ABD’nin Irak’ya yaptığı işgal ve talan hareketlerinin üzerinden uzun zaman geçti, bölgedeki petrolü kontrol altına alan ABD, Irak topraklarını satın aldığı idarecilerin ve satın aldığı peşmergelerin bekçiliğinde kendi menfaat çarkına entegre bir hale getirdikten sonra Irak’tan çekildi. Irak’ın işgal günlerinde Mukteda Sadr denen Şii lider ABD’ye karşı bir süre savaştı, lakin daha sonra İran desteğiyle sünni Müslüman kıyımı yaptı ciddi manada.
O günlerde ABD ve müttefikleri bunu seyrettiler.İran Sadr’ı destekledi çünkü durum İran’ın işine gelen bir durumdu.Dolayısıyla İran’ın Müslümanca bir duruşu olmadı, meseleye mezhepsel açıdan bakmakla yetindi.
Aradan yıllar geçti, Baas dirildi, kendi içinde çatışma halinde olan pekçok grup IŞİD çatısı altında birleşti.Seversiniz veya sevmezsiniz o ayrı, örgütün yaptığı eylemleri tasvip edersiniz veya etmezsiniz bu da ayrı bir durum.Elbette dinimizde tekbir getirerek farklı inanıştaki birini öldürmenin yeri yok, veya işgal ettiğiniz yerdeki asker ve polisleri sırf şii oldukları için kurşuna dizmenin sünni mezhep içinde de geçerli bir gerekçesi olamaz, bunlar olsa olsa intikam duygusuyla yapılmış eylemlerdir, yani bunu din kılıfında yapmak sıkıntılı ve sakat bir durumdur.Etki ve tepki meselesi yani.
O günlerde Mukteda Sadr’dan sırf ABD ile savaştığı için sünnileri öldürse bile kahraman diye söz edenler, bugün ABD ile savaşan IŞİD’i şiileri öldürdüğü için hain ilan ederken biraz vicdanlı olmalıdırlar.
Tekrar söylüyoruz inançları için kimsenin öldürülmesini tasvip etmiyoruz, sadece medyada esen tuhaf yorumlara karşı böyle bir yazı yazıyoruz.
İslam Coğrafyası uzun zamandır omurgadan ve cihat duygusundan yoksun bir hale getirildi farkındasınızdır.Namaz kılan ama Allah’tan korkmayan, oruç tutan ama zekat vermeyen, Hacca giden ama yalan söyleyen, konuşurken mangalda kül bırakmayan ama iş eyleme gelince göbeğini kaşıyıp kaçan yüzeysel, derinliksiz, şuursuz robotlara dönderdiler bizleri.
Bu noktadan bakınca IŞİD hakikaten büyük işler başaran bir örgüt, öyle bir örgüt ki ABD ile İran bu örgüte karşı ortak operasyon düzenliyor.Ve Nato’yu, Birleşmiş Milletler’i telaşa düşürüyor, ABD Irak cehennemine tekrar hava gücüyle dönüyor bu örgüt yüzünden.Düne kadar İran’ı nükleer bomba yapmaya çalışmakla suçlayan emperyalist köpek ABD, Irak’ta İran ile ortak operasyon yapıyor tekrar belirtiyorum iyi anlayın.
İman esasları açısından, itikadi konularda sıkıntılı bir örgüt IŞİD, ama düşmanımın düşmanı olan bir örgüt, bu noktadan bakınca özellikle cihad ruhunu diriltmesi ihtimalinden dolayı sempati beslediğim bir örgüt.Keşke Irak halkı içinde bir vizyonu, gelecek perspektifi olsaydı bu örgütün, o zaman dünyada bu kadar reddedilmezdi, ve hatta gazetecileri aleni bir biçimde öldürmeseydi ABD ve erafındaki satılıklar ona saldırmayı düşünmez, ABD’nin cedelleşmesini seyrederdi dünya.
Birde IŞİD’in elinde onlarca vatandaşımızın rehine olarak bulunduğunu söyleyeceksiniz belki, onları öldürmek isteselerdi inanın çoktan öldürürlerdi, baksanıza pekçok ülkenin gazetecilerini ve askerleri video kayıta alarak öldürüp dünyaya meydan okudular.İsteselerdi bizim vatandaşlarımızı da öldürürlerdi.Bana kalırsa Türkiye ile IŞİD arasında bir anlaşma yapıldı, biz onun üstüne gitmeyeceğiz, gidenlere destek olmayacağız, onlarda bizim vatandaşlarımıza zarar vermeyecek.Çünkü öldürmek isteseler çoktan yaparlardı, teslim edecek olsalar bu kadar beklemezlerdi.Türk yetkililerin bu rehine meselesini eskisi kadar dillendirmemeleri bana böyle düşündürüyor bunu da belirtmekte yarar var.
Bu yazıyı Pazar gün kaleme almıştım, pazartesi akşamı Obama’nın IŞİD üzerinden Türkiye’ye yüklenmesi düşüncelerim konusunda yanılmadığımı gösterdi bana.
Senin düşmanın benim dostumdur ABD, bunu sakın unutma.
Bu noktadan sonra kimse bana IŞİD’i kötülemesin, kötüleyenlerin de ne kalitede Müslümanlar olduğu ortada.
Selametle..


Tunar Çalışkan