EV GEZMESİ
EV GEZMESİ
Evine akşam oturmasına gittiğimiz Orhan, hoş sohbettir. Ayakkabı tamircisi olan Orhan’ın dükkânı dolar dolar boşalır. O yüzden şehirdeki olan bitenlerin çoğundan haberdardır. Laf laf açtı, söz eskilere geldi. Aldı Orhan, bakalım ne dedi?
-Eski ramazan ve bayramları hiç unutamıyorum. Dar çay’da oturuyorduk. Ramazan ayı yaklaşınca semtin ileri gelenleri, kapı kapı gezip yardım toplar, yoksul ailelerin ramazan ayı boyunca ihtiyacı olan gıda maddelerini hazırlar, ev ev dağıtırlardı. Bayram gelince de aynı ailelerin halkına bayramlık giysiler alırlardı.
Dar çaylıların hakkını ödeyemem.
-Pekii, siz yoksul muydunuz ki?
-Bir ineğimiz vardı ama hocam, babaannem ve annem küt oldukları için sağamıyorlar. Komşular ise aklına eserse, keyifleri yeterse sağıyor, “Elden gelen öğün olmaz, o da vaktinde bulunmaz” hesabı işe yaramıyor. Küçük kardeşimin gıdasızlık yüzünden öldüğünü söyler, büyüklerimiz.
Buradan bir anısına geçiyor, Orhan:
Sokağımızın ortasında açıkta su akar. Bir gün sokakta yürürken İhsan Amca motosikletiyle suya daldığı gibi beni tepeden tırnağa ıslattı. Yüksek sesle küfür ettim, hem de sunturlusundan. Duymuştu. İlerde durdu, bana baktı. Beni döver korkusuyla hemen kaçtım. Bir zaman evinin önünden geçtiysem de korkarak geçtim. Çünkü çarşıya giden yol yoktu, ondan başka.
Kapımız çalındı bir gün. Gelen, İhsan Amca’mın kızı, sınıf arkadaşım Mualla idi. İçeri girmedi “Babam gönderdi” diyerek bir bohça bırakıp gitti. Bohçayı açtık. İçinde pul ve zarlarıyla bir tavla. Ancak tavlayı bazı çıta eklemeleriyle okul çantası yapmış. Zaten İhsan amcama “Sandıkçı” derlerdi. Marangoz idi yani. Ayrıca ayakkabı dâhil bana bir takım giysi göndermiş. O gece gelen hediyelerin hepsini başucuma koydum. Çok mutluydum. Ne var ki amcalarım çantama el koydular.
Evde tavla oynuyorlardı.
Geriye dönüp bakınca neler anımsamayız ki? Orhan bunları anımsadı. Acaba hepimize tek tek sorulsa ne öyküler çıkar, ne öyküler… Psikologlara göre geçmişte yaşanan acı olaylar daha çabuk, tatlı olaylar daha geç unutulurmuş. Bu da yüce Tanrı’nın kullarına bahşettiği bir özelliktir diye düşünüyorum. Sevdiklerimizin vefatını her an anımsasak ne büyük acılar çekerdik, kim bilir…
Hikmetinden sual olmayanın kullarına sunduğu güzelliklerden, birisidir, belki de…