- 740 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
GEÇENLERDE BATUM'DA İDİM ..
GEÇENLERDE BATUM’DA İDİM ..
YAZMAYACAKTIM AMA DEDİM GAYRİ..
Gürcistan komünist Sovyet pençesinde yıllarca sömürülmüş bir ülke..
Nüfusu 4,5 milyon.. Batum bölgesi Acara Özerk Cumhuriyetini baş şehri..
Direklerde Gürcistan ve Acara bayrakları yan yana dalgalanıyor.
Şehir merkezindeki eski blok Rus işçi evleri hâlâ iç çatışmalardan
kalan mermi izlerini, yaralarını taşıyor ama bu binaları kentsel dönüşümle
yok edip yerine muazzam oteller yapılıyor. Altları kumarhanelerle dolu..
Döner kuleli restoranlar ve gökdelenlerle burası bir kumarhane ve
ona bağlı olarak turizm ve fuhuş merkezi.. Buraya Rus mafyasının kara parası akıyor.
Beş altı seneden beri şehir inanılmaz şekilde değişmiş. Eski binaları da çeşitli usullerle
kamufle edip makyajlamışlar. Bina estetiğine müthiş önem veriyorlar.
Rus mimarisi burada gövde gösterisi yapıyor.
Ormanlık yamaçlara yaslanmış mahallelerde villalar seyredene zevk veren
bir estetikle tabiata uyum sağlamış. Şehir turu atarken en ufak bir pisliğe ve çöpe
rastlayamıyorsunuz. Hava alanını Türk firması yapmış.
Bazı büyük binaları da Türk firmaları inşa ediyorlar.
Betonun çirkinliğine asla geçit yok..
Gelelim bize.. Karadenizin o eşsiz tabiat güzellikleri içinde çatısız,sıvasız,tuğla,
beton binaları gördükçe " vah bize" dedim. Bir cinayet bu..
İstanbul’u mahveden lazlar kendi köylerini de mahvetmişler.
Sarp sınır kapısından içeri girdiğimizde uzun araç kuyruklarının yanı sıra yollar pet şişe,
kağıt ve çöplerle dolu..
Hele otobüsümüzü bulduğumda park ettiği yerin yamacında bulunan sur duvarının
oyuklarından gelen keskin idrar kokusu beni kusturacaktı..
Yazık oluyor ülkemize..
Bu pislik ve tabiat çevre düşmanlığını torunlarımız affetmeyecek..
Karadenizdeki kanser yarası beton çirkin binalar geleceğimizi mahvediyor.
Lazların ahşaptan dede evlerine bir bakın. Onlarda güzellik ve rahatlık var..
Nemli bir memlekette sıvasız, çatısız kırmızı tuğlalı çok katlı çirkin ucubeler..
"Romatizma arttı mı ?" dedim " Evet" dediler.
Önce kendileri hasta olanlar bu memleketin turizmini de hasta ediyorlar.
Bu katliama "dur" demenin zamanı geçiyor...
YORUMLAR
İki ay kadar önce, biz de ailece bir Batum ve Poti gezisi yapmıştık.
Rus kültürünün izlerini taşıyor oralar, doğrudur.
Sadece Gürcistan değil, SSCB den ayrılan diğer ülkeler de.
Hep temiz giyimli, traşlı, gösterişe düşkündürler.
Estetik önemlidir.
Her şeyin görüne yüzü güzeldir ancak,
bir de arka taraflarına, ara sokaklara göz gezdirseydiniz keşke.
İnanın çok şaşırırdınız.
Binaların, görünen yüzleri mükemmelken, görünmeyen tarafları rezalettir.
Poti'de, inanın bir tuvalet bulamadık ihtiyacımızı görecek.
Poti- Batum arası, yaklaşık 65 km kadar. Tuvalete gitmek için,
gezimizi yarıda kesmek ve 65 km kendimizi sıkmak zorunda kaldık.
İyi ki, botanik bahçesinde tuvalet mevcuttu.
Yoksa,
ilerki günlerde kaleme almayı düşündüğüm Gürcistan gezimizin bir bölümünde,
altımıza nasıl yaptığımızı da anlatmak zorunda kalacaktım.
Türkiye tarafına gelince;
Duvardaki sidik kokuları, Lazların değil, her iki yöne geçiş yapan yabancıların eseri.
Yöredeki betonlaşmaya sözümüz yok.
Yerden göğe kadar haklısınız.