‘’Ashab-ı Kehf’’ (Dizi Fim)

• 19 Ağustos 2014 Salı 19:50:24

Hazreti İsa’nın doğumundan 137. Roma İmparatorluğu’nun doğusundan 890 yıl sonra yaşanmış gerçek bir olay.. Baskı ve zulmün kol gezdiği Roma topraklarında tek tanrı inancı her geçen gün yayılmaktadır. Bu, Roma için tahammül edilemez bir durumdur. İman hakikatinin peşindeki cesur insanlar her türlü baskıya rağmen tek tanrıya olan inançlarını haykırmaktadır. Romalılar yeni dine girenleri yakalayarak işkencelerden geçirmeye başlarlar. Yine de İseviliğin yayılmasını bir türlü önleyemezler. İmparatorluğunun Filedefilya (bugünkü Ürdün’ün başkenti Amman) eyaleti ileride Kur’an-ı Kerim’de bahsi geçecek muhteşem b ir mucizeye tanıklık edecektir. Bu inançları uğruna tüm zorlukları göze alan yedi cesur adamın, Romalıların zulmünden kaçarken bir gecede 300 yıllık bir uykuya dalan yedi uyuyanların hikâyesi.
Yönetmen Farajullah Salahshur
Yapım yılı: 1998
Ülke: İran
Senaryo: Mohammed Said Bahmanpur
Yapımcı: Mohseen Ali Akbari , Mohsen Ali Akbari
Müzik: Majid İnitizami
Oyuncular:
Mahtap Queramati (Mahtab Keramati)
Hossein Yari
Reza İranmanesh
Ataullah Soleimanian
Üniversite giderken izlemiştim bu dizi filmi. Hala hatırlayınca yüzümü tebessüm sarar. Bir Ramazan bayramı sabahıydı, eve gidememiştim. Yıl 2004. Evde yapacak bir şey yoktu. Komşuya gitmeye karar verdim. Yukarı çıkarken black metal müziğin merdivenleri titrettiğini fark ettim. Hakan yine hüzünlenmiş, karanlık şarkılarının sesini sona vermiş, biraları dizmeye başlamıştı balkona… Hakan’ın ve arkadaşlarının tuttuğu daireye giden girişten değil de yan girişten çıkmıştım. Bunu yukarı çıkınca fark ettim. Neyse önemli değildi, burada da arkadaşlar vardı. Kapıyı çaldım, zorla duydu Bursalı arkadaş. Hemen balkondan diğer balkona geçtim.
Balkon kapısından içeri girdim, bira şişelerine ayaklarım takıldı. Hakan menajerlik oynuyordu. Öncelikle müziği kapattım. Sonra kirden rengi değişmiş olan yatağa attım kendimi. ‘’Hakan ben açım, sen bir şeyler yedin mi?’’ Yememişti. Dolaba bakmamı söyledi. Bir şeyler hazırlamamı istedi. Gittim dolaba baktım. Dolapta bir tane kurumuş limon, küflenmiş çeyrek ekmek, birkaç lokmalık sararmış beyaz peynir vardı buzdolabında. Mutfak dolabını kontrol ettim. Orada da sanırım, çeşitli baharatlar ve tuz vardı sadece. Yerdeki çöp poşetinden akan kararmış suya baktım, köşelerde fayansın üstünde parlayan erkek kıllarını fark edince durumumuzun berbat olduğunu, yakın zamanda öleceğimizi düşündüm.
Hemen lahmacuncudan lahmacun söyledik.
Sonra Hakan tekrar menajerlik oynamaya başladı ben de televizyonu açtım. Kanal 7’de ‘’Ashabı Kehf’’ adında bir dizi oynuyordu. Sanırım 12 bölüm oynuyordu. Hikâyenin anlatılış tarzı dikkatimi çekmişti, hevesle izlemeye başladım. Normalde dini filmlere bakmazdım o zamanlar. Daha çok korku filmi izlerdik bilgisayardan.
Hakan Cradle Of Filth (‘’Pisliğin Beşiği’’ anlamına gelen, gotik metal müzik yapan grup) açtı, sesi kökledi. Dini film izlediğimi unutarak Hakan’a küfür ettim, lahmacunla beraber gelen limon parçalarını fırlattım. Ayda yılda bir dini bir film izliyordum şurada. Hakan ansızın televizyona yoğunlaştı.
‘’Cumali lan, şu karı mükemmel! Tamam, müziği kapatıyorum beraber izleyelim! Valla bir şey yapmayacağım. Sessizce izleriz, kankim!’’ dedi bir cinlik düşünüyormuş gibi.
‘’Bi s.ktir git! Sen mi dini film izleyeceksin!’’
‘’Helenim benim! Helennn! O tarafa git, kimseye söylemeyeceğim Helen’den hoşlandığını Cumali! Hadi yer ver!’’ Hangi ara kadın kahramanın ismini duymuştu anlamamıştım…
Böylece mükemmel bir oyuncu ve kadın olan Helen ((Mahtab Keramati) ile o da tanışmış oldu. İleriki tarihlerde diğer bölümleri izlemeye devam ettik. Ben mezun olduktan sonra 15 bölümden oluşan dizi filmi satın aldım.
Zevkle tekrar tekrar izledim. Bundan iki yıl önce tekrar izleyeyim dedim. Ama ne satın aldığım CD’ileri ne de internetten bulabildim. Sanırım filmi birilerine hediye etmişimdir ama hatırlamıyorum. Belki de akrabalarımdan veya arkadaşlarımdan biri bana söylemeden raftan almıştır. Sera Yapım tarafından Türkçe Dublaj olarak piyasaya sürülen dizi film elinde olan varsa bana lütfen ulaşsın. Tekrar izlemek istiyorum.
Gerçekten hem ruha hem de duygulara hitap eden eşi benzeri olmayan bir dini film.