- 1367 Okunma
- 11 Yorum
- 0 Beğeni
ALEVİLERDEN NASIL RÜŞVET ALDIM !
(Bu yazı, Üstteki resmin bende çağrıştırdığı bir anı üzerine yazılmıştır. )
Sene 1995 filandı yanlış hatırlamıyorsam. Kocaeli-Akmeşe Yatılı İlköğretim Bölge Okulunda Müdür Başyardımcısı olarak çalışıyorum. Hafta sonu…Biraz sonra zil çalacak ve yatılı olmayan yani Akmeşe’li öğrenciler evlerinin yolunu tutarken yatılı öğrencilerle biz yine başbaşa kalacaktık.
Kapım çalındı. Baktım bir grup öğrenci velisi. Bunlar Akmeşe’ye yakın Balören Köylüleriydi.Her ne kadar köyün resmi adı Balören olsa da Herkesin ağzındaki adı Belenörendi ya da kısaca Belen derlerdi o köye. Hangi hükümet, neye istinaden Belenören adını Balören diye değiştirmişti pek bilen yoktu ve zaten fazla da sallamazdı kimse. Belen deyip geçerdik. Sanırım bir Alevi köyü olmasıydı adının değiştirilmesinin sebebi. Ya da ne bileyim bir zamanların Kocaeli Valisi Kemal Nehrozoğlu nasıl ki ‘’ Keltepe’’ adını beğenmemiş de şimdi herkesin ‘’ Kartepe ‘’ Diye bildiği dağa o adı vermişti, aynen öyle bir vali ya da etkili-yetkili birileri Belenören adını beğenmemiş dolayısıyla da adını Balören’e çevirmiş olabilirdi.
Karşımdaki köylülerden ağzı laf yapan biri diğerlerine de sözcü olarak meramını anlatmaya başladı:
-Hocam..Biz çocuklara izin istemeye gelmiştik.
Öğrencilere on beş günde bir izin veriyoruz köylerine gitsinler diye ama o hafta izin haftası değil. Kaşlarımı çatıp sekiz numaralı bakışımı fırlattım.
-Biliyorsun ki bu hafta izin haftası değil. Kusura bakma izin-mizin yok. Sizinkilere verirsem öteki çocuklar da ister. Bu saatten sonra hangi birinin velisini çağırayım da çocuklarınızı alın izin verdik bu hafta diyeyim.
Vatandaş ezilip büzülmeye başladı.
-Ama hocam köyde tavuklar, hindiler pişti, sofralar hazırlandı. Çocukları bekliyoruz. Onlarsız olmaz.
Takvime bakıyorum. Öyle bayram-seyran bir durum yok. Eeee..O halde eniştem beni neden öpmeye çalışıyor?
-Hayırdır düğün filan mı var? Kimin düğünü varsa onun yakın akrabasına izin vereyim. Hepsine birden izin veremem.
Biraz da zorluyorum vatandaşı ki meselenin aslını anlatsın. Niçin isteniyor bu izin?
Vatandaş ıkına sıkına cevap verdi.
-Hocam bu gün bizim için özel bir gün.
Sordum:
-Biz derken?
Zavallı vatandaş sanki polis karakolunda sorgudaydı. Allahtan beni sever ve güvenirlerdi o bakımdan birazcık da olsa rahattı. Cevap verdi yine.
-Hocam alıyon işte. Anlamazlıktan gelme.
Sonra devam ettik:
-Yani Aleviler için özel bir gün bu gün öyle mi? İyi de Muharrem değil, Hıdırellez hiç değil, öteki bayramlardan ( Ramazan ve Kurban ) da değil, Hem sen niçin açık açık ‘’ Biz aleviler için özel bir gün ‘’ demiyorsun da lafı geveleyip duruyorsun.
-Hocam nasıl derim ‘’ Biz Aleviler ‘’
-Basbayağı dersin. Ben nasıl ki ‘’ Biz sünniler ‘’ diyorsam sen de bu ülkenin bir vatandaşı olarak ‘’ Biz Aleviler ‘’ dersin.
Vatandaş acı acı güldü ve bana olan güvenleri dolayısıyla artık rahat konuşmaya başladı.
-Ah Hocam ahhh.. Bizim atalarımız ‘’ Biz Aleviler ‘’ dediği için Taa Tunceli’den, Muştan, Sivas’tan, Tokat’a, oradan da buralara sürülmedik mi? Bundan sonra gidecek yer mi kaldı ki ‘’ Biz Aleviler ‘’ Diyebilelim.
İçim bir acayip oldu…Oysa daha bir kaç ay önce -Eski bir Ermeni Ruhban okulu olan – okulumuzun yatakhane binasının fotoğrafını çekmeye gelen bir vatandaşa ‘’ Sen kimsin, necisin’’ diye sorduğumuzda hiç çekinmeden ‘’ Ermeniyim ‘’ Diyebilmişti. Benim Alevi kardeşim ise 1995 yılında hâla ‘’ Ben Aleviyim ‘’ Demekten korkuyordu.
Sonunda öğrendim o özel günü.
Efendim bazı takvimlerde görürsünüz ‘’ Kasım Günleri ve Hıdırellez Günleri ‘’ Diye sene ikiye ayrılmıştır. Kasım günleri sonbahar ve kış, Hıdırellez günleri ise ilkbahar ve yaz aylarıdır. Aleviler Hıdırellezi baharın gelişi bayramı olarak kutlarlar. ( Bu sünniler için de geçerlidir ama Aleviler daha bir bayram havasında, hatta doğrudan doğruya bayram olarak kutlarlar Hıdırellezi ) Aynı şekilde Kasım Günlerinin başlangıcını da kutlarlarmış meğerse. Bu günde yeme içme, ortak sofralar kurma varmış ama öyle eğlence filan yapılmazmış. Çünkü Hıdırellezde bir araya gelen Hızır ve İlyas Peygamberler, Kasımda -bir daha buluşmak üzere- ayrılırlarmış. Yani Kasım günleri Hıdırellez gibi pek de çoşkuyla kutlanan günler değilmiş. Az hüzün olurmuş.( Benden izin koparmak için böyle bir hikaye uydurmamıştır inşallah..Ama değil…Bu ya da buna yakın bir hikayesi var olayın )
Özel günü öğrendikten sonra velilere çay söyledim sohbete devam ediyoruz. İşi şakaya döktüm artık.
-Bana bak...Ben şimdi o izni veririm vermesine ama bir şartla.
Şart deyince benim esmer tenli gardaşımın gözleri parladı. İzni alacaktı yani
-Buyur hocam. Sen emret yeter ki. Elimizden gelen bir şeyse hemen yaparız.
-Sizin köyde hindi yetiştiriyormuşsunuz. Şimdi siz orada hindileri mideye indirirken garibim Sami Hoca bulgur pilavına mı kaşık sallasın yani.?
Adam sevinçle ellerime sarıldı:
-Hocam istediğin hindi olsun. Hemen. Akşama kapında bil. Ben köyden salarım sana bir hindi.
Baktım vatandaş olayı ciddiye aldı. ‘’ Sakın ha..Şaka yapıyorum. Ben Allah’ıma şükür bu güne kadar rüşvet yemedim. Bu günden sonra da yemem ‘’ dedim.
Uzatmayalım. Vatandaşlar ‘’Her türlü sorumluluk bize ait.’’ yazılı hazır dilekçelere isimlerini yazıp imzaladılar öğrencileri aldılar.
Akşam eve geldim. Kapı çaldı. Kapıyı açtım kimseler yoktu. Pardon...Biri vardı ama bir insan değildi bu. Naylon bir çuvalın içinden kafasını uzatıp gulu gulu diyen bir hindiydi. Kim koymuştu, iki saniyede nereye kaybolmuştu göremedim. Çaresiz kesip yedik hindiyi. Allah affetsin.
O günden bu güne bazı şeyler değişti.
Kısaca onları da yazarak bitirelim:
2002 YILI ÖNCESİNDE BU ÜLKEDE TOPLAM CEM EVİ SAYISI 106 İDİ. ŞU AN İTİBARİYLE İSE SAYI 937 DİR..YANİ YÜZDE DOKUZ YÜZ ARTIŞ VARDIR.
CEM EVLERİNİN İLLERE GÖRE DAĞILIMI İSE ŞÖYLEDİR:
Tokat.....172
Çorum.....90
Sivas.....71
İstanbul.....64
Amasya.....49
Ankara.....40
Yozgat.....36
Ordu.....30
İzmir.....26
Eskişehir.....22
Ardahan.....19
Balıkesir.....19
Malatya.....18
Samsun.....17
Muş.....15
Aydın.....13
Erzincan.....13
Bursa.....12
Kocaeli.....11
Manisa.....10
Zonguldak.....10
Kırıkkale.....10
Isparta.....9
Çankırı.....8
Gaziantep.....8
Kütahya.....8
Nevşehir.....8
Tunceli.....8
Antalya.....7
Elazığ.....6
Kayseri.....4
Denizli.....4
Şanlıurfa.....4
Bayburt.....4
Bingöl.....3
Diyarbakır.....3
Mersin.....3
Tekirdağ.....2
Yalova.....2
Burdur.....1
Çanakkale.....1
Edirne.....1
Gümüşhane.....1
Konya.....1
Sakarya.....1
Uşak.....1
Osmaniye.....1
2002 YILI ÖNCESİNDE ALEVİ YURTTAŞLARIN ‘’ BİZ ALEVİLER ‘’ DİYE BİR MİTİNG TERTİPLEMESİ RÜYALARDA BİLE YASAKKEN 2002 DEN SONRA BU MİTİNGLER SERBESTÇE YAPILABİLMEYE BAŞLANMIŞTIR Kİ BİR TANESİNE 3 KASIM 2013 DE BEN DE KATILDIM BİR SÜNNİ OLARAK İSTANBUL-KADIKÖYDE.
2002 YILI ÖNCESİNDE TÜRKİYE’NİN HİÇ BİR YERİNDE ALENİ OLARAK YUKARIDAKİ RESİMDEKİ GİBİ BİR KERBELA MATEMİ YAPILAMIYORDU. İNSANLARIN MATEMLERİ BİLE YASAKTI. 2002 DEN SONRA İSE MEYDANLAR MATEMLERİNİ TUTABİLEN İNSANLARLA DOLDU.
ARTIK HİÇ BİR ALEVİ ‘’ BEN ALEVİYİM ‘’ DEMEKTEN KORKMUYOR. KORKMAMALI DA. O KORKU DÖNEMLERİ ÇOK GERİLERDE KALDI.
HEPSİ BU KADAR…ANLAYAN ANLAMIŞTIR UMARIM.
YORUMLAR
Neden 2002 'den önce Aleviyim diyemiyordu aleviler, merak ettim doğrusu.
Çubuk'ta alevi köyü çoktur.
Onların aleviyim demesine zaten gerek yoktur.
Yani durum önce kötüydü de şimdi iyi mi?
Daha yakın bir süre önce cem evi önünde polis tarafından öldürülen alevi yurttaşımızı unutmadık ve
bu yönetim alevilere destek değil, köstek oluyor.
Bizim alevi komşularımız vardı. Onların kızları babamın kucağında büyümüş. En küçük kızları bizimle
yaşıttı onu görünce kardeşimi görmüşüm gibi mutlu olurum.Acı ve sevinçlerimizde beraberdik.
Hindinin adını bile anmasaydınız keşke.
selâmlar..
sami biberoğulları
Ben gördüklerimi yaşadıklarımı ve var olanları anlattım. Buyursun birileri de bana tarihi ve yeri ile birlikte 2002 yılından öce yapılmış olana bir tane '' Biz Aleviler Mitingi '' örneği versin.
2002 Yılı öncesine ait serbestçe yapılan '' Kerbela Matemi '' Resmi yayınlasın.
Bana bir tane Madımak katliamı gösterin 2002 den sonra cereyan etmiş. Buyurun...
Selam ve sevgilerimle.
glenay
aleviler de kalkar alevi mitingi yapar.
Yaptıranlar utansın.
Ya siz yönetimlerin değiştiğini mi sanıyorsunuz?
Hep aynı zihniyetler iktidarda.
Yani Kerbelâ'da yapılan törenler gösteriliyor diye demokrat filân mı
olduklarını sanıyorsunuz. AB'ye uyum paketidir hepsi. Göstermelik.
Madımak katliamı benzeri çok şeyler yaşanıyor. Amerika gösterdi, bizimkiler
vurdu Uludere'de onca insanı diziverdiler. Günah.
sami biberoğulları
Hani kaçakçı değil de teröristti onlar. katırlarıyla teröristlere silah taşıyorlardı?
ASkerimiz alevi katliamı mı yapmış yani?
glenay
Ben buna alevi-sünni gözüyle bakmıyorum.
Askeri terörist diye hedef gösteren Amerika.
Bunu ihbar eden Amerika yapan hükümet talimatıyla ordu.
Adam koca Hindiyi yemiş hem de "ben asla rüşvet yemedim" diyerek ..E tabi rüşvet yememiş ama Kocaaa Hindiyi affetmemiş...
Eğitimcilerimizin hali bu işte...
Hindi olunca ye..
Rüşvet olunca "haram"
Alevi Sünni ayırımı yapanlardanım.
Acayip ayırım yaparım.
Alevilerin yaptığı pasta ,kek,börek ve etli yemekleri asla yemem..
Bu konuda çok kat'i kurallarım var.
Hatta Alevilerin yaptığı bir kete var...Oy oyyy onu hiç yemem. Adresime gönderip bu konuda ne kadar tutucu olduğumu görebilmek mümkündür.
Asla olmaz..
Hayır !
sami biberoğulları
Ben o sofralarda çok yemek yemişimdir. Daha bu senenin Mayısında Aşık Daimimin ölüm yıldönümünde önce Aşık Daiminin Karacaahmette'teki mezarına gidip onu andık Alevi kardeşlerimle hem de İstanbul-Ümraniye Kazımkarabekirdeki Alevi Derneğinde oturdum lokma paylaştım, şiir okudum onlarla.
Kısacası ben severim Alevileri. Onlar da beni sever.
Selam ve sevgilerimle.
........2002 den önce,ben aleviyim diyemiyordum öyle mi hoca ? İnce ayar yapmak istemişsiniz birşeylere ama,burada tutmaz.Tanımı yapılmakta zorlanılan,kalabalıklar üzerinde belki tutar.Bin yıldır bu topraklarda aleviler,''ben aleviyim''diyor.Hem de,hızır paşanın yüzüne.
sami biberoğulları
Değerli zamanını ayırmış yazımı okumuş ve görüşlerini yazmışsın.Çok teşekkürler.
Ben gördüklerimi yaşadıklarımı ve bana göre var olanları anlattım. Buyursun birileri de bana tarihi ve yeri ile birlikte 2002 yılından önce yapılmış olan bir tane '' Biz Aleviler Mitingi '' örneği versin.
2002 Yılı öncesine ait - serbestçe yapılan- '' Kerbela Matemi '' Resmi yayınlasın.
Bana bir tane Madımak katliamı gösterin 2002 den sonra cereyan etmiş. Buyurun...
Selam ve sevgilerimle.
sami biberoğulları
Ben o sofralarda çok yemek yemişimdir. Daha bu senenin Mayısında Aşık Daimimin ölüm yıldönümünde önce Aşık Daiminin Karacaahmette'teki mezarına gidip onu andık Alevi kardeşlerimle, hem de İstanbul-Ümraniye Kazımkarabekirdeki Alevi Derneğinde oturdum lokma paylaştım, şiir okudum onlarla.
Kısacası ben severim Alevileri. Onlar da beni sever.
Selam ve sevgilerimle.
uranus
Gerçekten hoş bir yazı.
Salmen diye bir arkadaşım vardı, yıllarca beraber çalıştık, ailece çok hoş dostluklar yaşadık.
Kendisi aleviydi.
hatta, yanında çalışan tüm elemanları da aleviydi.
Hayatımda tanıdığım en iyi insanlardan biriydi.
Bu aralar görüşemiyoruz ama,
onu asla gönlümden ve aklımdan çıkarmıyorum.
Bir yerde yolumuz kesişecek bir gün inşallah.
Üzülüyorum bu alevi konusunun çok dillendirilmesine.
Bilhassa,
alevi kardeşlerimizin ortaya çıkıp,
bağıra -çağıra, feryat-figan yazıp çizmelerine.
Eskiler geride kaldı.
Çok zahmetler çektikleri kesin ancak,
bu gün,
ben aleviyim demenin hiç bir özelliği yoktur.
Ben, ne kadar sünni isem, onlar da o kadar alevi işte.
Yok birbirimizden farkımız.
Hocam,
aklıma bir hatıramı getirdin alevilerle ilgili.
Ben de onu kaleme alayım bir ara bari.
Salman kardeşimin hatırı için.
sami biberoğulları
Erol'a yazdıklarımı sana da kopyalayayayım.
Ben o sofralarda çok yemek yemişimdir. Daha bu senenin Mayısında Aşık Daimimin ölüm yıldönümünde önce Aşık Daiminin Karacaahmette'teki mezarına gidip onu andık Alevi kardeşlerimle hem de İstanbul-Ümraniye Kazımkarabekirdeki Alevi Derneğinde oturdum lokma paylaştım, şiir okudum onlarla.
Kısacası ben severim Alevileri. Onlar da beni sever.
Selam ve sevgilerimle.
Sen rüşvet almamışsın ki hocam, eğlenceden pay istemiş olabiirsin.
Yazının özü, herkes inancı ne ise özgürce yaşayabilmeli.
yoksa özgürlükler sadece kağıt üzerinde kalacak
tebrikler hocam
saygılar
sami biberoğulları
Rüşvet konusunu kasıtlı olarak yazdım. Böyle ilginç ve çarpıcı bir başlık yapmadığın zaman maalesef yazılar okunmuyor. Okunsun diye böyle acayip başlıklar yapmak zorunda kalıyorum.
O hindi rüşvettir ya da değildir Allah'ın takdiri artık. Benim şaka yaptığımı O da biliyor ben de.
Öteki konuya gelince: Ben kendi gördüklerimi , yaşadıklarımı yazdım. ''Hayır o öyle değil'' Diyen varsa o da kendi bildiklerini, gördüklerini yazar, oturur okur ve değerlendiririz.
İnşallah birileri yazar da biz de okuruz.
Selam ve sevgilerimle.
sami biberoğulları
Yeni yapıldıysa ilave edeyim. Elimdeki istatistik biraz eski olabilir.
Selam ve sevgilerimle.
Hocam kim ayırmışsa ayırmış alevi sünni diye insanları ben kendimle bir empati yapıyorum biri deseki bana sen inancını yaşama bunu kabullenmek mümkün değil Ben insanların inancıyla ayrılmasına ve yargılanmasına hep karşı olmuşumdur Alevi olanlarıda hep kendimden bilmişimdir onları öteki olarak kesinlikle görmemişimdir Hiç bir insana öteki olarak bakmak içimden gelmemiştir saygılarıla
bekir odaci
sami biberoğulları
Bu konu yazar çizr ve düşünürler tarafından hep cıss konular olarak kabul edilmiş ve halı altına süprülmüştür. Öyle olunca da konuyu bilen, bilmeyen, uzaktan yakından alakası olan ya da olmayan her kafadan ayrı ayrı sesler çıkarak olay karmakarışık bir hale gelmiştir.
Oysa mesele gayet basittir. Herkes inancında ve ibaetinde özgürdür ve devletin her din ve inaca uzaklığı ya da yakınlığı aynı olmalıdır. Bu kadar basit işte.
Selam ve sevgilerimle.
sizden ve alevi arkadaşlardan özür dileyerek sormak istiyorum hocam. 2002'den sonra iran'da eğitilerek anadolu aleviliğinden uzaklaştırılarak şii olarak yetiştirilen Dede'lerde de artış olduğu söyleniyor. bu konuda herhangi bir malumatı olan varmıdır?
sami biberoğulları
Sorduğun sorunun cevabını ben bilmiyorum. Bir bilen çıkar umarım. Konuyu ben de merak ettim.
Selam ve sevgilerimle.