- 329 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Ya da Akışına bırakmak
Sözcüklerin arasında sıkışan çığlık gibi bazen anlatamazsın anlatmak istediklerini. Dilinde zihninde dolaşır durur çığlık çığlık.
Savruldukça bir harman yerinde başaklar gibi dağılırsın ıstırabın kucağında esir kalırsın, söyleyemezsin!
İçindeki düşünceler söylenmek için halay çekerken dilinde savrulup yerini bulmak için dilini tırmalar, harmanda savrulan başak taneleri gibi rüzgârda savrularak yerine kavuşmak ister sözlerin, yanıtını bulmaz mahzun gerisin geri döner yüreğine bir ok gibi saplanır diye söyleyemezsin.
Oysa sözü söyleyeceğin kişiye sarılmak onu kucaklamak istersin, bakışlarındaki donukluk, gülüşlerinde ki samimiyetsizliğin karanlık gölgeleri gezinir ve ona sevdiğini söyleyemezsin.
Hayallerde gezinmeden direkt hayal ettiğini anında yaşamak istersin ama yaşayamazsın.
Sorular. Cevaplar verilmesini bekleyen sorular, cevap verenin anlamsız bakışları soğuk bakışları anlamsız gülüşleri...
Acımasızlık dolu bakışlar… Söylemek… Söylememek…
Ya da akışına bırakmak, ömür geçerse geçsin yaşanmak varsa o ömrün içinde o aşkı yaşamak, zaten zaman yakanda yapışır o aşkı yaşamanı ister ya da Aşk’tan kaçmaya çalıştıkça koşar adımlar ile zaman ayağına taktığı çelme ile seni yüz üstü yere sererek, aşkın sana yetişmesini zaten sağlar.
Endişeye gerek yok, her şey zaman içinde çözülür kayalar bile yumuşar yağan yağmurlar şiddeti ile yağan karların soğuğu ile…
Mehmet Aluç
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.