- 906 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Kürt barışının zaferi ayrışımmıdır ?
___Başlıkdaki sorusu bir, cevabı çoğuldur,istersen buna biz üç boyutlu bakalım...hani okulda öğretirlerdi ya 1) Yukarıya bir yere çıkın tren raylarına gözünüzü dikin tren raylarından gözünüzü hiç ayırmadan rayları takip ettiğiniz de raylar zamanla bir göründüğü gibi.....rayların çift olduğunu bildiğin halde göz optikinde tek olarak birleşmesi öz/de sadece gözünüzün ilerisi için sizi aldatmasıdır.İşte bu bakış kategorisi adı altında Kürt barışını gören aydın kesim ’Kürt barışı zamanla (EYALET SİSTEMİNİ) eyalet sistemi ise bölünmenin temel mihenk taşını oluşturacaktır.Bu tezi savunan sadece MHP değil CHP içerisinden Türk ulusalcı denen merkeziyetci, tutucu ve militarist kesim....buna dışdan dili lal içten pazarlıkcı ’KAĞIT HELVA VİLLA SOLCULARI’NI DA EKLEMEK GEREKİR’
____Biz yine üç boyutun 2). kısmıyla yolumuza devam edelim...hocalar şöyle örnek verirlerdi...diyelim ki bir yoldasının ve yorgun bitap bir şekilde iki nesne gözünüze görünmekte bir ev olsun diğeri bir ağaç..bu uzaktaki iki nesnenin hangisi size daha yakın diye sorduğunda siz hemen küçük bir deney/le bu işi çözersiniz derlerdi...neydi deney..?İlk önce başınızı iki yana haraket ettirin...bir gözünüzü kapatıp iki yana çevirdiğinizde ve bunu yaparken sizin uzağınızdaki hedefiniz Ağaç ve ev/den de gözünüzü hiç ayırmıyorsunuz...şimdi bu uzakdaki hedefinize bir iki adım attığınızda uzaktaki cisimin biri sizin yönünüz/e doğru haraket ettiğini görecek...diğeri ise ters yön/e doğru hareket ettiğini göreceksiniz.....işin sırrı burda sizinle aynı yönde haraket eden uzak...ters yöne doğru hareket eden ise size daha yakın olandır.İşte bu gün Kürt sorununa yakın gibi duran AKP normalında Kürt sorununa hep uzak olandır.Özeriklik veya eyalet sistemi adı altında istekli davranmasına da bakmıyacaksın..mesele (onlara göre) PKK belasını bertaraf ettikden sonra ’İŞLEMELİ SÜNNİ MOTİFLERLE’ eyaletleri iki secim sonra tekrar kürt dindarlarıyla ayet pekiştirmelerle rayları bir görme meselesidir.
____Üçüncü boyutun 3). kısmına bakalım.....iki gözün aynı nesneyi hiçbir zaman aynı görmemesi gerceyini kabullenmendir.
___Şimdi 12 Eylülden bu yana bir durum tesbiti yapmaya kalksak...devletin tüm kurum ve kuruluşu’’ SÜREKLİ FAŞİZMİNİN’’ etrafında odaklandığını ve bu odağa parelel bir yapılanmayla baskıyı yönetime karşı hoşnutsuzlukta tutum ve dosajına göre baskıyı artırdığını yaşadığımız hayatın içinde yaşıyarak öğrendik.Kitlelere fiziki işkence ,cezaevi tutuklama hatta fail-i mechul cinayetlerle gerçek yüzlerini yine bilmeyen yok....Bu tutum darbeci genaraldan bu yana hemen hemen iş başına gelen her hükümet hiç bir değişiklik olmaksızın uygulamıştır.
___Yine dışa bağımlılık yani oligarşik devlet yapılanmasında ki çarpıklık, yanında çarpık bir politik yapılanmayıda beraberinde getirmiştir.Kim kimin yerinde kimin cebinde...normalında sorunlar ilk önce betimleme ile soyuttan somuta bir yol alırken bizim ülkemizde sorun günlük borsa ve kur ayarı gibi dekikalık siyasi tutum yüzünden sorunu somutlaştırmak o kadar kolay olmasa gerekir.
__Bence şimdiye kadar aldığımız bir arpa boyu yolu sil baştan mantığı olmasa bile tahribatın az/a indirilmesi adına ’’KÜRT BARIŞI’’ ister istemez beraberinde Türkiyenin sosyalist yolunun kapısını da açacaktır.....bundan dolayı ister istemez beraberinde ’’DEVRİM STRETEJİSİNİN’’ değişikliğini de beraberinde getirecektir.Sınıf savaşımın da yeniden yapılanmanın dönüm noktası ’’KÜRT BARIŞ/I’’ ile ortaya çıkacak ’’EYALET SİSTEMİ’’ oluştuğundaki demokratlaşma kitlelere yeniden bilinç ve cesaret/le kodro elamanı kolaylılığı kısıtlanan tüm demokratik borular delinerek son 30 senenin birikiminin patlamasını yaşıyacağız... sinıf savaşımının zaferle sonuçlanacaksa ’’KÜRT ’’barışının açılan kapılarından işçi kollarına eklenen yeni emek güçünün halkalarının katkıları sayesinde ki güç birliğinde aramanın zamanı derim.
___Ülkemizdeki ortak bu güçün yeniden oluşacak sosyo ekonomik yapılaşmanında değişimini beraberinde getirecektir.İşte sorunlar netleşerek kendiliğinden somutlaşacak ve ister istemez somuttan soyuta yol alınacaktır....Kürt barışı (En iyi çözüm yolu ) ayrışmayı değil, blakis 12 eylülden önceki gibi kaynaşmayı ...birlikteliği getirecektir.
___Sen sorunların altına elini koymadığın zaman ’’KÜRDİSTANA’’ AKP gibi partiyi bırakalım da şeriat bile gelir/se şaşırma...o da ayrı konu
Saygılarımla
Kadir Haktan TÜRKELİ
YORUMLAR
Kadir Bey merhaba
Her yazınıza yorum eklemesem de yazılarınızı takip eder ilgiyle okurum.
Doğrusu sizin şu Kürt meselesini değerlendiriş biçiminiz ve bakış açınız bana hep enteresan gelmiştir.
Kürt meselesi içinden çıkılamayacak karmaşık çözülemez bir sorun değildir.
Onun için öyle yüksek bir tepeden tren rayına bakmaya rayların ufukta tek ray gibi gözüküyor omasından nesnelerin yakınlık uzaklık derecesine göre göz muayenesi yapar gibi siyasal bir analizle Kürt meselesini tahlil etmek bilmiyorum ne kadar sağlıklı olur.
Değerli dostum aslında ülkemizde sadece Kürt sorunu yoktur bu ülkede yaşayan tüm etnik kökenden gelen insanların 80 yıl boyunca kültürel değerlerinden kaynakla kendini ifade edememesinden kaynakla demokrasi sorunu vardır. Son 10-15 yıllık sürede geçmişe kıyasla faşist ve hastalıklı zihniyetlerin ayak diretmesine rağmen yeterli olmasa da önemli ölçüde demokratik hamleler yapılmıştır fakat yinede demokratikleşme adına almamız gereken daha çok yolumuz atılması gereken çok adımlar vardır. Şu barış süreci için kim ne kadar çaba sarf etmiş ve sarf ediyorsa tarih ve millet onu şükranla saygıyla anacaktır.
Eğer Kürtler ayrılmak istese buna mani olacak bir güç yeryüzünde yoktur
Kaldı ki Kürtlerin ayrılmak gibi bir talepleri de yoktur bu benim şahsi düşüncemin ötesinde iki yıl önce televizyondan izlediğim yapılmış bir anketin sonucu bunun en somut örneğidir. Anket sonucuna göre batı illerinde yapılan araştırmada. Ankete katılan insanların yanlış hatırlamıyorsam % 56 sı gibi bir oran ayrılmak isterken. Doğu ve güney doğu illerinde aynı ankete katılan insanların % 92 si gibi muazzam bir oranda ayrılmak istemeyen insanlardan oluşuyor. Buna rağmen birileri ısrarla ülkemizdeki demokratik gelişimi engellemek barış sürecini baltalamak adına sürekli bir ayrılma iddiasını pompalıyorlar.
Sözün özü bir Türk olarak şunu söylemek istiyorum; Kürtlerde bu ülkeyi en az bizim kadar seviyorlar ve yine iddia ediyorum Kürtler bizim onları sevmemizi den daha fazla onlar biz Türkleri seviyorlar.
Hani deriz ya biz etle tırnak gibiyiz aynen öyle bir ülke düşünü otuz yıldır savaşacak halen insanlar bir arada yaşayacak dünyanın başka bir ülkesinde olsa değil ikiye emin olun santimetre kare santimetre kare bölünür buda bu ülke insanının organik bağlarının ve birbirlerini ne kadar güçlü sevdiklerinin somut bir örneğidir.
Sorsalar orta doğu halklarından hangisine güvenip sırtını dönersin diye yaşanmış tüm kavga gürültüye rağmen hiç tereddütsüz Kürtler derim.
Söylenecek çok şey var ama bu yorum köşesinden olmuyor mahalesef
Konunun hassasiyeti gereği Yorumum uzun oldu hoş görünüze sığınıyorum.
Saygı selamlarımla.
Kadir Haktan TÜRKELİ
Her halk gibi kürtlerin de halklar arasında saygın yerini ''ÖZGÜRLÜK''sel anlamında bağımsız olarak savunan herhalde ilk türk olmam şaşırtıyorsa...onur duyar ve nefesim yettiyince savunmaya devam edeceğim....saygılarımla...yazınıza gelince çoğu bilinen gerçek ne diyeyim ki saygıdan başka
Saygılarımı sunarım...Kadir Haktan TÜRKELİ