0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
572
Okunma
Başlamadan önce yazmaya, doldurmadan önce sayfayı keşkelerle, oturup kağıdın beyazlığını izliyorum. Duruluğunu, saflığını, hacmini… Diyorum ki, işte böyle beklemiş, böyle karşılamıştım onu. Böyle aralamıştım kapılarımı… Sonra, yazdıkça, doldukça, yazdıklarımın üzerini sildikçe, kağıdı fazlasıyla kirletip buruşturup atınca yine kendimi görüyorum. Senden önce, senden sonra… Bir milattın sen, beni “önce”lere hasret bırakan…
Selim Akgün / Bir milattın sen beni öncelere hasret bırakan