- 510 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Ömer Seyfettin ve Halkın Yozlaştırmış Olduğu Dil Edebiyat
Edebiyat, halkın yozlaştırmış olduğu dili,düşünceyi yeniden ayağa kaldırma sanatıdır diyor Ömer Seyfettin.
Bu cümlenin doğruluğu, yanlışlığı tartışılır bence.çünkü, dilde, düşüncede halkı bir kenara atamayız.öyle değil mi?Bence halk, dili yozlaştırmaz, bilakis yüceltir.Dil, halkın işçiliğinden geçmeden olgulaşamaz.
Hadi onu bırakım.Başka bir soru soralım.Peki Ömer Seyfettin’i kim yetiştirdi?
Halk değil mi?O da halkın bir ferdi değil miydi?Muhakkak öyleydi.Aynı zamanda da aydındı.Halkın yetiştirdiği bir aydın.Ben sizden biriyim diyenlerden belki de.Halkın yetiştirdiği aydın, genç kalemlerde halkı yetiştirmeye çalıştı sonradan.Onun gözünde iki sınıf vardı.Halk – Aydın sınıfı.Şimdilerde bizde olduğu gibi.Ancak Ömer Seyfettin, halk derken, yazılı eser üretmeyen, dilin işlevine yazılı bir biçimde katkıda bulunmayan bir kitleyi kast ediyordu belki de.Yalnız şunu da görmek lazım.Eser vermeyen kitle bile, dilin gelişimi için çok büyük ve olumlu bir faktördür.Kültür açısından da böyledir.Yazmayan halk konuşur ve dile bu şekilde katkıda bulunur.Bugün halkın, dile katkısı olmasaydı, şiveler ortaya çıkmazdı.Yöre,köy ve bölge dilinden söz edemezdik.Herkes,eser dilini, yani İstanbul Türkçesini konuşuyor olurdu.Öyle değil mi?Demek ki Ömer Seyfettin, yöre dilini, şiveyi, yozlaşmış bir dil olarak görüyor.Ben,dilin ve düşüncenin gelişmesi için, halkın şart olduğunu düşünüyorum.
Ben böyle düşünüyorum ama, Aysun Kayacı’dan tazminat alan Çiftçi baba ne düşünüyor?Sen ne düşünüyorsun değerli okurum?Belki de sen, düşüdüğünü söylüyorsun ama ben seni anlamıyorum.Yaz ki anlaşalım desem,bana,böyle bir saçmalık olur mu diyeceksin.Haklısın olmaz.Dil,bir bütündür.Konuşmasıyla,yazmasıyla,koklaşmasıyla.Doğru değil mi?