DİNLEME MESELESİ ve ECHELON

• 1 Eylül 2014 Pazartesi 22:12:12

Kaç gündür birilerinin bizi dinlediğini konuşuyoruz.Hükümete yakın kaynaklar Almanya’nın bu işe derhal son vermesini isterken, hükümete muhalif kaynaklar bunun bir acziyet olduğunu söylüyorlar..Üstüne birde ABD dinlemeleri katılınca tadından yenmez oluyor.
Aslında bu çok normal bir olay, yani dinlemeler dünyanın bir gerçeği.Ortaya çıkınca kıyamet kopuyor.
Hatırlarsanız ABD’nin Almanya’yı dinlediği ortaya çıkmış, günlerce Almanya’nın ABD’ye yaptığı medya atağını izlemiştik.Almanya dinlenirse bu bir skandaldı, ama Almanya dinlerse buna strateji diyorduk.İki yüzlülük değil bu, akıllı bir devlet politikası.
Kendime yapılmasını istemediğimi başkasına yaparım demek yani.
Tüm ülkeler ve özellikle ABD yıllardır dünyayı dinliyor, bunu Türkiye ve Almanya dahil tüm ülkeler gayet iyi biliyorlar.Yıllar önce kurulan Echelon isimli dinleme merkezinin yapılma amacı neydi sizce?
O kadar parayı ne için harcadılar zannediyorsunuz?
1980’li yıllarda bile ülkeleri dinleyen bir sistem Echelon, hakkında kitaplar, makaleler yazıldı, yani komik olmanın gereği yok.
Yani gerçekçi olun bizim dinlediğimiz ülke yok mu sizce?
Daha 20 yıl öncesine kadar MİT’in elektronik donanımları ABD ve İsrail merkezli şirketlerce tedarik ediliyordu.Günümüzde hala pekçok uçağımızdaki yazılımlar yine aynı merkezlerce tedarik edildi ve yazıldı.
Yani dinleme çok masum bir eylem, adamlar isterlerse uçağınızı uçmaz hale getirebiliyorlar.
Buna karşın son yıllarda MİT dinleme ve karşı istihbarat konularında ciddi adımlar attı.Karşı istihbarat konusunda yeni kadrolar alındı, alınmaya da devam ediliyor.Bu işin Tübitak ve Aselsan boyutu da var tabi ki.
Yani dinleme öyle kapalı bir odaya doluşarak, odayı metalerle çevirerek önleyebileceğiniz bir mevzu değil, dinleme kısmen önlense bile tamamen önlenmesi neredeyse imkansız.
2002 yılında bir dergide okumuştum, kilometrelerce uzaktan konuşmanın yapıldığı ortama bir lazer ışığı gönderiliyor,ışık görünmüyor, ışığın dokunduğu ortamdan ses nakli yapılıyor, yani böceklerle falan dinleme inanın fantezi gibi kaldı.
Yine aynı sistemle evinizin camına odaklanan lazer ışığı evinizin içinde televizyonda ne izlediğinizi ses sinyallerini görüntüye çevirecek kadar da gelişmiş bir sistem.
Yani paranoyak olmaya gerek yok.
Yapılması gereken tek şey bu savaşta etkin bir biçimde rol almaktır, dinleme gücünüzü artırmak, dinlenmeyi de mümkün olabildiğince engellemeye çalışmaktır.Yoksa bağırıp çağırmakla önüne geçemezsiniz bu işlerin.
Osmanlı Devlet Adamları gizli konuları konuşacakları zaman içinde su sesinin çağladığı küçük bir havuz olan odaları seçermiş,su şarıltısı karışık konuşmalar dışardan dinlenemiyormuş.Bildiğim kadarıyla günümüzde bile içinde müzik olan sesler dahi analiz edilebilirken, içinde su sesi olan konuşmalar hala tam olarak analiz edilemiyormuş.
Devlet adamlarımız havuzda toplantı yapsın demiyorum,kafalarını kumdan çıkarıp karşı atak yapacaklar hepsi bu.
Sen onu dinleyeceksin o seni dinleyecek böyle de sürüp gidecek.
Siz en en iyisi beni dinleyin, konuştuklarımı değil, nasihatimi be abi.
Selametle…
Tunar Çalışkan