- 733 Okunma
- 7 Yorum
- 0 Beğeni
KOMPARSİTA
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
İliklerime kadar üşüyorum. Çok soğuk ve bir o kadar ürkütücü.
Ağustos’un ortasında sarkıtlar sarkıyor çatılardan: Düştü düşecek. Ola ki düştü beynimin parçalanması içten bile değil.
Tanrım, aklıma mukayyet ol. İyi de herkes nerede, tek üşüyen ben miyim üstelik?
Yığın ne varsa üstüme. Hadi ısıtın artık şu mekânı, neredeysem…
Gözlerim de açık. Allah Allah, hiç mi hiç hayra alamet değil. Gözlerim kapalı sanıyordum ama açıkmış. İyi de bu karanlık da neyin nesi? Soğuğa şimdi de bu eklendi.
-Çıkarın beni buradan, hadi ne duruyorsunuz?
Duymuyorlar mı yoksa sesim soluğum mu kesildi?
Niye böylesine sarıp sarmalanmış ki bedenim? Neden bu kadar beyazım?
Ne kokuyor burası üstelik?
Evet, evet, çürümüş et kokusu burnumun direğini sızlatan. İyi de burada benden başka kimse yok ki. Yoksa bu koku, bu koku benden mi geliyor?
Çok soğuk çok hem de…
-Anne, çıkar beni buradan. Söz veriyorum, uslu bir kız olacağım ve söz, bir daha yaramazlık yapıp üzmeyeceğim seni…
-Kilitleme beni nolur, neredesin anne?
O sesler de ne?
-Hey, duyuyor musunuz?
İşte yine başladı. Evet, deminden beri duyduğum o müzik sesine biri tempo tutuyor şimdi.
En sevdiğim şarkı: ‘’Komparsita.’’ İyi de nereden hatırlıyorum bu melodiyi?
Tabii ya, en son dinlediğim melodi bu hatta dans bile etmiştim.
Neyin neyin öncesinde ve kiminle dans etmiştim ki?
Ah, bir hatırlasam. O adam nereye kayboldu ki? Ya, o adam kimdi ki? Bir hatırlasam…
-Evet, şimdi de müstakbel damada soruyoruz…
Yaşasın, hatırladım. Kendi düğünümdü dans ettiğim. Evet, esmer ve yakışıklı o adam. Mavi gözleri ne de güzeldi nasıl da delip geçiyordu. Ya, şimdi nerede?
Bu da ne, ıh, tadı berbat. Ne olabilir ki? Aaa, üstüm başım kan içinde. Kimin kanı ki bu?
Hayır, hayır, bu benim kanım olamaz. Hayır, ölmüş olamam.
-Hey, çıkarın beni buradan. Hadi, çabuk tutun elinizi.
İşte, yine duyuyorum yaklaşan o ayak seslerini. Kim ki?
-Yalnız, lütfen göreceğiniz manzara karşısında hazırlıklı olun, hanımefendi.
Evet, annemin sesi bu duyduğum, niye ağlıyor ki?
Bugün, hayatımın en mutlu günüydü oysa.
-Yalnız, tanınmayacak şekilde. Ve her ihtimale karşı DNA testi yapacağız. Siz yine de metin olun görecekleriniz karşısında. Hazır mısınız?
-Hayır, olamaz, bu o, bu kızım. İşte kolundaki o yara izi. Hayır, olamaz.
-İyi misiniz, size diyorum. Lütfen, kendinize gelin. Hemen, acile götürün. Duymuyor musunuz, kadın bayıldı!
-Anne, eve götür beni.
-Çıkarın beni buradan. Karanlıktan çok korkarım…
SEVGİLİ EDEBİYAT DEFTERİ AİLESİNE VE DEĞERLİ SEÇKİ KURULUNA ÇOK ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM.
YORUMLAR
İnsancıklar plan yapar ve Tanrı da buna gülermiş. Yaşam, düşen her derecesinde sıcaklığıyla beraber terkeder vücudu. Sonra, yazarın cümlelerindeki gibi bir silsilede mi idrak edilir ölüm, kim bilir?
Tebrikler...
Gülüm Çamlısoy
Gerçeklerden kaçsak da eninde sonunda yüzleşiyoruz acımasızlığı ile hayatın.
Teşekkür ederim.
saygılarımla...
Gülüm Çamlısoy
ama en çok harika kelimesini sevdim.
yürekten teşekkürler.
sevgiyle kalın...
:))
Yazıyı okuyunca şöyle bir silkindim ve er geç hepimiz öleceğiz; öyleyse bu kibir, kırgınlık niye?
Vakit varken sevdiklerimizin kıymetini bilip elden geldiğince gönül kırmamaya dikkat etsek ne iyi olur dedim.
Bu yazın değişikti, ya da bana öyle geldi.
Tebrikler Gülüm
sevgimle
Gülüm Çamlısoy
dediğiniz gibi: vakit varken elimizdekilerin kıymetini bilmeliyiz.
Ne yazık ki pek çoğumuz farkında bile olmadan yakıp yıkıyoruz etrafımızı.
Dünyanın düzeni mevzu bahis oldu mu pek de uyumlu olduğum söylenemez. Maneviyat olsun sevgi olsun ya da göze basit görünen ama önem arz eden ne varsa, sürekli ucundan yakalamaya çalışıyorum.
ve ne yazık ki çok da kaybım oldu.
Yazıma gelince, farklı oldu biraz ve ne yalan söyleyeyim pek de emin olamadım yazıyı tamamladığımda.Ama şimdi çok mutluyum.
Çok çok sağ olun.Sayfamda dostları ağırlamak gibisi yok. Dünyalara bedel, sevgili Emine Hanım.Eksik olmayın.
Yürek dolusu sevgim ve selamımla...
İyi ki varsınız.
:))
Emine UYSAL (EMİNE45)
Of!...
Soğuk, sevimsiz bir yazı olmuş.
Son derece de etkileyici ama.
Ne olursa olsun,
ben kendimi bu pozisyonda düşünebilsem de, tasvir etmek istemem sözün doğrusu.
Kaderim böyle olsun istemem.
İlginç olmuş...
Gülüm Çamlısoy
Ne yazık ki bilindik son.
Ölümle pek çok kere yüzleşen ve acısını ve o derin korku ve endişeyi yaşayan biri olmamdır belki de en önemli etkeni bu yazının ortaya çıkmasında.
Çok teşekkür ederim ziyaret ve yorumunuz için.
sonsuz selamlarımla...
Ölümü hatırlamak dünya sevgisini azaltır. Hepimiz öleceğimizi biliyoruz ama sanki hiç ölmeyecekmiş gibi bu dünyaya hırsla sarılıyoruz. Tefekkür ettirdi yazınız. Uyumaya niyetliydim, biraz gerildim açıkçası. Gündüz okusaydım keşke. Güne gelmiş. Başarısını kutlarım.
Gülüm Çamlısoy
Çok teşekkür ederim, değerli dostum.
Var olunuz.
saygılar,sevgiler...
Dudaklarına bir iki damla su düştü. Ve son sözünü soylemeden ,gözlerini hafifce araladı. Onu ebedi yolculuğa gönderecek bir kaç kişi başucunda bekliyordu.
Ve o son dilek düştü ,kuru dudaklarının arasından kulaklara ... Yaşamak istiyorum !
Somut bir dünyadan ,soyut bir dünya arasindaki o kilitsiz kapıdan geçmek üzere olan bir insan. Ömrünü tüketirken, ardına bıraktığı gecmişı ve her yüzde biraktığı soru izleri ! Onu ölüm döşeğinde izleyen gözlerin, ondan almak istediği, yığınla cevap. Artık o kadar yorulmuştu ki, iki dudağını hareket ettirmekten aciz ve bitkindi. Zaman göç zananı, gün bitmiş, artik sağır ve dilsiz bir yolculuk başlıyordu. Yaninda götürebileceği ne bavulları vardı, ne de cebinde barası.
Hayat her şeye rağmen yaşanmaya değer :)
Saygılar, Sevgiler
Gülüm Çamlısoy
Ne yazık ki; iki dünya arasında duran o kapının varlığı bir gerçek.ve su gibi de akıp geçiyor zaman ve hayat. Ama bir o kadar da güzel ve eşsiz bir armağan adına hayat denen.
Yürek dolusu teşekkürlerimle.
sevgim ve selamımla...
Gülüm Çamlısoy
Gerçekten de kötü bir his zaten ölümün kendisi hatta ve hatta telaffuzu kanı dondururken yansıtırken bile insan o menfi duyguyu algılayabiliyor.
Çok teşekkür ederim: Gerek değerli Edebiyat Defteri ailesine gerek tüm dostlara teker teker ve tüm içtenliğimle.
En içten sevgimle.
yüreğiniz dert görmesin.
:))