- 648 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
ALLAH AŞKINA BİZE BUYUR
Sevgili Kardeşim Emine Hanımcım;
Gazetenin birinde kimlerin konup göçtüğü Ankara’ya tepeden bakan yeni mekanınız olacak haninin ÇANKAYA KÖŞKÜ’nü çok kasvetli ve soğuk bulduğunuzu okudum. Üzüldüm açıkçası.
Şu iki günlük dünyada ve ülkenin az da olsa bu kasvetli günlerinde bir de Köşkün o soğuk ve kasvetli havasını mı teneffüs edeceksiniz.
Sen kalk baba ocağının onca şaşa ve lüksü içinde doğ büyü. Halayıklar dadılarla yetiş. Sonrada kalk ülkenin zirvesinde de olsa iç sıkıcı soğuk köşkünde oturmaya mecbur ol. Ay kıyamaamm1
Ben MİSAFİRE deli divane olan bir ailede yetiştim.
Bakın Eminehanımcım, evim müsait. Bir tarafı çam ve palmiye ağaçlarına diğer tarafı da asırlık çınar ağaçlarına bakıyor.
Camiyle kilise sırt sırta vermiş gül gibi geçinip gidiyorlar yıllardır.
Dileyen dilediğine gidip ibadetini yapar usulcacık. İsteyen evde. Her taraf seccade ve tespih dolu. Zemzem suyu bile durur bir köşecikte. Anneme de babama da içirmiştim ellerimle.
Ne kız oldum ne gelin misali bir mürüvvet alamadığımdan genç kızlığımda etamin üstüne şamdan motifleriyle süslediğim seccadeler bile kendilerine baş koyacak misafir bekler sandıkta.
Balkonumda otururum yaz kış demeden. Çayım hiç eksik olmaz.
Bekliyorum bak. Günahım boynuna. Benden söylemesi.
Her ne kadar dünyayı millim milim gezip tozmuş olsanız da. Benim evim gibisini gördüğünüzü hiç sanmıyorum.
Neredeyse yarım asra yakındır ki bir badana boya yüzü görmedi. Olsun.
O kimseyi ilgilendirmez varsın görmesin.
Sizin onca cömertliğinize rağmen bana yıllardır birr kibrit çöpü bile kısmet olmadı.
Olmasın. Ne çıkar. Dünya malı sonuçta. Dünyada kalır. Can bile bizlere baki değilken bunların lafı mı olur.
İkramımda kusur etmemeye çalışırım. Ama hani derler ya göster bana kilerini göstereyim sana hünerimi. Maalesef bu durumda hüner müner beklemeyin benden. Hem misafir umduğunu değil bulduğunu yer demezler mi.
Sonracıma sözüme sohbetime doyum olmaz. Çok sevilir çok aranırım bu yüzden.
Sözümü hiç sakınmam. Senin bile kırılıp güceneceğini hiç sanmıyorum.
Çünkü hem Sümmeye kızıma uzun bir mektup yazmışlığım. Hem çok sevgili eşine 90 dakikalık bir sitem kaseti yollamışlığım var.
Size bir şey söyleyeyim mi cancağızım. Şu eşiniz var ya şu eşiniz? Dünyanın en şanslı erkeği inan ki.
Neden mi?
Hiçbir ülke idarecisinin karısı kocasıyla birlikte onun gittiği her yere birlikte gitmemiştir. Ona böylesine aşk sevgi ve gurur dolu gözlerle bakmamıştır. Bütün bunların yanı sıra bir yandan da çok dikkatli bir şekilde o koskoca kalabalıkları tarayıp koruma görevini dahi başarıyla sürdürmemiştir. Bu anlamda eli öpülecek bir kadınsınız vallahi.
O gelmeden yatağa girmiyor. Kahvaltısız göndermiyor muşsunuz. Kendilerinin ağzından duydum bir konuşmasında.
Her şey bir yana. Bu dikenli hayat yolunda ele ele birlikte yürüdüğünüz hayat arkadaşınıza hürmette hizmette saygıda kusur etmediğinizden cenneti çoktan hak etmiş olmalısınız.
Çünkü cennet annelerin değil kocaların ayağı altındaymış. Erkeğin ekmeği tutar derdi büyüklerimiz.
Ayy şimdiki kadınlara bakıyorum da..
Allah vermesin! Ben bir bardak su vermem Allah inandırsın seni.
Ha unutmadan şunu belirtmeliyim. Epey zaman önce bir etkinlik miydi neydi hatırlamıyorum. Uzun bir konuşma yapmıştınız. Ayakta dinledim. Hayran oldum desem yeridir..
O ses tonunuz. O nefis diksiyonunuz. Tonlamalar. Vurgular.Kusursuzdu.
Birçok kişiye de söyledim bunu. Başkası yazmıştır dediler.Yalnızca konuşma metninden söz etmiyorum. O da fevkalade güzeldi ama seslendirme yönü tiyatro sanatçılarını kıskandıracak kadar güzeldi dedim.
Bak görüyor musun . Eve misafir etmek isterken bir alay laf ettim.
Hadi bekliyorum. Habere gerek yok. Ne zaman istersen çat kapı yapıver!
Kalın sağlıcakla.