- 378 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
BİR ADET HAYAT-2
O ne olduğu ve ne olmadığı belli olmayan adam, bir gece vakti odasında mum ışığının karşısında oturur vaziyettedir. Bu sefer de içindeki karanlığı mum ışığıyla aydınlatmaya niyetlenmiş, derdini muma anlatacak gibi bir his belirir onu görenin dimağında. Hatta mum hemen sönüp bitmesin diye en büyük mumlardan almış birkaç tane. Mumun boyuna posuna şöyle bir bakış atar ve mumu ateşine kavuşturur. Başlar içini muma akıtmaya. ’’Eh be mum! Ne olacak bizim bu halimiz? Hepimiz öleceğiz değil mi? Ama neden ölüyoruz ki? Sıramız geldiği için mi ölüyoruz yoksa? O zaman ben sıramı sana veriyorum önüme geçebilirsin. Ama geçmezsin değil mi? Sadece sen değil kimse geçmez; ölüm kuyruğunda kimse kimsenin önüne geçmez değil mi? Doğru, ekmek kuyruğu değil ki bu da zaten; ölüm kuyruğu bu ölüm kuyruğu! Ah ben! Ah hayat! ‘’
Mum adamın karşısında ışığının bir kısmını odaya diğer bir kısmını da adama dikmiş ve adamı pür dikkat dinliyor. O kadar uzun ki öyle ha deyince yanıp bitecek gibi değil. Fakat mumun bu damdan kurtulması lazım ama nasıl?.
Birden adam iç yanıp istemsizce oflamasın mı?. Mum pat diye söner; zifiri karanlık ve adam baş başa. İşte bu mum için çok iyi bir durum, tam da istediği buydu zaten. Adam birkaç saniye bekler. Sanki bir şey fark etmiştir. Adamın gözleri açık ama gözleri kapalıyken gördüğü şeyin aynını görüyor. ’’insanlar gözleri kapalıyken de görebilirler. İnsan gözü kapalıyken aslında görmüyor değil görüyordur, gördüğü şeyse karanlıktır. Fakat bu durum görmüyorum olarak benimsenmiştir ve hala öyledir. Halbuki karanlık ta var olan bir şeydir. Işığın var olduğundan eminsin de karanlığın var olduğundan nasıl emin olamazsın? Karanlık olmasaydı ışık olmazdı. Işık var ise karanlıkta vardır.’’
Diyerek karanlığına dert yanar. Sonra mumu yakar. Birkaç saniye bekler ve söndürür. Bunu birkaç defa tekrarlar. Yine bir şey fark eder. Mumu yakar ve tekrar mum ile sohbetine başlar. Muma sorar ,’’mum sönünce ışığı nereye gider?.’’ Mum bu soru karşısında şok olmuştur. Şöyle bi silkelenir kendine gelmeye çalışır. Işığında hafif bir gel git olur. Ama adamın bu sorusuna verebileceği tek cevabı , bitene kadar yanacak ve ışık verecek olmasıdır.
(...)
YORUMLAR
Biz körler için körlük diye bir şey yok o halde. Madem karanlık da görmekdir, hepimiz biraz karanlık, biraz da körüz değil mi ya? İlginçdi yazı.