KİM O
Simurg bir yolculuğun hikayesiydi. Bu da benim sana olan hikayemdir.
Simurg’u bulmak için yola çıkan kuşlarda 30 tanesi ancak varır ona ve anlarlar ki Simurg 30 kuş (si:30 murg: kuş) demekmiş, yani kendileri... Ben de sana geliyorum sevgili, sende yok olmaya..Simurg’umsun sen benim. Anlıyorsun değil mi şimdi beni, sen demek ben demektir bu anlatıya göre!
Ben sana hazırım da sen bana hazır mısın? Ben sana yirmi dört saat nazırım da sen bana nazır mısın? Çağrıma cevap verir misin? Beni sana davet edip kabul eder misin?
Pervane say beni, Bülbül kabul et, Simurg bil! Bu yolculuk dalgalı denizlerden, öfkeli göklerden, kaynayan yerlerden oluşuyor. Canını seven gelemez, kendisine aşık olan çıkamaz bu yolculuğa! Cananı düşleyen gelir.Yıldızlar lambası olur geceleri. Güneş cumbası olur gündüzlerin.
Hastalıklardan, afetlerden, belalardan, yılanlardan, çıyanlardan, şimşeklerden, yangınlardan, canavarlardan, can ve cam kırıklıklarından geçmem gerekse de senin uğruna geçerim hepsini. Anla sana olan iştiyakımı ve de ihtiyacımı! Dağların ardındakini gören çıkabilir bu yolculuğa, dalgaların arkasındakini tasavvur edebilen, göklerin üstündekini tahayyül edebilen, yerin altındakini akledebilen...Ah edebilen çıkar bu yolculuğa, canını yakabilen, kendisini feda edebilen...
Göze aldım çölü, gölü...Ahirde varsa ömrün en güzel gülü! Benlikten çıktım yola, kalbimdeki tek adres sen! Yan yana geldiğimizde ne sen kalacak ne de ben! Bunu göze alabilir misin sevgili? Bunu benimseyebilir misin?
Ben yağmuru o denli sarmış ki canları kimse akıl edip de bir saçağın altına giremiyor, kendisini muhafaza edemiyor. Bir ben ki başa bela, hele aşıksa! Ben diye başlayan cümleler mide bulandırıyor. Ben diye başlayan gururlanmalar tuvaletlik ediyor insanı. Ben sensiz hiçbir şeydir, sıfırdan daha sıfır!
Ah be sevgili sen orada durup senliğine müptela olurken ben burada durup benliğimle seni mi seveceğim yani! Ben sen olsam diyorum! İznin olur mu? Öyle güzel sen olurum ki sen bile tanıyamazsın bundan sonra beni! Ben sen olamadıktan sonra bu aşk yarımdır. Sende tam olmaya gelmek istiyorum, aç kapını, davet et beni kendine. Bırak senliği...Ben çoktan bıraktım benliği... Senleşmedikten sonra ben bu aşkı ne yaparım? Alıp atarım.
Sen sürekli senliğini bahane edersen ve ben sürekli benliğimi öne sürersem asla biz olamayız. Tekleşmektir aşk, birleşmektir, yok olmaktır birbirinde, eriyip bitmektir tek canda!
Ben benlikten yola çıkıyorum seni severken sen senlikten çıkıyorsun yola beni severken! Adres belli, bizde buluşuyoruz. Ben sana getiriyorum kendimi, teslim ediyorum. Sen bana getiriyorsun kendini, teslim ediyorsun. Bu aşkta bir ben ya da bir sen fazla, sileceğiz lügatten, çıkaracağız aramazdan, yok edeceğiz kulaktan.
Mevlana’dan:
"Bir kişi sevgilisinin kapısını çaldı. Bir ses sordu:
-Kim o?
Cevap verdi:
-Ben
İçerdeki ses:
- Burada sana ve bana yer yok. dedi ve kapıyı kapadı.
Uzun bir süre yalnızlık ve hasretten sonra aynı adam yeniden sevgilinin kapısına geldi. Kapıyı vurdu.
İçerden bir ses: "Kim o?" diye sordu.
Adam cevap verdi:
-Sen!"
Ve kapı açıldı."
Beni sensizliği değil senliliği göze aldım ve çıktım bu yola! Sen de benliği bırakıp gelir misin bana? Açar mısın kapını badı saba gibi! Dışarıdanyok tutacağı kalp kapısının senin onu açman lazım içeriden, alman gerek beni içeriye, katman gerek sana!
Küllüğünde kül olmama, kulluğunda kul olmama müsaade eder misin? Beni siler seni ekler misin canıma?
Bu benim sana yolculuğumdur. Can kenarı kesilen biletle çıkmışım yola. Hazreti İsmail tevekkülündeyim boynum uzatmışım sana! Kayıtsız şartsız iltihak etmişim! Rabbimden daha ne dilerim?
Beni sana alır mısın?
Ömrüne katar mısın?
Canın bilip yaşar mısın?
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.