İNSANSI KOKULAR
Güneş,çoğunluk mutluluk kaynağı insanın.Ve fakat güneş aynı zamanda bazı kötü unsurların oluşmasına katkılı, olumsuzluğu içinde barındıran.
Bu olumsuzlukların başında kokuşma geliyor.Düşünmüyoruz.Görmüyoruz.Görmek istemiyoruz.Her zaman kabahat güneşte değil elbet.Güneşin dahli olmayan kokuşmalarda var.
Bu konularda insanların düşünmediği aklına getirmediği bir şeyler var olmalı.
Belki düşünüyorlar ama kendilerine bile ifşa edemiyorlar.Çünkü düşündükleri durumlara yanıtları yok veya o yanıtlardan korkuyorlar.
Hep ve çokça sevgiden,aşktan,mutluluktan filan sözediliyor. Güzel tabi bu düşünceler ifadeler. Fakat sevdiğin insanın vücudunun ekşi kokusu,terli kokusu hiç düşünülmüyor.Dile ve akla getirilmiyor.Sevgilinin teni hep gül kokar ya.
Bal gibi leş kokabilir bazen. Koltukaltlarından nefret ettirecek kokular duyabilirsin bazen.
Bazen sevdiğinin ağzı kokar.Soğan ve sarmısak kokusu değildir kokan resmen ağzı kokar.
Dişi çürüktür veya boğazı iltihaplıdır.Kokar. Karşında konuşması dayanılmaz olabilir.Sapsarı olabilir dişleri oradan gelebilir koku.
Ayakları kokar çoğunluk sevdiğinin. Dayanılmaz,çekilmez.Yıkasa bile gitmez koku.
Kadındır temizliği bilmez kadınlığı kokar ekşi nefreti.Erkektir sabahları duşu bilmez kokar kokmuş sirke misali nefreti.
Yaşamın olmazsa olmazı bu koku gerçeği.
Oysa bunları düşünmez belki sevenler.Düşünmek istemezler.Yakıştıramazlar konduramazlar bu olumsuzluğu sevdiklerine.Oysa o da insan.Etten ve de kemikten mamul.Senin benim yediğini yiyiyor giydiğini giyiyor.Sen kokarsan o kokmaz mı.?
Bu kokulara rağmen sevebilirmisin sevdiğini.? Sevmenin içinde bu kokulara yer varmıdır.?
Düşünmüyoruz değil mi.?
Böyle kokuları biliriz ama sevdiğimize uymaz bunlar.
Yoksa alışıyormuyuz kokusunun her türüne.Yoksa bir süre sonra duyumsamazmı oluyoruz onun kötü kokularını.Kimbilir, belki.
Bu kötü kokuları biraz olsun örtmek gizlemek için değilmidir güzel rayihalar sürünüp sürüştürmemiz.
Nerden ve nedense sabahtan aklıma takıldı bu düşünceler.
Sevmek koklamamak belki.
Sevmek koklayıp katlanmak belki.
Sevmek sağırlaşıp duymamak belki.
Sevmek bakıp görmemek belki.
Kimbilir...? Ne dersiniz.
YORUMLAR
Konu hayli çetrefil elbet. Özellikle modernleşmeyle beraber bir yığın insansal şey ki buna koku da dahil, sırf bazı ürünleri pazarlayabilmek için tu kaka ilan edilip, savaş ilan edilmiş.
İnsanın vücudunda mesela, genital organlardaki sıvılar, ağızdaki tükürük, vücuttaki ter, ciltte salgılanan yağ, hatta idrar gibi sıvıların hepsi bir görev, bir işlevle salgılanmakta ve elbetteki hepsinin kendine özgü kokuları var.
Herkeste olan ve en doğal olan bu kokular neden kötü olsun ki? Bence bir zamanlar, hatta modern çağa kadar bu kokulara bugün duyulan tiksinti duyulmuyordu. Konu tamamen sosyal. Yani doğuştan itibaren ta çocukluktan yönlendiriliyoruz ve bu kokuları kötü, itici ve kurtulunması gereken pis şeyler olarak algılamaya yönlendiriliyoruz ve sonrasında da apriori kötü kabul ediyoruz.
Tabi burada konu ettiğim tamamen sağlıklı insanların sıvıları. Yani günlük temizlik işlemlerine ara vermediğimiz halde ifrazattan doğan kokular. Zaten bu ifrazatların doğal kokuları değişirse ortada bir hastalık vardır demektir.
Sürekli vücuda boca edilen kokular sonucu insanlar birbirinin doğal kokusunu almaz oldular. Sevgilim ne güzel kokuyor dendiğinde muhtemeldir ki kastedilen sevgilinin kullandığı parfümün kokusudur.
Neyse, konu hayli uzun ve çetrefilli.
Güzel kokularla dolu bir dünya dileğimle, Elinize sağlık...