- 917 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
GÖNÜL
Gönül coşmaya görsün değerli arkadaşlarım. Coşan gönlün sesi gür, gamı adam öldürür. Gönül denilen ulvi mefhum, aslında ne yürektir ne beyindir ne duygudur ve ne de ruhtur. Gönül bu saydıklarımızın tümüdür.
Demem o ki; akıl, yürek, duygu, ve ruh, bunların hepsi bir arada iken gönül oluşuyor.
Yani aklın kabulü, yüreğin hissi, duygunun şekillenip yol bulması ve ruhtan fışkırması hali ,
gönül binasını oluşturuyor. Ve gönül çeşitli sebeblerden dolayı coşuyorda coşuyor ya da
eriyor da eriyor. Bu saydığımız mefhumlar tek başına iken şunları diyebiliyoruz; Akli,kalbi,
ruhi ve duygusal. Halbuki bu dört haslet bir araya gelip perçinlenince işde ona GÖNÜLDEN diyoruz. Böylesi mana bütünlüğünü hisseden anadolu insanı der ya hani; GÖZ GÖRDÜ GÖNÜL SEVDİ. Ya da, GÖNÜL KOYDUM ve ya GÖNÜLLENDİM başkaca, GÖNLÜ KARA daha da ileri gidersek,
Gonüm gonüne düştü
Ne ham kaldı, ne de pişti
Benim bu iki mısralık nazım ifademden sonra gönülün, akıl, yürek ,duygu ve ruhun bütününe verilen bir mana olduğunu izah için; bir de büyük usta Neşet ERTAŞ’ a kulak verelim.
İki vücut bir tek gonül olmayan
Ne yaşamış, ne yaşıyo, ne yaşar.
Bir arif kişiden başka bir örnek,
Gönül, senden buldum ben bunca derdi
Çaresi bulunmaz hâl ettin beni
Bu benim değerimi sarraf bilirdi
Mıhları dökülmüş nal ettin beni
Gönül...........
Gönlünüze gönüller dolusu sevgi ve saygı sunuyorum. Gönlünüz gönlümce, gönlüm gönlünüzce olsun inşallah.
Cengiz KILINÇARSLAN