Yakamoz Şairi
Yakamoz… Bana içimdeki uçsuz bucaksız edebiyat sevgisini aşılayan o sihirli kelime. İlk yazım olan “Panzehir-i Edebiyat”ta bahsetmiştim; her insanın hayatında bir dönüm noktası vardır diye. Bu yüzden kendi penceremden baktığımda, yakamoz sözcüğü de beni edebi boyuta taşıyan ve tahayyül sınırlarını aşmış bir esrardadır diyebilirim.
Peki, nereden geliyordu bu yakamoz takıntısı ne idiğü belli miydi? Günler günlerin ardında bir gün televizyon başındayken; Almanya’nın başkenti Berlin’de Dış İlişkiler Enstitüsü tarafından düzenlenen ve 60 ülkeden yaklaşık 2 bin 500 kelimenin incelendiği yarışmada, Türkçe “Yakamoz” kelimesi, jüri tarafından dünyanın en güzel sözcüğü olarak belirlendi. Allah’ın hikmetidir ya, şu aptal kutusunun yaptığına bakar mısınız? Karşıma çıkardığı şeyi görüyor musunuz? Hadi şimdi kim inkâr edecek televizyonun faydası yoktur diye! Velhasıl-ı kelam, uzun lafın kısası; -madem kısası vardı niye uzattın yargısına karşı büyük özrümle devam edeyim. Tabir-i caizse; somut anlamına göre baktığımızda yakamozun o parıltılı edasına bir anda öyle bir kaptırdım ki kendimi, şükürler olsun şu zamana kadar vazgeçmek asla mümkün olmadı.
Yakamoz kelimesindeki büyüyü çok fazla şeyle bağdaştırabilirsiniz. Hadi biraz cesur yürek olup lafı örnek teşkil edecek duruma getireyim. Misal; bilmeden konuşmak… Yahu bırak arkadaşım! Yakamoz ile bilmeden konuşmak eyleminin ne alakası var diye düşünenleri tahmin edebiliyorum, ama ne olur biraz daha okuyun; edebiyat yapmıyorum burda edebiyat yazıyorum.
Çoğu kişi tarafından; ay ışığının suya, denize vuran şavkı olarak bilinir yakamoz. Lütfen bilmeden yorum yapmayalım, onun adı ayın şavkıdır. Yakamoz aksine ay olan gecelerde olmaz. Kendisi bir canlıdır; latince ismi “noctiluca milliaris” olan bu canlı ateş böceğinin denizde yaşayan versiyonudur. Vücutlarındaki “limunisans” maddesinden dolayı ışık saçarlar.
Sakın sivri dilli olduğumu düşünmeyin; 2007’de bu muazzam kelime ile tanışmadan önce ben de aynı yargılara sahiptim. Amacım bir kez daha “Bilmemek ayıp değil, öğrenmemek ayıptır” atasözünü pekiştirmektir. Unutmadan şöyle bir anektod eklemek istiyorum. Yakamoz; balıkçılar için anlamı bol balık ve aşk demektir. Bir balıkçı daldırdı mı teknesinin ucunu yakamoza o yıl bereketli geçer, düğün dernek kurulurmuş. Herkese nasip ola!
Bir insanın dünya gözüyle görüp görebileceği tek sihirdir yakamoz ve yaşamın sihrine inanmayanları bile büyüleyecek doğa olayıdır. Eğer masal tadında bir hayat istiyorsanız; daldırın başınızı o masmavi suların geceleri allanıp pullandığı ışıltılı mücevherlerin arasına (ister soyut, ister somut olarak fakat tüm anlamlarınızla).
Emir Yakamoz
29.06.2013
Yeditepe Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı
YORUMLAR
İlginç bir yazı.
Bu ayın sudaki yansımasına bir şimdi yakamoz demeyecek miyiz?
Bir de o böcek olayı var.
Bir deniz insanı olarak, öyle bir durumla hiç karşılaşmadım bu güne kadar.
Ayrıca,
bu sözcüğün Türkçe olmadığını düşünürdüm hep.
Demek Türkçeymiş.
Güzel sözcük. Gizemli bir havası var.