KİTAP
MÜZİK
ATÖLYE
- 1109 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
NOKTA HER ZAMAN SON NOKTA DEĞİLDİR..!
"...Yüzyıllardır oynanmasına rağmen hiçbir seyirci; sahneye fırlayıp Romeo’nun zehirli iksiri içmesine engel olmamıştır. Sonunda geminin batacağı bilindiği halde Titanic defalarca izlenmiştir."
Yukarıda alıntılamış olduğum sözler Adam Fawer’e ait. Ne anlamlı gözlemlemiş insan tinini, değil mi?
Hangimiz bildiğimiz, öğrendiğimiz halde gerçekleri açık yüreklilikle söyledik? Onlara sıkıca tutunup gerçek ideallerimize kavuşabildik mi?
Sürekli izleyici koltuğunda oturup izlemeyi mi seçtik? Hani , “Aman bana dokunmasınlar da…Ağzımdan lokmamı almasınlar da…” vb, düşüncelerle kaygılarımızı giyindik, sonra da onları sol yanımızın toprağını sabanlayıp korkular biçtik. Özgüvenimiz zafiyet geçirince sıradanlığa bıraktık erdemlerimizi de.
Öyle ki, cesaret duygumuzu; edindiğimiz mihenk taşı değerindeki gerçeklerle bileyecek yerde kişiliğimizi de pasifleştirip güçlendiremedik.
Oysa ki,
Her birimizin yaşadığımız toplumda birey olarak sorumluluklarımız vardır. Gerek iş yaşamımızda, gerekse aile ve sosyal çevremizde her bireyin işlevi vardır. Bazılarımız zayıf, bazılarımız güçlü olsak da sonunda skor kullanmadan, akrep ve yelkovanı umursamadan o hedefteki flamayı göğüslemek değil midir asıl amacımız?
Gerçi sonucu kimse tahmin edemez, lakin şu anki zamanın değerini kavrarsak geleceğimizi de kontrol altında tutmamız mümkündür.
Aksi halde her davranışımızı önceden kontrol altına alan düşüncelerimizin ve “nasıl olsa bitecek, ne fark eder ki” olumsuz arzularımızın kölesi oluruz. Kendi değer duygularımızı yitiririz.
Zaman ilerledikçe dünya döndükçe her şeyin sıradanlaştığı bir dünyada bazen kazanmak kadar yitirmeyi de doğal kabul edersek yeni çözümlere de yaşamımızda yer vermiş oluruz. “Artık imkansız, bu son olsun,” vb, gibi düşünceleri benimseyen kişilerin yaşamdan tat alması mümkün olabilir mi?
Bu kısa yazımı çok beğendiğim ruhuma ışıltılar saçarak bilinç eken, Adam Fawer’in sözleriyle noktalamak istiyorum:
“Yaşadıklarınız unutulur, söyledikleriniz unutulur fakat hissettirdikleriniz asla unutulmaz..!”
“Hayatından silmek istediklerini gerçekten sil, Çünkü geri dönüşüm kutusunda bekletirsen; sistemini yavaşlatır !”
“Nokta her zaman bir son demek değildir, bazen kendinden sonraki harfin büyük olacağını gösterir.”
Her güne mutlu uyanmanız dileği ile…
Emine PİŞİREN-Edremit
31.08.2014
YORUMLAR
Yazıma yorumlarıyla katkıda bulunan kalem dostlarıma teşekkür ederim.
Selam ve sevgilerimle
Eskiden sinemada film seyrederken, seyircilerden birinin papucunu çıkartıp beyaz perdeye küfürler ederek fırlattığına şahit olmuştum. Film hafızamda kalmamış ama,Adam Fawer'in söylemleri üzerine hareketi hatırlayıverdim.Daha sonraları beyaz perdede bayrağımız bir dalgalana koysun, tüm sinema, hep birlikte; öyle bir alkışlardık ki...Evet, biz sadece alkışladık ve diğer işleri başkalarından umarak geldik bugünlere... Twitterde, "Memleketin bu günkü kötü durumundan sorumlu olanlar cezalarını da elbette çekerler, demiş bir siyasetçi. Onun twitinin altına: "Sadece onlar değil, siz de çekeceksiniz cezanızı..." diye yazmıştım. Ne demek istediğimi anlamadığından o kadar emindim ki...Sizin bu yazınızı da okusa, ancaK anlar demek istediğimi.SAYGILAR
Son nefesimize kadar virgüllerle yürüteceğiz. Ölünce zaten nokta da konmuş olacak. Burada amaç; yaşamdan pes etmemek. Zorluklarla boğuşmasını bilebilmek.
Saygılarımla.
“Nokta her zaman bir son demek değildir, bazen kendinden sonraki harfin büyük olacağını gösterir.”
İçtenlikle tebrik ederim adaşım, alıntı da olsa yukarıdaki sözü çok beğendim, gerçi senin söylemlerin de bu doğrultuda.
Bazen nokta koymasını bilmeliyiz bizi üzen her ne varsa, yeniden başlamak için...
sevgimle...
