- 822 Okunma
- 4 Yorum
- 1 Beğeni
Uyan dede!-2
Bazen unuttuğumu fark edip kimsenin olmadığı bir köşeye sığınıyorum.
Nasıl gülerdi?
Gözlerimi kapatıp dudaklarının kenarında oluşan gamzeyi anımsamaya çalışıyorum.Beynimi yorana dek bunu yapıyorum. Sesi sonra,sesi yankılansın diye kulaklarımda ellerimle kapatıyorum.
Derin bir uğultu.
Kuytu bir boşluk,
rüzgara karışan ağır bir toprak kokusu.
Bitti.
...
Ya derinde kalanlar.En çok hangi şapkasını takardı mesela, hangi ceketini giyerdi, cep saatini hangi cebine koyardı.
Kaç sene oldu unutmuşum;
O sarı Trabzon kurabiyelerinin tadı nasıldı?
Cuma namazı sonrası cami önlerinde satılan lokumların.
En çok da çaresizlik büküyor insanın omuzlarını. Görmek isteyip görememek, sarılamamak en içten özlemlerle, öpememek ellerini. Sıkamamak yanaklarından.
En kötüsü herkesin içinde tutamamak gözyaşlarını.
Bütün hırçınlığına rağmen susmak,
susmak,
susmak.
Kelimelerimi yitirmek bu özlem ayazında.
Anılar kimi zaman tutsak, çağırsan da inatçı.
Herkes memnun halinden.Soğuğuna da alışmışlar buranın. Her yolculuğumda seni bıraktığım yerde görüyorum.Ama uzak, çok uzaktasın.
Yanında sekizine yeni girmiş bir kız çocuğu.
Sana sitemkar, gözü yaşlı.
Al diye tutturduğum o oyuncağın bulunduğu dükkanı da kaldırmışlar burdan, sakalların batardı sakinleştirmek için.
Cebinde hiç paran yokken, nasıl aldın sahi o büyük oyuncağı?
Çok sonra anlattın saatini düşürdüğünü bizimkilere.
Hiç üzülmedin anlatırken.
Hiç yalan söyleyemedin sen.
Burası bugün soğuk, çok soğuk,
çok.
Önünde ağladığım dükkandayım şimdi.
Burda olsan.
Bütün oyuncaklardan vazgeçip sarılsam boynuna.
Hem batsın sakalların.
Özlemin çok,
fazlasıyla battım hasrete.
Çok şey yitirdim ama en çok,
senden kalan çocuk yanım ağlıyor.
Gel, gel de şu yollar kısalsın.
Aylar gün olsun gülüşünde.
Seni bırakan otobüs kalkıyor,
ağır molalar geçiriyorum duraklarda.
Gözlerimde uyku kırıntıları,
yüreğimde özlem!
Ne zaman dönüp oraya baksam.
El sallıyorsun.
Ve yanında ufak bir kız çocuğu,
gözleri şişmiş ağlamaktan.
Sana geldim;
Uyan dedem, uyan!
Sungurlu-2014
N.K
Çocukluğumun en canlı hatırası’na...
YORUMLAR
Çok duygusal bir yazı olmuş.
beni ve eminim ki tüm okuyanları,
dedeleri ile geçirdikleri sıcacık saatlere taşıdı cümleler.
Ve,
soğuk mezar taşını okşarken mırıldanılan bir kaç unutulmayan cümleye.
Aha dedem, ah!...
Neden şimdiki dedeler sizin kadar sevimli değil?
Yine muhteşem olmuş yazı.
Kısacık cümleler,
nasıl da duygu yoğunluğunu sırtlayabilmiş...
Güzeldi.
Ah senin şu cümlelerin!
Bu kadar yoğun duyguyu hangi arada yaşıyorsun.
Kalbine sağlık. Ve ne mutlu dedene.
Böyle güzel hatırlanmak.
Hepimiz hasret yükünden bükmüyor muyuz belimizi Nuray?
Ona rağmen güçlü durmuyor muyuz?
İlk yazdığını okudum az önce,
her ziyaretinde dile getirdikçe özlemini,
o daha çok yaşayacak emin ol gönüllerde.
Yürek sesine sağlık,hiç susmasun.Hiç hem de.
En güzelleri seninle olsun.
Kaleminin ucu hep açık...
Sevgi dolu, iyilik dolu insan...
'Uyan dedem, uyan!'
Uykuya dalmış bütün duygularımı,sen uyuyunca uyandırdın.Her biri senin,senden kalan izleri dilime doluyor. Ne çok şey kalmış senden. Ne kocaman mutluluklarla kucaklaşmışım. Belki zamansızdı.Belki hiç zamanı değildi.Belki ...Her gidenin ardından,aklımıza kalan hatıralar en güzel duygularımızla yoğrulunca işte sizin bu güzel yazınız önümüze düştü.
Yazınızdan çok bu duygulara sahip olmanız ve bunları bizimle paylaşmanızdan dolayı size teşekkür ediyorum. Sonsuz bir sevgi yumağı olan büyüklerimiz(anamız,babamız.ninemiz,dedemiz vs) maalesef her birine doyamadan kaybediyoruz.Hayat belkide bizi döverek,söverek,severek alıştırıyor dur.Biz alışmalara devam ederken;hatıralar en güzel hazinemizdir.
Saygılar,Sevgiler Sihirli Kalem'e