- 624 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Küçük Bir Mutluluk
Bir zamanlar uzak diyarların birinde bir kız varmış. Derinlerde bir yerde, yıllarca besleyip büyüttüğü bir kederi ile yirmi iki yıl yaşamış.Güzel gözlerinin arkası hep puslu, hep bulutluymuş. Evinden hiç dışarı çıkmazmış. Çok da arkadaşı yokmuş aslında. Yanında annesi,kardeşleri olmasına rağmen kendini çok yalnız hissedermiş. Geceleri pencere kenarına oturup gökyüzünü seyretmek en büyük tutkusuymuş. O yüzden güneşin batmasını iple çekermiş.El ayak çekilince de her zamanki yerini alır, yıldızlar eşliğinde hayaller kurarmış. Onu bu yalnızlıktan kurtarması, aradığı mutluluğu, huzuru,aşkı vermesi için Rabbi’ne dua edermiş.Bu arada güzel gözlerinden yağan yağmurlara da engel olamaz,her gece olduğu gibi yaşlı gözlerle uykuya dalarmış.
Bir gün beklediği aşka, mutluluğa kavuşmuş. Artık o yıldızları değil, yıldızlar onun, bulutların üzerindeki seyrini izlermiş.Güzel gözlerindeki hüzün bulutu dağılmış, güneşler açmış.Ne yazık ki çok sürmemiş güzel kızın mutluluğu. Sabun köpüğü misali bir anda yok olmuş. Gözünde devleştirdiği aşkı, karıncaya dönüvermiş.Yalnız olduğunu, mutsuz olduğunu düşündüğü o günleri, mumla arar olmuş.Öyle çok pişmanlıklar yaşamış ki, artık Rabbi’ne şöyle dua eder olmuş:
Allah’ım! Sen büyüksün! Ben aciz, cahil, günahkar bir kulunum sadece.Her şeye gücü yeten, dilediğine veren, dilemediğinden alan sensin.Şükrümü arttır,bu günlerimi aratma bana.Kalbime yalnız senin ve Habibinin aşkını ver.
Sonunda yanlış yerde aradığı mutluluk için, doğru kapıyı bulmuş bizim kız.
(Bakalım masalımız nasıl sona erecek..)