- 475 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
MATMAZEL
Gözlerinin karşısında gözlerime hâkim olmak ne zormuş Matmazel, ah kalbim. Dudaklarından süzülen iki kelimeydi beni hayata bağlayan, Matmazelim bana kuzum dediği günden beri koyunlara karşı bir sempati içindeyim. Çimenlere yayılan kuzular gibi aşkının baharına yayılmak ne olağan üstü ne akıl almaz bir düş, meleşen kuzular gibi şımarıklığımdan bir dudağına bir ayakucuna zıplayıp aşk cennetinin rengi hangi yeşilden diye koyunlaşıyorum.
İnce beline sarılıp kaybolmak istiyorum gözlerinde. ah şair gözlüm elini bir kalbime dokundura bilsen. Aşk insana her şeyi yaptıra bilir, bana sadece saçmalamayı sağladığına şükrediyorum. Kalbime hâkim olmak ne zor Matmazel. Kirpiğin de salıncak kurup sabahlamak isterdim gözünde, iki gözün arasındaki dağ kadar gaddar olup yıkma hayallerimi. Kulağına kumru yuvası kurup aşk şarkıları söylemek, dudaklarını dudaklarımla beslemek sana kurban olmuş bir aşığın ancak şükrü olabilir. Şefkatiniz uyanması için ne yapmalı?
Matmazelimin çaldığı kemandaki teller olmayı bunu resim etmeyi, saçının tellerinden bir ben yaratmayı kim istemezdi ki, beyaz nede yakışıyor benim matmazelime. Güller seni kıskanmıştı, bana küsmüşlerdi; sana bülbül olmanın ne demek olduğunu güllere sormalısın. Gözlerinizi gördüğüm, sesinizi duyduğum ilk gün ki heyecanım geldi aklıma; ah kalbim, güm! Denizin ortasında kayaya çarpmak gibi, çarptığım andan beri içeri sızan aşkınız nasılda sardı gövdemi. Batmıyorum, aksine kuşları kıskandıracak gibi uçuyorum. Ah matmazel bu kaçıncı mektubum size, yoksa elinize geçmiyor mu, okumuyor musunuz? Karşınıza çıkıp söyleyecek cesarette değilim; sizi görünce boğazımda dilim küçücük bir serap bulabilse belki kalbine tercüman olmayı başaracaktı. Ah bunca hayalle ne beceriksizim, hazinesine
Narin parmaklarınız bu kadar geç yazma sebebini öğrenebilir miyim?
Ah gece gece ne çok düştünüz aklıma, bahçeyi izliyorum gezindiğiniz yerleri. Ne çok karanlık bıraktınız bahçemizi, sizden önce karanlığını fark etmemekte ne aptalca. Ah! Bu yüzden miydim acaba; diliniz de kuzum olmak. Ah matmazelim…
Gözünüze düşen uyku ne şanlı şimdi, ah matmazelim ah! Uykuya teslim olan gözlerinizi kıskanmamak, saçlarınızı okşayan, kokunuzu içine çeken yastığa düşman olmamak elde değil. Gözlerin de esir kalmak özgürlüğümü yitirmek ne de tatlı geliyor matmazelim.
İki dudağının arasında diş olma sevgili, sarsın bizi, kolların gibi!
Tozlu yollardan gecen matmazelimin çıplak ayağındaki tozlar kadar masumdu matmazelime olan sevgim. Çehreni saran gülüşüne, dünyamı saran ışığına âşıkken nasıl hüzünlendirip ağlatabilirdim. Yüzüne düşebilecek hüzüne kendimi cezalandırırken özgürleşemedi aşkım huzurunuza. Ki gözünüzden düşebilecek bir damla yaşa kurban olup haresin de boğulmamak ne mümkün. Kirpikleriniz semaya dokunurken bana dokunmadan geçmesi bir kölenin nankörlüğü olurdu ancak. Gecelerimin karanlığı yetmezmiş gibi gündüzlerimi de kararttın matmazelim. Gitmek hiç yakışmadı sana, dönmek ne şanlı dururdu bastığın toprakta. Aşk deryanda zenginleşen bu fakirin ekmeği çalınmış gibi matmazelim. Sana mahrum kalmak bu aciz yüreğin yoksulluğudur matmazelim…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.