- 1160 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
AŞK VARSA!.
Ben öyle büyük ustalar gibi döşeyemem süt beyaz kağıda mısraları. Ne hece bilirim ne de uyak.Yazarken ona buna aldırmam; yaşadığım gibi hisseder, gördüğüm gibi karalarım. Süsleyemem kelimeleri allı pullu. Kimseye de eyvallahım yok bundan böyle. Zaten şair doğmamışım ki. İnan ki zorla şair yaptılar beni. Nasıl mı? Çöplükte ekmek için eşinen Çingenlere birkaç cümle mırıldandım: “Pastalar, tatlılar sizin olsun beyler/Alın terim bana yeter. “ gibi.
Terk edilmiş itleri gördüm sabah yürüyüşlerimde. İki parmağımı şıplattım da hepsi birden sevgiye muhtaç çullandılar üstüme. İnan gözlerim doldu." Be itoğlu itler," diye ilendim, terk etmiş olan sahiplerine. Aşk da böyle işte; zamansız terk edersen kim bilir hangi korkunç dalgalar, hangi sahillere sürükleyip atacaktır o zavallıyı.
Sonra kol kola iki sevgili beni yıllar öncesine götürdüler:
O Gönen parkını anımsadım. Bir ton dayak yemiştim:” Bu kızdan vazgeç,” diye de ben inat edip de pes etmemiştim. Yediğim dayakla kalmışım. Çok geçmeden terk edilmişim. İlk kez ve ilk aşkımla yanlış kızı sevmişim meğersem.
İşte böyle beyler bayanlar. Aşk varsa ben yokum derken aşka tutulmuşum zaman zaman. İlk dayağın fobisiyle hep içime atmışım;” senin seviyom, sana aşığım diyememişim,”göğsümü gere gere.
Bazen bir meyhane köşesine sızmışım, kırkbeşlik plağı içim sızlayarak dinlemişim. Çoğunlukla itilip kakılmışım. Eğer bir ufukta aşk varsa ben hep yaralanmışım ve vurgun yemişim.
Neyse! Dedim ya dobra dobra konuşmayı severim diye. Daha geçenlerde gittiğim bir düğünde zom oldum vallahi. Çoktandır kendimden öyle geçmemiştim. Soğuk su döküp kendime getirdiler ama ben yine şişelere sarılmışım ve nefessiz yudumlamışım aslan sütünü. Ben öyle yıkılasıya kadehlerle haşır neşir oldukça kendime geliyorum. Varsın etraftaki mahluklar:” Vah vah zavallı sahipsiz kalmış,”desinler.
Bazen olmadık şeylere burnumu sokarım. Huyum kurusun.
Daha geçenlerde iki sevgiliyi görünce dayanamadım. Halbuki önüm sıra sarmaş dolaş yürüyorlardı. Gıpta bile etmiştim: “ Tek arzum sevgilimle işte böyle yürümekti,” diye.
Olanlar oldu birden, başladılar kavgaya.
“Yapmayın etmeyin çocuklar, şimdiden başlarsanız sonu gelmez bu hayatın. Yaranız derinse nasıl derman olabilirim? Az çok tecrübeli sayılırım ne de olsa geçmişte çok yara aldım,” dedim.
“Senlik bir iş yok amca,” dediler ama yine de hüzünle baktılar gözlerime.
Oturun bakalım yanıma, dedim. Başladım sıralamaya:
Her kavgadan güçlenerek çıkacaksınız. Bir dilim ekmeği yavan da olsa paylaşacaksınız. Sevginizden kuşkulanmayacaksınız. Sevdin mi Allah’ına kadar seveceksiniz. Zorluklar karşısında asla pes etmeyeceksiniz. Birbirinizi hangi koşulda olursa olsun terk edip gitmeyeceksiniz; eğer gerçekten ortada:
“Aşk Varsa”