- 703 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
SIĞINTI DEĞİLİM BU DÜNYADA
Sanrısız yarınlarla ve sancılı iç yakan korkularla sarılmışken nüksetti sessizlik bir kez daha. Alışmış olmalıydım, desem de ölüm sessizliği yankılanıyor göğüs çeperimden dışa vuran garip bir tezahür ile.
Anlamak adına tüm çırpınışım diye bir kaygı da taşımaz oldum artık hele ki bitiminden sonra o sayısız kişilik ve donanımlı ama tek yankılı ve yanılsama yüklü hikâyenin. Hak etmediği ne varsa duydu mu insan kolaylıkla vazgeçebiliyor kendinden geçmemek adına. Herkes terk etti, gittiler bir yere kendi yollarında koşturup dururken. Demek ki en doğal hakkım yolumu çizmek.
Son repliğimi en baştan söyledim ömür boyu. Sandım ve yanıldım. Sandığım sadece sandığımdan çıkarmam gerekenleri telaşla çıkarıp, yığmaktı gözlerinin önüne.
Sanan sadece benmişim oysa. Olsa olsa bir sanrı kabul etmekte acele ettiğim.
Ne telaşlıyımdır bir o kadar tembel yeri geldi mi.
Bunu yansıtmak bile külfetmiş meğer. İçten pazarlıklı olmam gerçeğini de işte tam da bu noktada öğrendim.
Tamamen deneme-yanılma yöntemi. Tıpkı bir yap-bozun parçalarını yerleştirmek gibi. Kendimi çözme gerekçem çok işe yaramış gibi bir de çözmeye kalkıştıklarım…
Tehir ettim artık bu seçeneği.
İştirak eden tüm duygularım… Sözüm size. Ne vardı bu denli bonkör olacak. Ne zaman eşlik ettiler ki bize. Olsa olsa yermek, yerden yere vurmak.
Yorgunuz: Bedenim değil ruhum. Ama şikâyetçi değilim asla. Üstüne üstük teşekkür borçluyum. Gizli saklı ne çok veri elde ettim. Bencil olmadığımı öğrendim ve sevgide cimri onca insan tanıdım. Değil sevmekten aciz kendini yok sayan ama buna rağmen üstün gören.
Ne yaman çelişki: Hem benliğini sevmeyeceksin hem de üstün göreceksin. Kabulüm ya da değil bu da önemli değil artık. Herkes kendinden mükellef neticede.
Sızıntısı sürse de dışa vurumun kararımı verdim bir kez.
Duysam da imkânsızın alaycı yankısını bastırabiliyorum artık o münafık çağrışımını sonun başlangıcında ne birikmişse.
Katkısı da olmadı değil bu tuhaf seyrin. Önce acıttı derken yaktı ve terk etti terk etmemek adına zikredileni.
En çok kendimi seviyorum. En çok hayatı seviyorum. En çok da o çocuğu.
En çok sevdiğimi sandığım hatta sevdiğim kim varsa bir yanılsamadan ibaret… Kimin umurundaydı ki. Umurumda değil artık. Günahkâr ve yalıtılmış bir seyir yerine durağan ve yanıp sönen ışıklarla çevrelenmiş uzun bir tünel.
Zikretmiyorum da artık suç kelimesini. Suç değil ki hissetmek hem de en derinden.
Yalanı da zikretmemiştim bir kere dahi. Ne yazık ki bana geri dönümü yıkıcı ve yakıcı oldu. Yalanla örülü dünyalar bana göre değil.
Denilenin de ötesi tuhaf bir ikilem idi sarıp sarmalayan.
Sıkıyönetim ilan ettim sayfalara. Kapadım tüm boş sayfaları ve inkâr ettim yanıldığımı bile bile.
Göz göre göre acılar eklendi zincirleme. Nasıl da önem vermişim önem arz etmeyen o içi boş görüntülere kendimden çok üstelik. Mühim ya da değil çoğuna göre… Ne fark eder ki harici güçlerin yansımaları. Benim ışığım her halükarda aydınlatırken kendi yolumu ne fenere ihtiyacım var ne ekstra donanıma.
Sığıntı değilim bu dünyada. Olsam olsam ben de etten kemikten ve bir ruhtan ibaretim. Eksilerim ve artılarım bana dair… Yüreğim bana ait. Duygularım bitimsiz ve ihlalsiz. Hayallerim var hem de sonsuz. Bulutlar pür-i pak ve uzağımda da değiller üstelik en az benliğime duyduğum yakınlık kadar. Yalın, somut ve tamamen gerçek…
Ya, sizler gerçek misiniz bu kadar yakın dururken yıldızlar kadar uzak. Adımı zikrettim farkına varmadan. Yoksa ben de bu denli uzağındayım yakın ulaşılmazlıkların…
YORUMLAR
Ne yazmalı?
Ne düşünmeli?
Kendimizden tek kelime haberimiz yok diye geçiyor içimden bu satırları okurken.
İçimizde bir yerlerde kopan fırtınalardan...
Belki de,
böylesi daha hayırlı kendimiz için.
Zira bu konuda, pusulası kırık, yelkeni yırtık, yekesi parçalanmış, rotası belli olmayan bir garip geminin kaptanı gibiyiz.
Azgın hayat dalgaların kucağında savrulurken, her an yitik bir sahildeki kayalıklarda parçalanabiliriz.
Kendini tanımak, yargılamak ve yönetmek, her babayiğitin harcı değil.
Hele de, yolunca, yordamınca ifade edebilmek.
Gülüm Çamlısoy
Hoş geldiniz.
Tüm amaç da rotayı şaşırmamak değil mi ya da kayalıklara vurup paramparça olmamak.
Özellikle son bir kaç yıl zarfında çözümleyemediğim onca şeye rağmen pek çok insanın da iç yüzünü gördüm. dost bildiklerimin olsun medet umduklarımın olsun. Ve şunu fark ettim ki çok yakınımda hissettiğim kim varsa o kadar o kadar uzağımdaymış ki.
Ve uzak algıladıklarım... Onlar meğer ki hiç bir zaman var olmamış.
tek gerçek: Hayatın azgın ve dalgalı bir deniz olduğu ve bana düşen suyun durulmasını beklemek.
Ne suçlu arıyorum ne de suç addedilen bir durum var ortada. Ve bir şey daha öğrendim ki: gerçek anlamda maddiyat insanların tekelinde ve haricinde de hiç bir şey umurlarında değil. tabii ki egolarını katmazsak işin içine.
Son bir nokta: İlahi Güç ve ilahi Adalet. Zira O'nun haricinde önem arz eden tek bir şey yok tabii ki sahip olduğumuz hayatları da dahil etmeliyiz. Ve bize düşen; incitmeden etrafımızı ve duyarlılığımızı koruyarak adımlamak bu yolu. Kırmamak adına kırılmayı tercih ettiğim için de hiç pişman değilim yoksa şu an burada bu satırları yazıyor olamazdım.
Uzun bir cevap oldu, kusura bakmayın zira yoruma açılım getirmek istedim.
Çok çok sağ olun.
En içten selamlarımla...
etkileyici bir serzeniş... sığıntı değiliz elbet...yoksa yaratılmışların en üstünü -eşrefi mahlukat- olarak yaratılmazdık...tüm diğer canlılar hayvanatlar nebatatlar bizim hizmetimize hayatımızı kolaylaştırmak için yaratılmışken hayatımızı zorlaştıranlara da selam olsun ,sözleriniz onlara kapak olsun....
Gülüm Çamlısoy
Duyumsayan yüreğinize sağlık.
sevgiler, selamlar...
Keyfim yoktu zaten üzerine birde bu yazı geldi.
Ben kendimi hiç iyi hissetmiyorum :((((((((((((
Tercüman olmuşsun duygularıma canım arkadaşım...
Balım Sultan tarafından 9/3/2014 2:12:44 PM zamanında düzenlenmiştir.
Gülüm Çamlısoy
Dualarım seninle, unutma dostum.
Sığıntı değilim bu dünyada. Olsam olsam ben de etten kemikten ve bir ruhtan ibaretim. Eksilerim ve artılarım bana dair… Yüreğim bana ait. Duygularım bitimsiz ve ihlalsiz. Hayallerim var hem de sonsuz. Bulutlar pür-i pak ve uzağımda da değiller üstelik en az benliğime duyduğum yakınlık kadar. Yalın, somut ve tamamen gerçek…
Ya, sizler gerçek misiniz bu kadar yakın dururken yıldızlar kadar uzak. Adımı zikrettim farkına varmadan. Yoksa ben de bu denli uzağındayım yakın ulaşılmazlıkların…
Gülüm Çamlısoy
Yüreğin dert görmesin.
Yürek dolusu sevgim ve selamımla...