KADINA ŞİDDET(Beylerin hoşuna gitmeyecek bir yazı)
Kadınların İnsan yerine konmadığı,Kız çocuklarının diri diri toprağa gömüldüğü,bir dönemde kadına değer veren ,ayaklarının altında cennet olduğunu müjdeleyen tek din İslamdı…hala da İslamdır!
İslam Merhamet Dinidir,Kadının değer bulduğu bir dindir.
Kadına özgürlüğü veren tek din olan İslamiyette Kadına Şiddet uygulanabilirliliğine cevaz verilmesi,tavsiye edilmesi uygulanması ve bunu uygulayana hoş bakılması İslama tamamen münafidir.
Ne yazık ki; hoşa gidilmeyen bir durumda kadına dayak atılması konusundaki sahih olmayan hadisi şerifler ki; hadisi şerif değil,uydurma sözler demek daha doğru olur.’’Zira sahih değilse zaten hadisi şerif olmaktan da çıkar.’’Bu işi kılıfına uydurmaktan öteye gitmeyen bir durumdur.
Nisa suresi 34 cü ayette geçen “vadribûhunne” kelamı hep yanlış çevrilmiştir. Biz hep Osmanlıdan gelen ve bugün dahi kullandığımız “Darb” sözcüğünü hep birine vurmak, dövmek olarak kullandık. Halbuki bu,sözcük ; seyretme, açıkca konuşma, etkili konuşma, hikmetli söz ve çarpma anlamlarını içerir. Hatta Lisan-ul arabda da Salmak anlamınada geldiği beyan ediliyor. Laf arasında darb ile ilgili bir çok şey geçer, konuşuruz ama farkına varamayız. Sadece darb deyince dayak aklımıza gelir. Mesela, Darbhane’’ Para basım evi’’. Darb-ı mesel ‘’misal olarak söylenilen meşhur ve hikmetli söz’’. Darb-ı Hayme veya Darb-ı hıyam, ‘’çadır kurmak’’ gibi. Ve buna benzer birçok kelime kullanılıyor. Şimdi “onları dövün” yerine. Onlara etkili ve hikmetli sözler söyleyin denilmez mi ?veya Lisan-ül araba göre, onları bırakın salın gitsin demek daha uygun değilmi? Hem bu Kur’anın ruhu ve içeriğine daha uygun düşmez mi? Bakın dostlar. Karısını döven bir sahabeyi gören Resul-ü Ekrem efendimiz o haftanın Cuma hutbesinde “Gündüz bir köle gibi dövdüğünüz kadınınızı gece yatağınıza nasıl alıp yatıyorsunuz Allah’ın hizmetkarlarını dövmeyiniz” demiştir. Şimdi Kur’an da dövün dese Resulallah efendimiz Kur’ana karşı çıkarak dövmeyiniz der mi? Demez! yani Kur’an da Kadınlar da erkekler gibi hür ve özgürdür. Zaten böyle olmazsa Rahman, Rahim dengesi bozulur.
Onun için İslam kadını taçlandırmış, değer vermiş ve gerçek değerinin bilinmesi için ayetler indirilmiş, adına sure ismi verilmiştir. “Nisa”… Şimdi öyle mi? Bazı kafalar ki bunlar gerçekten cahil olup başkalarının aklıyla hareket ettiklerinden. Kur’anı okuyup, acaba Allah bize gönderdiği bu kutsal kitabında bizlere ne gibi mesajlar veriyor? deyip İlahi reçeteyi kullanmadıklarından, Akıllarını da akıl aldıklarının ipoteğine verdiklerinden, Allah’ın Tekvin sıfatının mazharı, ve bir nutfeyi ilmek ilmek, ince bir oya gibi dokuyup zuhura çıkartan, Rahim sıfatının tecellisi olan kadını, cahiliye döneminden daha aşağılayıcı bir şekilde görüp tahakküm etme sevdasındalar.
Bu kafalar başka kafaların arzularını gerçekleştiriyorlar. Bu zavallılar tembeldir, düşünce tembelidir. Kendileri düşünmez, Bir başkaları kendi yerine düşünür karar verirler. Onlar da bu karara aynen uyarlar. Kendi akıllarını kullanmayanların hepsine dikkat edin. Hepsi ama hepsi akıllarından nefret eden insanlardır. Ama Allah Yunus suresinin 100. ayetinde. “Allah aklını kullanmayanların üstüne “rics” yani pislik yağdırır, günah yağdırır “ diyor.
Yukarıda da belirtildiği üzere Şiddet denince Akla ilk gelen fiziksel şiddet ‘’Darptır’’
Peki ya Şiddet sadece Fiziksel olarak uygulanan bir şey midir?Elbette ki değildir.
Fiziksel şiddetin kabul görmemesi gibi Psikolojik şiddettin de kabullenebilirliği söz konusu olamaz.
Biri kişinin bedenine zarar verirken,diğeri Ruhuna zarar verir.Ruhunu darp eder ki;bedende oluşan yaraların geçmesi ruhta açılan yaraların iyileşmesinden daha hızlıdır.
Ata sözünde de belirtildiği gibi’’ Kılıç yarası geçer de dil yarası geçmez’’
Nedir Psikolojik Şiddet?
Psikolojik Şiddet:Bağırmak, korkutmak, küfretmek, tehdit etmek , hakaret etmek,ailesiyle ,akrabasıyla,arkadaşlarıyla,komşularıyla,yada başkalarıyla görüştürmemek, eve kapatmak, küçük düşürmek, çocuklarından uzaklaştırmak, kıskançlık bahanesiyle kontrol altında tutmak,başka kadınlarla kıyaslamak, kadının nasıl giyineceği, nereye gideceği,kimlerle görüşebileceği konusunda baskı yapmak , kadının kendisini geliştirmesine engel olmak gibi eylemler Psikolojik Şiddet içeren eylemler.
Fakat ne yazık ki; yukarıda bahsi geçen eylemler kadınlara daha çocukluklarında normal miş gibi empoze edildiğinden bunlar artık olması gereken ,hatta ve hatta razı olmazsan kınanacağın davranışlar, yanlış olarak değerlendirilen olgular olarak sunuluyor yutturuluyor.çoğu kadın bunun psikolojik şiddet olduğunun bile farkında olmayıp’’ huyu böyle,mizacı böyle ,biraz sinirli işte’’ gibi söylemlerle, avuntularla, itaat içerisindeler...farkında olanlar ise gerek ekonomik ve toplumsal nedenler,baskılar gereğince itaat etmek zorunda kalıyor.
Acizliğin göstergesi olarak Uygulanan her nevi şiddet ,aslında kendi İnsanlığımıza uyguladığımız şiddettir.Baba ; Anneye,Anne ; Çocuğuna,çocuk;kardeşine,arkadaşlarına hasılı kelam gücünü yetirebildiği herkese gördüğü, öğrendiği şiddeti kolayca uygulayabilmekte.
Tülay
NOT: Yazinın sonu yok tıpkı şiddetin sonunun olmadığı /olmayacağı gibi :(
YORUMLAR
Başlık yazıya uymamış.
Önce bunu belirtelim.
Zira bu yazı, hiç de öyle erkeklerin beğenmeyeceği cinsten değil.
Çok objektif ve akıcı kaleme alınmış,
açıklayıcı bir çalışma.
Bu konuda, bu sayfalarda öyle yazılar yayınlandı ki;
bu gün okuduğumuz onların yanında gerçekten çok anlamlı ve etkileyici.
Kuran'ı okumak ve anlamak kolay iş değil.
Bu konuda ilim sahibi olmak gerekiyor.
Çünkü, yazılanları yanlış yorumlamak şiddetle muhtemeldir.
Bu durumda, ister istemez bu konuda söz söyleme becerisi ve bilgisi olan insanların görüşlerine baş vuruyoruz.
Onlar da,
maalesef olayı kendi çıkarları doğrultusunda kullanıyorlar.
Sonuç olarak da,
alim dediğimiz bu insanların birinin ak dediğine, diğeri kara diyebiliyor.
İnsanlarımızın da kafası karışıyor.
Dayağa cennetten çıkma diyebiliyorlar bu durumda.
Cennet'in, anaların ayağı altında olduğunu unutup...