- 569 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Çocukluğum 1
Öğlen sıcağı tepede, bir atın önünde durmuş seyrediyorum.
Ata bir şeyler yüklüyorlar,
birden üzerimden hızla geçen atın gözden kaybolmasına sebep olan şeyin ne olduğunu hala merak ediyorum.
Şok geçirmiştim galiba, neye uğradığımı şaşırmıştım 5 yaşında ya var ya yokum.
köye indiğimiz de anneme anlatıyorlar heyecanla.
Annem hemen ilgileniyor benle, annelerin çocuklarına duyduğu merhamet ve şefkati hiç bir kadın size
göstermez.
Bir ineğimiz vardı bizim, her zaman ayağıma basardı İki üç defa olmuştur, hala ayak başparmağım yamuk yumuk çıkar çünkü her seferinde parçalanırdı tırnağım.
Tavukların peşinde koşar, onları yakalamaya çalışırdım ya, hiç başaramazdım.
Çeşmenin kenarında bir ağaçtan kopardığım bir dalı, bir don lastiğiyle iyice gerip, okun ucunada koyduğum telle, şimdi çok tehlikeli bir silah yaptığımı hatırlıyorum.
Cünkü gerip havaya fırlattığımda nerdeyse görülmüyordu.
Attığım her yere çakılıyordu. Çocuk aklıyla birilerini öldürmek işten bile deyildi.
Bir seferinde havaya attığımda tavuğun biri nasıl farketiğini hala anlayamadığım bir çırpınışla, sağa sola kaçışmasa, tavuk neslinden birini kaybedecek ve onun gelecekteki neslinden bi haber olacaktık.
Her yıl gittiğimiz Tatvan’daki anneannem ve dedemlerde, teyzelerimin, dayılarımın ilgisinden o kadar şımarırdımki televizyon vitrinin tepesinde dolaşırdım.
Şimdi bizim çocukluğumuzun geçtiği evlerinin bahçesinde, benim çocuklarım dolaşıyor.
Köyde dedemlerle aynı evde yaşar arka tarafta aşınmış tabanları yollardaki çukurlar kadar belirgin bir odada yaşardık.
Annemin anlattığı kadarıyla pasaklı ev sakinleri çay bardaklarının dibinde kalan demi bile duvarlara çarparlarmış.
Bir seferinde hasta olduğumu ıspatlamak için onların karşısında şekilden şekile girdiğimi hatırlıyorum.
Birde eve gelen şeker ve Lokumların haksız dağıtıldığını iddia ettiğimde ninnemin elinde torba, benim hallerime gülüp tek tek payedişini şimdi hatırlıyorumda gülüyorum.
Damdan dama evde erkeklerin olmadığı zamanlarda kavga eden bağrışan köy kadınları herkesin bakışları arasında ağza alınmayacak sözler ederlerdide etkileri hala sürer.
Siirt’te merkeze taşındığımızda annemin öğrettiği
bir kaç şeyden başka Türkçe bilmiyordum.
Anlayamadığım bir dilin çocuklarına,
bir şeyler anlatma çabam hala aklımda
Hangi ara öğrendim bak onuda bilmiyorum.
Okula gittiğimde artık türkçeyi biliyordum.
Bir sürü ismim vardı benim Mazlum, Dağıstan, hogir Agit derlerdi dağoydu muço vardı bide onuda takarlarsa bana muço oraya muço buraya.
Kimliğim çıktığında doğan olmuştum artık sevmiştim bu ismi ama evde muçoydum hala.
Okulda ilk günüm müdürün ana sınıflarından önce bahsettiğini sonrada baba sınıflarına geçtiğini hatırlıyorum gülmüştü herkes, ilk kaçışım o olmuştu okuldan.
Daha sonra okuldan hiç kaçmamıştım. Bizim bir tanıdık öğretmenimiz, (müdür yardımcısıymış) vardı. Ninemlerin köyünde amcamın öğretmenimi neymiş, faydası olacağını düşündüğüm bu hoca, okulun bahçesinde koştururken ona çarptığımızda ilk dayağımı atmıştı bana;
şakaklarımdan tutup havaya kaldırmıştı beni.
ilginç dayak teknikleri vardı eski öğretmenlerin.
İlk aşkım Ayşe o sarı saçlı bembeyaz tenli bebek gibi bir Türk kızı
o yaşta belliydi zaten aşk budalası olacağım. 7 yaşında bile değilim.
Daha özgüven nedir bilmeden,
Dilini sonra öğrendiğim bir şehirde,
azıcık ilgiden şımarmaya müsait,
saçları eski elektriksiz kırpmalı traş makineseyle kesilmiş,
kafamda türlü türlü şekillerle,
yerli malı haftasında,
bir elma ve bir gazeteye sarılmış,
öğretmenimizin çok beyeneceğinden emin annemin ısrarıyla;
otlu peynirimle okula gittiğimde
öğretmenin bakışlarını
ve şaşkın tavrını hiç unutmadığım yıllar.
Kemal sunal filmlerinin tüm kanallarda yayınlandığı,
tüm kanalların reyting şemaları çizdiği
TRT nin ihbarcılara alt yazı olarak geçtiği,
para ödüllerinin bahsedildiği,
Vedat Aydın’ın katledildiği,
yollun ortasında insanların katledildiği,
teslim olan PKK lilerin teslim olduklarında onlara evini açan köylüleri
itiraf ettiği dönemler.
Babama familamın arasında saklayıp aldığım gündem gazetesini hiç unutmam mesela.
Korkunun kol gezdiği dönemlerde özel timlerin çocuk aklımızla öldürmeye yetkisinin olduğunu konuşurduk mahalledeki çocuklarla.