- 833 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ÖLÜMÜ ÖLDÜRMEK
ÖLÜMÜ ÖLDÜRMEK
Hani demiştim ya sana ARGÊŞ ARÎ’M
“ArÎ bir gülüş bırakmak varkene güneşe
Koşup el salama dan bizlere
Gitmek olurmu “ diye…
Şimdi bir şey daha istiyorum senden ARGÊŞ ARÎ’M ölümü öldürmeni istiyorum. Buda söylenir mi bilmem ama; bak ben peşin peşin söylüyorum, zordur , acıdır, ağırdır, bil istiyorum işte, bizlerin yapabileceği artık hiç bir şey yok. Top sende, her şey yarım küçücük yüğarine kaldı senin. Direnmeni istiyorum, ölümü öldürmeni…
Dünyanın acımasız ruhu içinde en derin acılar sana kaldı biliyorum. Yanına her gelişimde başını yana cevirip gözlerimin içine derin derin bakışının anlamınıda biliyorum. “Beni kurtar” diyorsun.
Vucudunda, ellerinde, kolarında , ayaklarında delinmeyen yer yok, her yerin mos-mor. Derin acılar içindesin. Ama bildik kurtarıcı babalardan değilim işte. Elimde İsa’nın asası yok, vurup okyanusun kalbini yarayim. Hekim-ı lokmanın masallarını artık kimsa dinlemiyor. Mucizeler inmiyor eskisi gibi gökten, acıların dili yok, dün dolaş sen sana kalıyorsun işte..
Şimdi neye inanmalıyım bilmiyorum ARGÊŞ ARÎ’ M. Bende inanmıyorum mucizelere, herkesin bir mucizesi ver, herkesin mucizesi kendisi aslında. Sende kendi mucizen olmalısın. Ama mucizenin çok daha büyüğü, çok daha zoru sana kaldı.Mucizem ol istiyorum işte.
Çok zordur bazı şeyileri söylemek, kabullenmek, alışmak.”Asla herkes gibi olamayacak” dediler sana. Bir babanın yüreğine nasıl iner bu söz bilirmisin. Ne yıkımlar yaratır, ne yangınlar doğurur ARGÊŞ ARÎ’M. Bende acımasızca söylüyorum sana, asla herkes gibi olamayacaksın, herkes gibi koşamayacaksın mesela, herkes gibi top oynamayacaksın, her kes gibi yüzemeyeceksın mesela, yaşamın tüm acıları sana kalacak buna rahmen yaşamanı istiyorum işte….
Tolgeyn’ın dediği gibi “Babalar oğullarını gömemeli” Nasıl gömebilirimki seni, sen barı yüreğime ihanet etme ARGÊŞ ARÎ’M. Gitme, diren şu ölüm ile yaşam arasındaki kahr edici çizgide. Doğduğun bu coğrafyanın acıları ağırdır. Her gün ne çok baba gömüyor evledını bi bilsen.Yazabilseydi her baba ne acılar yansırdı beyaz sayfalar...Şimdi düşleyip kurguladığım gibi değil acılar..
Bak; doğum anında gelmişti ismin. Ne çok beklemiştim ismini, ne büyük bir heyecen duymuştum. Oysa şimdi sana ismini veren değer yok baş ucunda. Anlayacağın yanlızsın. Her gün onca insan, ismini dahi bilmeden ararken, o bu ölümlü savaşından bir kez dahi aramadı biliyormusun…En çok aramasını istediğim insanlar armadı, en çok sesini duymak istediğim insanın sesini duyamadım..Ha belki kızacaksın bana o koceman NEDEN üzerine. Buda sana ilk yanlışım olsun ARGÊŞ ARÎ’M .
Yanlış olanı sevmenin, değersiz olanı sevmenin acısı ağır,bedeli büyüktür işte böyle. Eminim sende seveceksin en temiz, en derin duygularla hiç bir karşılık beklemeden. Derin seveceksin, sonsuz seveceksın,ama sevgine yapılan ihanetin acısını unutmayacaksın, Sende böyle ihenetler yaşayacaksın en derimde.
Hadi uzaklaş ölümün bu kahr edici çizgisinden.
Mucizem ol, ihanet etme yüreğime.
Kim bilir belki seninle yürürüz en uzun sahillerde, sen bana gök kaşağını anlatırsın, ben sana bulutların iz düşümünü. Sen bana kar tenelerini anlatırsın, ben san yağmurun ıslaklığını…
Olur olmaz yaşamın bir anın da pari masallarını anlatırız birbirimize.
Bazen kelebeklerle baharlara uçarız seninle ve bazen kuş cıvıltılarına bırakırız umutlarımızI.
Sen ben olursun biraz, bende sen…
Öldürürsen ölümü ARGÊŞ ARÎ’M
Dünyanın bu ruhu da biz oluruz....
— Antalya’
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.