ALARA VE SARI KARANLIK (2.BÖLÜM)

• 29 Ağustos 2014 Cuma 12:37:32

’’Karanlığın rengi şeffaf olsaydı ışık yokken her yer su gibi olurdu’’ dedi Alara...

Kabus bey?...

Bir adam hatırlıyorum.Gizemli,ıssız,isimsiz.Kendini hiçkimse diye tanımlayan.Yirmi yaşında.Soğuk ve karanlık bir adam.Yapayalnız ve çok yaralı bir adam.Üç metre boyunda.Simsiyah gözleri ve simsiyah damarları olan bir adam.Kabusun birindeydi,o adamın gözünden gördüm pek çok şeyi,bu adam berbat bir çocukluk yaşadı,sonra nasıl olduysa tanınmaz hale geldi.Acı onu bu hale getirdi.Ya da kabus sistemindeki bir dengesizlik.
Bu adamı nasıl olduysa askere aldılar.Sonra bir şafak vakti yüze yakın askeri kafasını gövdesinden ayırarak öldürdü.En kötüsü de ölen askerlerden birinin Gata da çalışan elli yaşlarında bir nöropsikiyatri profesörünün oğlu olmasıydı.Korkunç kadın oğlunu bütün dünyayı ayağa kaldıran bir katliamda kaybetmenin acısıyla büyük bir intikam hırsına büründü.

Karanlık adam bir şekilde yakalandı.Yakalandığı gece boncuklu tabancalarıyla karanlık adamın üzerine boncuk yağdırdılar.Bileklerine öyle büyük bir kelepçe taktılar ki bununla en güçlü bir dinazor bile kolaylıkla zaptedilebilirdi.Karanlık adam gözlerini açtığında hayatında kendinden sonra gördüğü en korkunç şeyi gördü.Oğlunu kaybetmiş bir canavardı bu.Kadın ona öyle büyük bir nefretle bakıyordu ki ona her bakışında yırtıcı bir hayvan adamın yüzünü tırmalıyordu sanki.
Karanlık adam birkaç gün kapısında ’’0.20’’ yazan özel bir odada kilitli kaldı.İsterse bir haykırışında bağlandığı yerle birlikte o aptal odayı yerle bir edebilirdi.Ama yapamadı.Birşey onu engelliyor gibiydi.
Kadın ile birlikte gelen birkaç kişi özel odaya girdi.Kadının bakışları yine adamın yüzünü tırmalıyordu ve elinde Amerika dan özel olarak karanlık adam için hazırlanmış ve getirilmiş büyük bir enjektör gördü.Enjektörün içinde koyu mavi bir sıvı vardı.İçindeki madde LSD-50 idi.Bu oldukça yeni bir maddeydi.Dünyanın en güçlü zehiriydi ve bir kan dolaşımı durdurucuycu.
Kadın karanlık adamın kolundaki simsiyah damarına bunu bizzat enjekte etti.Birkaç dakika sonra karanlık adamın damarları koyu mavi bir renge büründü ve adam mecburi bir uykuya daldı.
Adam hala etrafındaki insanları hissedebiliyor ve seslerini duyabiliyordu.
Kadın çirkin sesiyle ’’Denek 0.20 bir adrenalin antiblokeri.Bedeninin kan dolaşımı tamamen durdu ancak beyni hala aktif,hafıza tekrarı başlasın.’’ Diyerek onay verdi.

Neydi bu? Hafıza tekrarı da neydi? Çok geçmeden adam yaşadığı hayatı tekrar yaşayacağını anladı.Tekrar doğacak,tekrar çocuk olacaktı.Hayatına herhangi bir zamanda sızabileceklerdi.Hayatının içine bir karakter koyabileceklerdi.En kötüsü de bütün hayatı makinelerle izlenilip kaydedilecekti ve sonra kadının ekibi ve Amerikadakiler de dahil birçok psikiyatrist tarafından incelenilecekti.
Adamın kanındaki karanlık zamanla LSD-50 yi yokediyordu.Bunu biliyorlardı ve bu yüzden kadın iğneyi belirli zaman aralıklarıyla tekrar enjekte ediyordu.Enjektörün ucundaki iğne çok sağlam bir materyalden yapılmıştı.Çünkü ancak bu şekilde adamın çelikten sert etindeki damarına ulaşılabilirdi.Adam etrafındakileri ve o canavar kadını nasıl hissettiğini ve seslerini nasıl duyabildiğini bilmiyordu.Ama bir geri sayımın başladığını ve yaşadığı hayatını en baştan tekrar yaşayacağını biliyordu.Tekrar doğup ve yaşayıp tekrar yirmi yaşına gelecekti.
Zaman durdu.Adam yankılı bir düşünce duydu.Düşünce ’’Daima yanında olacağım.’’Dedi.
Bunun üzerine adam bir söz verdi.

’’Kabusun tanrısı! Sana söz veriyorum! Döndüğümde bu kahpe dünyayı yerle bir edeceğim!’’

(0.20.NAKRES)