, ruhsal morallerini. E ama şükür değil mi? boş kalanlardan değiller en azından. görüyorsunuz değil mi? Hakkı hukuku unutup nelere şükreder hale geldiğimizi. İş bulamayan, aldığı parayla geçinemeyen, açlık sınırı dedikleri parayı bile hiç görmemiş insanlar diz boyunu aşmışken, istihdam % ... oldu. İşsiz sayısı yok denecek kadar az, ekonomi düzeldi,enflasyon azaldı, alım gücü arttı diyen insanlar ne kadar farkındalar memleketin halinden? BİRİ BANA AÇIKLASIN!
Sigortasız çalışmak zorunda kalanlar ,haklarını, emeklerinin karşılığını alamayanlar, pazara gidip alamadığı bir çok şeyi görmekle yetinip evine dönenler, hastane köşelerinde rehin kalanlar,okullara kayıt yaptıramayanlar, ay sonunu nasıl getirebiliriz diye kara kara düşünüp hesap yapanlar, ailesine destek olmak için çalışmak zorunda kalan ve okuyamayan çocuklar dolu iken memlekette başımızdakiler birbirlerine kara çalmakla, Avrupalı olmakla, seçim derdine düşmüş, vatanı oluşturan vatandaştan bihaber yaşamakta. Darbe kelimesi bile büyük bir ayıp diyor bir parti başkanımız verdiği demeçte.
Darbe ayıpta bu bihabersizlik, bu her şeyi düzelttik palavraları çok mu masum? BİRİ BANA AÇIKLASIN!
BUNCA YETİMİN, HASTANIN, İŞSİZİN, YAŞLININ, GENCİN, ANANIN, BABANIN HAKKI SORULDUĞUNDA NE CAVAP VERECEKSİNİZ? Biri bana açıklasınnn!
YORUMLAR
Asuman HANIM.Emek ve sermaye çelişkisini çözemezseniz bu soruları sabaha dek sorarsınız üstekil yanıtını da almadan.Burada kim ne kadar neyi biliyor ki sorup duruyorsunuz?
kıytırık şiirler ve yaıları sırf güzel bayanlar yazıyor diye reyting rekoru kırıp onlarca yorum alırken biz sözde bu işin yazarlık ve şairlik kurslarından geçtik ama hiç yorum almayan yazım ve şirim mevcut halen.Üsyelik birinin hatasını yüzüne vurup söylediğimizde tavır bile alıyorken size nasıl ve neti açıklayalım bazı şeyleri biliğimiz halde?
Biz anlatıyoruz ama halkımız yanlış üsyüne yanlış yapmaya devam ediyorsa neyi?Niçin anlatma gereği duyacağız ki?
1978'den beri bu mücadeleyi biz halkımız için sendikalarda,derneklerde ve de partilerde verdik yaşımız ve tecrübemiz gereği ama bizi dinliyaceklerine gidip inanç sömürücülerini dinlediler,sermaye dalkavuklarını,temsilcilerinin sahte yüzlerine kanıp onları dinlediler.Biz namaz kılmıyoruz diye yürüyün Moskova'ya dediler.hadi bu toplum onlara da yürüyün İran'a sıkıysa dese ya?demiyor çünkü Feyhullah Gülen'in bir ABD işbirlikçisi olduğunu bu memlekette laç ki,şi biliyor ve söylüyor?ABD'ye gidip ortadoğu BOP projesini "ılımlı İslam" görüntüsüne sokup
kamu kurum ve kuruluşlarını,aazilerini emperyalistlerden kanla aldığımız toprakları gözlerimizin içersine baka baka parayla satın almadılar mı?Kim karşı çıktı peki?Siz mi?Ya da başkaları mı? Parasının haddini hesabnı bilmiyenler baştacı edilip (türkçesi emekçileri sömürenler,kanını emenler)baştacı edilirken Fethullahçı polisler memkette hakkını arayan işiçilerin ğzerine tazyikli su sıkarken siz ne yaptınız?Üstelik onların parasını veren işçi halkı olunca daha komil olmuyor mu durum?
Dini bayramlar kutkanırken neden camilerde bu bayramın değeri,kutsallığı vaazlerde anlatılmaz?
Devrim yapılırken bir memlekette neden ağalardan toprak alınıp toprak reformu yapılmaz?Ya da yapılamaz?
benzin oyamatiğe bağlanır da asgari ücret bağlanmaz?
Fatih Terim bir civata sıkmazken neden ayda 126000 ytl alır bu memlekette ben bu sitede dahi benden başka donu edildiğini dahi duymadım .Kimsede çıy yok.Bie türkücü gecede 155000 ytl alırsa bu sistem sorgulanmaz mı sizce?
Cumhuriyet rejimi sen ben aday olabilir,seçilirsek ancak anlamını korur.Parasını basan milletin vekili oluyorsa ben niye onu seçeyim ki? Yanlış zaten orada.
Kalın sağlıcakla.