İkiz ruhlar arkası yarın deneme öykü
Sıcak kahvenin kokusu beni kendime getirmeye yetmişti.
Mutfak tezgahının önünde elimde çaydanlık evde olmanın huzuruyla gülümsedim.
Tembel kız gelsin de kahvesini kendi alsın; prenses hazretlerinin her şey ayağına mı gitmeli
Aman Allah’ım sırtımdaki bu soğukluk da ne dememe kalmadan arkama dönmemle birlikte Hülya şeytani bakışları,kahkahalarıya fırlayıp kaçtı.
Ben durur muyum peşimde köpeğim Alpina Hülya’yı kovalamaya başladık.
Merdivenlerden deli gibi inip bahçeyi fır dönüyoruz.
Arkasından olanca hızımla koşuyorum ama, mümkün mü o deli kızı yakalayabilmek.
Hırsımdan ağlıyorum artık, yine o kazandı tazı gibi mübarek bunu onun yanına bırakırsam bana da Rüya demesinler!
Bu hengame arasından teyzem taraça’dan sesleniyor,telefon işaretleri yapıyor.
Bu seferlik seni yine yakalayamadım ama son gülen iyi güler. Hülya alacağın olsun e mi
Sanırım Atıf arıyor beni anca sevgilimin sesi yatıştırır,yine koşarak tırmanıyorum merdivenleri.
Hülya arkamdan hem gülüyor, hem de nefes nefese kaldığından kesik, kesik
-koş Rüya kooş sevgilin seni arıyordur.
Sen çeneni kısar mısın intikamım büyük olacak, bak her an tetikte ol canım!
Hiç ummadığın bir anda sırtında bir soğukluk duyarsan bil ki benim elimde henüz hepsini dökmediğim koca bir kova su olacak bekle şekerim.
Bunu unutma yaz bi kenara..
Sırtımda halen o müthiş soğukluk, eriyen buz parçasının ıslaklığı ayağıma batan kum taneleri kendimi yukarı zor atıyorum.
-Alo Atıf, sen misin canım
af edersiniz ben Atıf’ın bir arkadaşıyım size nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum.. Lütfen heyecanlanmayın sakin olun köşedeki, bakkaldan arıyorum sizi.
Atıf sizden çok bahsetmişti bana yakın arkadaşıyım.
İsminiz nedir Atıf kendisi neden aramıyor?
- Rüya hanım sözümü kesmeyin ne olur,hemen aşağıya inin siz Atıf’a götüreceğim.
Atıf’a ne olduu
-bir kaza oldu sizi hastaneye götüreceğim lütfen çabuk olun sizi burada bekliyorum arabam var.
Ne kaza mı nerede Atıf’mı kaza geçiren
aman Allah’ım,
-Atıf ve annesi arabalarıyla denize uçmuşlar.durum çok acil.
Telefon kapanıyor ben son sürat giyiniyorum, ağlamak istiyorum gözümden bir damla yaş akmıyor. Elim ayağım titriyor, telefon sürekli çalıyor sanki
Beynim uğulduyor, Hülya teyzem meraklı sorularıyla beni daha çok bunaltıyorlar.
YORUMLAR
İlk bölüm sanırım? Zira diğer öykülere baktım en ayrıksı duran buydu. Fakat girişin hızı ve kahramanları cümbür cemaat, bir anda karşısında bulan okur bocalıyor, anlama da güçlük çekiyor. En azından benim için öyle oldu. Keşke çaktırmadan kahramanları tanıtan bir giriş bölümü tasarlasaydınız.
Kolay gelsin...