Büyük AŞK
Bir varmış bir yokmuş. Evvel zaman içinde kalbur saman içinde. Develer tellal iken pireler berber iken ben babamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken
Bir sarayda bir kral varmış. Ama bu kral çok iyilik severmiş. Sürekli halkına yardım eder. Gizlice aralarında dolaşırmış. İhtiyacı olanı geri çevirmezmiş. Birde kraliçe varmış. Kraliçede çok yufka yürekli nazik kibarmış. Ama çocukları olmazmış. Hergün ki gibi tüm ihtiyacı olanların ihtiyacını karşılarken bir kız çocuğu görmüş. Babasını bebekken kaybetmiş. Anneside çalışır didinir 3 çocucuna bakarmış.
Kral çok sevmiş bu kızı annesine maaş bağlamış. Yeni ev yeni giysiler ve oyuncaklarla doldurmuş evi. Kız çocuğu çok mutlu olmuş çok sevinmiş bu davranışa. Kral o gece yatarken kız aklına gelmiş çok istemiş kendisininde bir kızı olmasını. O gece hiç uyumamış yalvarmış Allaha. Ertesi gece bir rüya görmüş. Allah yaptığın iyiliklere karşı sana istediğin gibi bir kız evlat verecek demişler. Sabah uyandığında çok mutluymuş kral.
Aradan günler aylar geçmiş. Ve kraliçe dünyanın gördüğü en güzel bebeği dünyaya getirmiş. Öyle bebekmiş ki görenler bi daha görmek istiyormuş. Gözleri kömür karasıymış. Yıllar geçmiş aradan prenses genç kız olmuş artık. Babasını öpmeden yatmazmış. Yine bir gece babasını öptükten sonra uyumaya gitmiş. Hiçbir derdi olmadığı için kafasını koyduğunda uyuverirmiş hemen. Dalmış derin bir uykuya. Uzun bir rüya görmüş ama bu seferki çok gerçekçiymiş. Rüyasında Irmağın kenarına ayaklarını sokmuş prenses kuşların cıvıltısyla şarkılar söylüyormuş. Ve birden ırmağın karşısında bir delikanlı belirmiş. Prenses korkmuş ilk önce. Ama genç delikanlı yaklaştıkça büyülüyormuş sanki prensesi. Yanına geldiğinde alamamış gözlerini gözlerinden.
-Kimsin? demiş prenses.
-Senin geleceğinim senin eşinim. demiş.
-Kabulümdür sen bir ömür eşlik et bana. demiş prenses ve uykudan uyanmış. Uyandığında gülen yüzü gülmez olmuş. Kara gözleri solmuş. Benzi sararmış. Hasta olmuş yataklarda düşmüş günlerce. Kral 70 ülkeden 70 hekim getirmiş. Ama hiçbiri çare bulamamışlar. Çünkü prensesin tek çaresi rüyasımda gördüğü gençmiş. Kral çok üzgünmüş sormuş kızına neden böyle hastalandığını. Kızı rüyasında bir genç gördüğünü ve onun aşkından hasta olduğunu söylemiş.
Kral emir vermiş. Ülkedeki tüm gençler gelecek ve prenses rüyasında gördüğü genci bulacakmış. Tam 3 ay boyunca gelen gidenin haddi hesabı yokmuş. Ama o rüyasındaki gençte yokmuş. Kral sormuş ülkedeki herked geldi mi demiş. Veziri ülkenin sınırında bir dağ var odağın dibinde bir dağ evi var birtek orası kaldı Kralım demiş. Kral derhal orayada bakılsın demiş. Askerler gitmiş eve bir gençle bir annesini görmşler. Genci götürmek istemişler ama anamı yalnız bırakamam demiş. İkisinide saraya götürmüşler. Genci prensesin karşısına çıkarmışlar. Prenses genci görür görmez şu sözler dökülmüş ağzından;
Ela gözlü sevdiğim
Dünyalar cennet oldu
Seni gördü gözlerim
Derdime derman oldu
Gencin ağzında şu sözler dökülmüş;
Kara gözlerin beni
Yaraladı sevdiğim
Derdimin tek dermanı
Gül yüzündür sevdiğim
Prenses iyileşir bir anda Kral çok mutlu olur ve kızını o gence verir. Kırk gün kırk gece düğün yapılır.. Onlar erdi muradına biz çıkalım kerevetine... :)