- 1518 Okunma
- 10 Yorum
- 2 Beğeni
Kader
Bazen bir şarkının sözlerini ta içimizde hissederiz, yüreğimizden dökülür tek tek… Dökülür de o öyle kolaycacık olmaz hani; her harf, her sözcük dikenli tel olur anılarla birlikte takılır boğazımıza...
“Elbet bir gün buluşacağız, ikimizin de saçları ak, öyle durup bakışacağız”
İşte bunun gibi birçok şarkımız, ayrılık, eşittir özlem olur...
Peki, bu o kadar kolay mıdır? Tekrar karşılaşmak ve hiçbir şey olmamış, aradan yıllar geçmemiş gibi bakışmak, ağaran saçlara inat!
Ağaran saçlarımızın yanında duygularımız da ilk günkü gibi ak kalmayı başarmış mıdır acaba?
Yoksa saçlarımız ağardıkça duygularımız kararmış mıdır?
Bunu bilemeyiz değil mi? “Hele o karşılaşma bi olsun” der gibiyiz şu anda.
Peki, neyi değiştirir sizce?
Duygularımızın hızlı bir nehir gibi aktığı zaman, önüne koca koca bentleri çeken biz değil miydik?
Bir adım gelenden beş adım kaçan biz değil miydik?
Elbet bizdik ama ne hikmetse suçu hiç kendimize yüklemez “Kader” der geçeriz çok zaman. Nasıl olsa kaderin ağzı dili yoktur kendini savunacak.
Ah bir konuşsa… Neler anlatırdı abaca?
14.09.2014/Emine UYSAL
YORUMLAR
Kadere yuklenmeyi coktan biraktim . Insanin kendinin yuklenmedigi bir sucu kaderin sirtina vermesi kacistir, bahanedir. Ama ne varki bazilari sanslidir, sansli dogmuslardir. Iste kaderin guldurdugune, gulemeyen nasil intizar etmesin.. :)
Tebriklerim ve sevgimle arkadasim..
Sevda konularının,
hele de mazinin karanlık zindanlarında mühebbete mahkum edilmiş ise,
dillendirilmesi tehlikelidir diyorum ben.
Zira,
ağzınızdan çıkan, kaleminizden dökülen her heceyi avlama peşine düşmüş insanların bulunması muhtemeldir.
Yok eğer her şeyinle hür isen,
yaz yazabildiğince şiiri,
söyle söyleyebildiğince şarkıyı.
''Elbet bir gün buluşacağız.''
O da buluşmayı istiyorsa tabi ki.
Paylaşımınız o kadar gerçekçi ki...
Hayat ve kader ise bir o kadar zorlayıcı. Duygular kararmıyor da gücünü yitirmekte.
O kadar bendendi ki satırlar aslında her birimize dair. Aynaya bakmak yeterli olsa keşke ya da bakması gerekenler baksa...
Sevgimlesiniz, Sevgili dostum. Varlığınız ise vazgeçilmezim.
Bazı insanların aynaya bakmaktan utandıkları yüzündeki çizgiler var ya hani Eminem...!
Bence onlar çok önemli...
Hem de öyle önemli, öyle de ki. Asıl onlar yüzünden aynaya bakmaktan utananlara şaşıyorum ben.
" O çizgiler ki, ne çok şeyler görmüş. Nereleri gezmiş, kimlerin elini sıkmış, kimleri görünce üzülmüş de üstüne bir tane daha eklenmiş. Ne yaşlılara bakmış kim bilir, Nasıl hayırlı veya nasıl hayırsız çocuklar yetiştirmiş. Nasıl hastalara derman olmuş, nasıl yol olmuş, nasıl yollara asfalt olmuş.
Bir yudum suyu, bir aşı kaça bölmüş?
Bir saçı kaç kez tarayacakken, unutup yola dökülmüş.
Çocuğuna eski elbisesinden kaç yeni bayramlık döktürmüş
Şimdi, varsın dökülsün alnına üç-beş çizgi...
Dönüp, gururla baksın aynaya. Sevinsin,
Ne mutlu, onlar benim eserim diyebilsin
.
Emine UYSAL (EMİNE45)
evet, ben de bu saçları değirmen damında ağartmadığım için zerre boya sürmüş değilim. alnıma düşen her ak telin ayrı bir anlamı ve anısı vardır bende.
Elbette aynaya gururla bakıyorum ama benim sözüm çizgi çubuğa takanlaraydı :(
Sen de beni bu güzel yorumla dürterek bir kez daha kendime getirdin teeşekkürler
sevgimle...
Emine UYSAL (EMİNE45)
sevgimle Davim
Davidoff
Şimdi buraya yapacağım cevabı YORUM yazmak istiyorum, kusura bakma.
:)
Emine UYSAL (EMİNE45)
Emine UYSAL (EMİNE45)
Sevgimle...
Emine UYSAL (EMİNE45)
Teşekkürler, saygılar