Kilometrelere Sıkıştırılmış Mutluluklar
Sevdiğiniz bir şarkı açın şimdi. İlk aklınıza gelenin, uzak bir yerler de olduğunu fark edeceksiniz. Belki başka şehir, belki başka bir ülke. Belki.. Toprağın sarıp sarmaladığı bir yer. Ama en uzağınızda işte, kalbinizin tam ortasına yer etmişken, bir o kadarda uzak bir yerlerde.. Elinizde olsa, birleştireceksiniz tüm yolları; yine size çıksın diye. Elinizde olsa hatta, sevdiklerinize bir dünya yaratıp, kapatacaksınız kapısını hiçbir yere gitmesinler diye.. Ve elinizde olsa, söküp atacaksınız kalbinizi, bir kedinin önüne.
Sevdiğiniz her şey gidiyor çünkü.. Tutamıyorsunuz yanınızda. Onlar kilometreleri kat ederken siz; yolların göründüğünden de daha uzun olduğunu fark ediyorsunuz. Keşke dokunabilseler kalbinize. O zaman hiç biri gitmez sizden. Tutsalar işte yüreğinizden, öylece kalırlar yanınızda. İnsan gitmeye utanır belki o vakit.
Duyabiliyorum kopan bir mısrada sesinizi. Kelimelere bavullar dolusu yalnızlık sıkıştırıyorsunuz. Kapatmaya çalışırken yırtılıyor bir kaçı ve dökülüyor işte kağıtlara. Kimse görmesin istiyorsunuz sonra, sanki en günah şeyi işlemişcesine kaldırmaya çalışıyorsunuz düştüğü yerden. Durun, güçsüz olduğunuzu düşünüyordu şiir yazdığınızda insanlar değil mi? Oysa siz, kilometrelere sıkıştırıyordunuz mutluluğunuzu.. Sizden gidenleri, yolcu edecek kadar bir yürekle hem de!
Kolunuzu kesmeye cesaret edeniniz oldu mu? Öyle birkaç çizikten bahsetmiyorum.. Uzuvlarınızdan birini artık kullanamayacak hale gelecek kadar bir kesik bu. Göz göre göre, bile bile.. İşte canınız kadar sevdiğiniz insanları yolculamakta bunun gibi bir şey.. Canınızdan can gidiyor ve siz sadece el sallıyorsunuz arkasından. Gittiği şehirleri yakmak istiyorsunuz. Yapabildiğiniz tek şey ise, giderken hediye edilen “mutsuzluğu” tekrar onu göreceğiniz güne kadar saklamak oluyor.
Belki doyasıya sarılamıyorsunuz ama her gece, iyi geceler dileklerinizi uğurluyorsunuz, arkalarından. Gününüzün aydın olabilmesi için, onları düşünüyorsunuz. Bazen kızınızı, bazen annenizi, bazen kardeşinizi ve bazen sevdiğinizi.. Kim bilir, kaça bölüyorsunuz küçücük kalbinizi. Hatta belki, öyle parçalıyorsunuz ki, size yetmediği zamanlar oluyor. Varsın,olsun! Nasıl olsa mesafeler hiçbir zaman hissetmeye engel olamayacak bir şeyleri. Hatta bazen, bazı mesafeler size insanlığınızı ve yalnızlığınızı hatırlatacak. Yalnızlık dedim de, koca kalabalıkta yalnız hissediyorsunuz zaten.. Tüm bunları düşününce, insanın tekrardan bağırası geliyor :
Ah şu mesafeler!
-ElifAğaç
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.