- 1276 Okunma
- 15 Yorum
- 1 Beğeni
ARAF
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
-Orada mısın hadi ses ver. Göremiyorum seni.
-Baba, seslendin ve işte geldim. Bak, buradayım, yanında…
-Ben seni çağırmadım. Nasıl çağırabilirim? İstemiyorum seni. Henüz vakit çok erken. Yapman gereken onca şey varken ne işin var burada?
-Hayır, baba. Burada seninle kalmak istiyorum. Gitmeyeceğim.
-Gider misin, lütfen? Üstelik o adamı yüz üstü bırakamazsın. En az benim kadar seviyor seni üstelik.
-Yanılıyorsun baba. Kimse senin sevdiğin gibi sevmedi beni bu hayatta.
-Üstelik o aldattı beni. Eğer sevseydi yüz üstü bırakıp gitmezdi.
-Yalan söyleme kızım. Asıl bırakıp giden sensin. Her şeyi ona mal ettin. Sen istemedin.
-Bildiğin gibi değil, baba. O beni hiç sevmedi. Mecburdum terk etmeye. Bir kez bile sevdiğini söylemedi. O beni zorladı üstelik. Yoksa yanında olmazdım şimdi.
-Ya, annen… Onu hiç özlemeyecek misin? O kadın sana canını feda etti. Sen terk edersen onu yıkılır, mahvolur.
-Bunu sen mi söylüyorsun? Asıl sen bilmedin kıymetinin onun. Ya, sen niye bırakıp gittin bizi. Üstelik kurduğumuz tüm hayaller yarım kaldı baba.
-Bunları yüzüme vurmaya hakkın yok. Anlıyor musun küçük hanım… İyi bir eş olmamış olabilirim ama sizi hep sevdim.
-Komik olma, baba. Bir kez bile sevgini göstermedin bizlere. Hep kızgındın, hep öfkeliydin.
-Bunları duymak istemiyorum. Yeteri kadar kaldın yanımda. İstemiyorum seni burada. Git hem de derhal git. Ve seni seven bir adam bul ve seni üzmeyecek birini. Duyuyor musun beni? Burası sana göre değil.
-Bak, geldiğin o kapı yeniden ardına kadar açıldı. Görmüyor musun seni çağırıyorlar.
-Şimdi geldiğin gibi arkanı dön ve çıkıp git. Fazlasıyla sıcak zaten burası. Beni yorma artık. Yarım kalmış tüm görevlerini tamamla ve mutlu ol sadece. Âşık ol yeniden. Çok sıcak, çok…
-Hayır baba. Bırakma beni…
-Adrenalin etkisini göstermeye başladı. Evet, evet. İşte tepki vermeye başladı. Nabız yükseliyor yavaş yavaş. Küçük tansiyon dörde çıktı, büyük yedi. Hadi kızım, dayan, hadi, hadi…
-Döndü aramıza. Şükürler olsun. Haber verin ailesine hemen. Uyandığını söyleyin.
SEVGİLİ EDEBİYAT DEFTERİ AİLESİNE, SAYGIN SEÇKİ KURULUNA VE TÜM DOSTLARIMA EN İÇTEN TEŞEKKÜR VE ŞÜKRANLARIMI SUNARIM.
YORUMLAR
şiirlerin olsun nesirlerin olsun okurken insanı içine çekiyor
kaleminin güzelliği akıcılığı ve doğallığına hayranım kutluyorum canım
sevgilerimle
Gülüm Çamlısoy
Çok çok teşekkür ederim, sevgili arkadaşım.
Çok mutlu oldum.
en içten sevgimle...
Gülüm Çamlısoy
var olunuz.
Saygılarımla...
Gülüm Çamlısoy
Canım, çok teşekkür ederim.
Sevgimle...
Ölmekle kalmak arasında gidip gelmek böyle bir şey sanırım. Birçok ölüm kalım mücadelesi vermiş insanlardan öğrendiklerimiz, hatta zaman zaman kendimizin de yaşadığı farklı değil.
Tebrikler Gülüm
sevgimle
Gülüm Çamlısoy
Hayat işte... Sayısız ve emsalsiz gel-git.
teşekkürler sevgili Emine Hanım.
Sevgimlesiniz...
Gülüm Çamlısoy
Amin. tüm güzellikler sizlerle ve bizlerle olsun.
en iyi dileklerimle.
Sevgiyle kalın.
Gülüm Çamlısoy
İstemeden de olsa geri döndü. Dönmeliydi de.
En içten sevgim ve en iyi dileklerimle...
!.sean.!
sayfaya hüzün bulaşırdı
beklenen son güzeldi
sevdim:)
Gülüm Çamlısoy
Sevgiyle kal, arkadaşım. Ve mutlu kal.
:))
Haftasonu klasiğime eşlik eden kadehimdeki kırmızı şarap, kulaklıktan içime yayılan keman sesi eşliğinde öykü ki defterde tek müdahil olduğum, o çok sevdiğim sularda usul usul gecenin derinlerine dalma hazırlığındayım. Ne garip ki görmeden, adını, nerede yaşadığını, ne işle uğraştığını bile bilmeden ve bilmeye gerek olmadan kurulan öykü dostluklarının aşina rumuzları arasında öykü avcısı gibi turlarken buluyorum yine kendimi.
Dedim ya, bu bir haftasonu klasiğim. Öyküler beni kah kederli bir hüzne, kah eskilerden, tarihin derinliklerden gelen bir muammaya, kah eski bir İstanbul kabadayısı raconuna, kah bir aile melodramına, kah bir kara sevda biçareliğine sürüklerken mutluyum.
Öykünüzünün içime boca ettiği hüzünle kulağımdan içime yayılan müziğin de ağdalaştığını hissederek, finalin içimde yeşerttiği umutla tıpkı Bir Tutam Hayat'ın da vurguladığı gibi, yüzümde belli belirsiz bir gülümsemeyle ben de 'şükürler olsun' diyorum.
Yüreğinize sağlık efendim...
Gülüm Çamlısoy
Katılıyorum size: Farklı kimlikler, farklı yaşantılar ama aynı havayı soluduğumuz bu ortamda bir o kadar benzeşiyoruz.
Çok ama çok teşekkür ederim. Bir nebze de olsa dokunmuşsam yüreklere ne mutlu bana. Zira iletişimin ve etkileşimin ortak bir paydada buluştuğu bir platform... Yazmak adına ve okumak tabii ki birbirimize katkı da sağlıyoruz.
Sayfama konuk olan dostların varlığı da bendeki gülümsemenin kaynağı. Çünkü gerçek anlamda yazmak ve paylaşmak benim için fazlasıyla önemli.
Bir kez daha teşekkürler.
saygı ve selamlarımla...
Araftan öncede hep var olmak, hep varlığı sevdikleriyle sürdürmek.Ucunda ölüm dahi olsa insan, kendinden çalınan günleri yine kendine, sevdiklerine diliyor. Araftan önceki en büyük aşk, araftan sonrasında da devam...
Uyu !
Rüyaları tüketene kadar uyu.
Son dönemeçte
Son basamakta
Son sözde
Uyan !
Kaç duyguyu esir etmiş mir
Kaç günahı salıvermiş giz
Kaç gün daha
sorsana !
Sahipsiz geziniyor aşk günahkâr
Bahçelerde tek bir bakanı yok
Vuslat ateşine kurbanım diyen
Tek bir günahkâr yok
Hani ağır bir kavuşma
Hani dokunduğum beden
Kor gibi yanı başımda
Ateşi vuran yok
Çağır aklını
Dön geri de.
Paçalarına kadar ıslanmış
Güneşte kurut da gel de
Güneş yakıyormuş
O zaman aklına
Uyan da gel de
Şimdi sefer(savaş) vakti, atlara semer vur
Yollara düşerken kılıç değil akıl bul
Kim ne derse desin kendinle beni
Tanrı sorgulamadan Araf’ta bul
Araf’ın iki yanı da acı. Aşk bile kabuk değiştirirken, aşık ne yapsın?
Saygılar, sevgiler Değerli Dostuma
Gülüm Çamlısoy
Nice ikilem ve nice cevapsız soru bir o kadar müphem...
Dizelerde ne güzel dile gelmiş ve güzel bir açılım kaleminin ucundan ve yüreğinden dökülen güzel kelimelerin eşliğinde.
Kim bilir; belki her birimiz ayrı sahipsiz ve terk edilmiş aciz varlıklarız bir o kadar burnu Kaf Dağında.
Hayatın eşsiz varlığı zaman zaman acı da verebilmekte. Yine de yola devam...
Sevgiler, selamlar...
en iyi dileklerimle...
kurguyu sevdim...dialogla yazılı öykülemeye güzel bir örnek...sadece şunu söylemeliyim... bu tip dialoglarda söylenecek şey en kısa yoldan (KISA CÜMLELERLE) ve net söylenmeli, sözcük tekrarlarına düşmemeli...v e tabii konuşma çizgileri sıralı olmalı, aynı kişiyi iki çizgiyle iki kere konuşturutrsanız okuyucu zorlanır ve ilkinci çizgiyi öteki dialogcunun konuşması gözüyle okur...SAYGIYLA
Gülüm Çamlısoy
Kesinlikle önerilerinizi dikkate alacağım. Bu açıdan sevindim. Netice itibariyle; her türlü yorum ve eleştirinin yapıcı olduğuna inanıyorum.
Saygı ve hürmetlerimle, değerli yazarım...
Gülüm Çamlısoy
aslında ben teşekkür ederim. Sonuçta öğrenmenin sonu yok. Öğrenci ruhunu bir ömür muhafaza etmiş biri olarak bilginin servetini hiç bir şeye değişmem.
Bir insanın sevgi eksikliği nedeniyle ölmeyi tercih etmek istemesi ne acı geldi okuyunca yazınızı ki gerçekten sevgi, ilgi görmediği babasının yanına gitmek istemesi (yine de o yakınlığı hissetmek istediğinden) daha da üzücü bir durum. Dünya bu kadar ümitsiz bir yer mi gerçekten diye düşündüm de galiba haklı kız, o kadar zorki gerçekten doğru iletişim kurabilme becerisine sahip olmak. Sahip olsanız bile zamansızlık, çevre koşulları, yoğun çalışma programları ve hayat mücadelesi yalnız kalmak isteğini tetikliyor gibi her birey için. Tahammülsüzlük , önyargı, hatayı bilip kabul edememe gururu da etken tabii kendi araf'ını yaratmada.
Güzel bir yazıydı gerçekten....düşündürdü...
Sevgilerimle
Gülüm Çamlısoy
Anlık bir diyalog ve ertesinde bu yazı çıktı.
Şu da bir gerçek ki sevgili İpek Hanım: Görünen ve arkasında yatan gerçekler birbirinden çok farklı. Zayıf addedilen nice kişi olduğundan da güçlü ve güçlü bir karakter sergileyen nicesi bir o kadar farklı bir tablo sergilemekte. Bu açıdan, hayat en güzel armağan onca zorluğuna rağmen.
Teşekkür ederim ziyaret ve yorumunuz için.
sevgiyle kalın...
İpekyildiz
İnsanlar iyi rol yapıyor velhasıl Gülüm Hanım,
Her söyleneni doğru kabul etmek mi gerekir yoksa düşünmek mi üzerinde yalan olabilir diye; işte bu tamamen tercih meselesi.
Siz hep an'lık yazın o zaman :) bu kadar güzel konulara vesile oluyorsa yaşam :)
Sevgilerimle
Gülüm Çamlısoy
Yine de özümüzü kaybetmeyelim. Varsın roller dağıtılsın sahiplerine.
Yürüdüğümüz yol eğer ki mutlu ediyorsa ne sözlerin önemi var ne de bürünülen rollerin.
sevgilerimle...
İpekyildiz
İyi hafta sonları :)
Gülüm Çamlısoy
güzel bir hafta sonu dilerim.
Sağ olun.
Gülüm Çamlısoy
Sanırım biraz hüzünlü oldu...
:(
eksik olmayın, değer kattınız. Çok mutlu oldum.
sevgiyle kalın.
Daha mutlu yazılarda görüşmek adına o zaman.
:))
Gülüm Çamlısoy
Kaçsak da nereye kadar sevgili gönül dostum...
Ne varsa içimize sığdıramadığımız ve her kim ise yitip giden...
ebediyete intikal eden sevdiklerimiz bir yana yaşarken yitip giden ve elini eteğini çekenler....
Yürek dolusu teşekkürler.
Sevgimle...
Sevdiklerin hep yanındadır sen görmesen bile onlar senin kalbinde daima atar ve bütün ömründe yer alırlar *
Özlem Demirkaya &*.*&
Gülüm Çamlısoy
Biz görmesek de bilmesek de...
Seni seviyorum canım...
:))
Gerçekten gülümsetti beni bu yazı.
Ama,
aslında güldüren bir çalışma değildi.
Tam aksine,
hüzün ve acı yoğunluklu idi.
Diyalog güzeldi.
Keşke bu tür söyleşiler yapma imkanımız olsaydı özlediklerimiz, belki de zamansız kaybettiklerimiz ile.
Kim bilir ne çok yarım kalmış cümleleri vardır bize söyleme fırsatı bulamadığı.
Ve,
ne büyük sevgileri vardır hissettiremediği.
Değil mi?
Gülüm Çamlısoy
Öyle ki yanı başımızda olanlar ile dahi konuşamıyoruz. Hayatta olup değer verdiklerimiz dahi görmezden geliyorsa yitip gidenlere ne demeli...
Yarım kalmış onca yaşanmışlık hatta yaşanmamışlık.
Selamlarımla...
Teşekkür ederim.