insan hak ve hukuku 2
T.C.
ÇANKIRI VALİLİĞİ
İl İnsan Hakları Kurulu Başkanlığına
Kurulunuzdan 29.08.2014 tarih ve 4473 sayılı ekte bulunan yazıyı uzunca bir zaman önce almış bulunmaktayım.İnsan kelimesinin lügat ta anlamı evrende tektir,Türkiye Cumhuriyeti Devleti gibi.Bu yazıdan ortaya çıkan sonuç İnsan hakları ihlaline uğramışsın Devlet sana zarar vermiş ama sen bizim istediğimiz gibi yaşayacaksın ideolojisi bu olsa gerek.Ayrıca İl İnsan Hakları Kurulunun sadakasına nail olmaksa benim için tarifsiz bir erdem.Sanırım bu günlerde siz kurul üyelerinde tatlı bir sevinç vardır.Bu gün fes hanede Çankırı’yı görücüye çıkartanlar bayram çocukları gibi şen şakrak Çankırı mızı tanıtırken sevinçten ayakları yere değmiyordur.Bir önceki başvurumda sizlere Ramazan bayramınızdan bahsederken bu günlerde siz Müslümanlar ikinci bayramınız kurbanın hazırlığındasınızdır.Elimde bulunan yazıya göre hala vakıftan ses çıkmadığına göre sanırım sadaka vermeye dahi çare olamadınız,sefa denizinde tuzdan gemiler yüzdürerek gününü gün eyleyenlerin şehrinde.
Edirne’den,Kars’a,Trabzon’dan,İskenderun’a dikkatinizi çektiyse tek bayrak,tek devlet,tek anayasa mevcuttur.Doğduğum yaşadığım,büyüdüğüm ve sizlere başvurduğum bu şehirde cemaat,menfaat,namus veya din yüzünden on yıldır işimi yapamıyorum.Bana işimi yaptırmayan bir vatandaş,bir komşum veya mahalleli değil.Üzerinde T.C. yazan bir kurumu yöneten,bu kurumun tüm imkanlarını içinde taşıdığı kin ve nefreti söndürmek için kullanan bir Belediye ve Başkanı.
Ben pazarda bir bahçeciye yardım ederek haftada aldığım 30 lira ile iki aydır 2014 yılının en güzel günlerini yaşıyorum.Belki sizler bu parayı lokantada garsona bahşiş,okula giden çocuğunuza harçlık olarak veriyorsunuz.Ama ben bir hafta bu para ile insan gibi yaşıyorum.Sırtımdaki elbiseleri dört sene önce almıştım.Ayağımdaki ayakkabı kışlık ben dört koca yıldır yaz kış giyiyorum.Ayakkabının kenarı açık olsa da,elbiseler zamana yenik biraz solsa da ben hiç utanmadım.Bu yaşıma kadar çalmadım,kimsenin malına göz koymadım onurumu şerefimi satmadım.Ben söz konusu bahçelerin sulama suyundan sorumlu kişi ve kurumun tespiti mümkün değil diye rapor hazırlandığında,Belediye sulama kanalını kepçeyle kapatıp bir sene sonra açılarak Savcı boru döşüyorlarmış dediğinde,Pazarda malım gasp edilip düzeni bozdun diye rapor hazırlayanın kardeşinin hala pazarda ne olduğu belirsiz gıda satarak milleti mikroplandığında,Danıştay idare mahkemesine adım kullanılarak dava açıldığında,Evimin önünde dört kadın beni bıçakla tehdit ederken polisler olay mahallinde suç aleti bıçakları toplamadığında,bir Savcı kamerasız odada cemaat işletmecilerine brifing verdiğinde,karanlığı ihbar ettiğim için üzerimdeki elbiselere el konulduğunda,yaşadığım evin elektriği direkten kesildiğinde ve daha sayısız haksızlıkta ben Türkiye Cumhuriyeti devletinden,bu ülkede arabasının önüne şanlı bayrağımızı takıp gezenlerden ve birde bu yazınızdan utandım.
Sizler hala Sosyal Yardımlaşma Vakfından bahsediyorsunuz.05.06.2014 tarihinde BİMER’e başvurdum.Beni bu şehirden devlet olan bir yere götürün insanca yaşayayım dedim. Anlamadılar pasta o kadar büyük ve tatlı ki görkemi gözlerini tadı benliklerini yok etti.Bende anlamadıkları için 21.07.2014 tarihinde sosyal yardımlaşma vakfından aldığım 250 liralık çeki 22.07.2014 tarihinde anlamaları için Çankırı Valiliği Hukuk İşleri Müdürlüğüne bir yazı ile iade ettim.Aynı gün 22.07.2014 tarihinde daha önce bir çöp kutusunda bulduğum yarım kilo kadar nohudu toprağa serptim.Bu güne kadar nohuda üç defa şebeke suyu verdim yeşerdi çiçek açtı bu günse içlenerek bire on verdi.22 Temmuzda dünyaya gelen bebekler bugün gülmeyi etkiye tepki vermeyi öğrendi.22 Temmuzda döllenen bir tavşan bu gün doğurdu bir iken dokuz oldu.22 Temmuzda döllenen bir anne bu gün üç aylık hamile.22 Temmuz yazın en sıcak günüydü bu gün sonbahar.22 Temmuzda RTE Başbakandı bu gün Cumhurbaşkanı.22 Temmuzda ölenlerin eti çürüdü kemiği kaldı.Kısaca dünya döndü bebeler dillendi meyveler içlendi hala Bu Şehrin Hukuku,Bu Şehrin Valiliği anlamadı ve kavrayamadı.
Bana on koca senedir,her sene verilen maddi zarar en az 30.000 liradır.Manevi zarara ise paha biçilemez bu ülkeyi yönetenler ruhunu şeytana satsa yine ödeyemez.Çankırı da bulunan Devlet anlayışı ise biz sana iki veya üç ayda bir Sosyal Yardımlaşma Vakfından 250 veya 300 lira vereceğiz sen bununla yaşayacaksın diye açık ve net olarak belirtmektedir.Bu güne kadar 100,200,300 lira gibi halsiz düşüp açlığa yenildiğimde aldığım yardımlar oldu,bir kısmını işlemediğim suçların bedeli olarak devlet kasasına iade ettim.Bu yardımlarla açlığım son bulsa da ben Devlete açım.Ben Demokrasiye ben Adalete aç ve hasretim.Ben özellikle dört senedir insanlık dışı yaşıyorum.Ben dört senedir adaletimi katledenlere,cemaate yalakalık yapanlara bakarak yaşıyorum.Aslında ben yaşamak hayatta kalmak için bocalıyorum.Özellikle yazımın son parafını kalın yazarak siz değerli kurul üyelerinden bir bilgi beyan ettim sadaka değil.Sorumu tekrar yeniliyorum.
Çankırı Kastomonu çıkışında yoldan görünen Bahçeler Bölgesine Çankırı Belediyesi üç kanaldan ücretli olarak sulama suyu hizmeti vermektedir.Kayıt altında 740 bahçe vardır.Bu bahçelere verilen hizmet şahsıma Orhan YILMAZ’A 2005 yılından bu güne kadar verilmemiştir.
Çankırı Belediyesi ve Başkanının yapmış olduğu bu uygulama Dünya İnsan Hakları Evrensel Beyannamesine ve ülkemiz insan hakları uygulamalarına göre İNSAN HAKLARI İHLALİMİDİR yoksa sıradan basit ADLİ bir vakamıdır.Bu konuda kurulunuzdan sadece bilgi edinmek istiyorum gereğini arz ederim.
18.09.2014
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.