BENİ DİNLE 4
Hayallerimdeki dost;
Nerden başlamalıyım isyan etmek için?
Hangi duygudan…
Yine gözlerim masaya çakıldı kaldı. İçimdeki öfke kalemimi oynatmama dahi izin vermiyor. Hayatıma uzaktan bakacak olursak; çok iyi. Hatta sana göre tek bir kelimeyle ‘harikaaaa!’ bile olabilir. Mimiklerim çok iyi oyunculuk yaparlar. Bu yüzden onlara minnettarım.
Gündüz, bütün gün o koca gülümseme yüzümde. Ama geceleri kandırması zor. Çok zor hem de. Yok, hayır hayır yanlış anlama seni düşünmüyorum. Belki de bu bir ilk…
Uzun zamandır ara verdim sana yazmıyorum, fark etmişsindir. İnançlarımı yitirmedim. Ama hepsini tek tek değiştirdim. Bu mutluluğun yolunu aramak falan değil. Böbürlenme hemen. Sensizde mutluyum ben.
Ahh özgürlük, ahh özgürlük…
Yine yaktın beni. Neden değiştirdim inançları mı? Niye değiştirdim? Kaç kişi daha sen çok değiştin Kübra? Demeli…
İnsanlar benimle konuşurken ne kadar dikkat ediyorlar bir bilsen. Daha neler söyleyecek dercesine pür dikkat beni dinliyorlar. Geçenlerde yolda arkadaşımla karşılaştım. Bir konu hakkında birkaç tavsiyede bulundum. Yanındaki arkadaşı ne demiş biliyor musun? “Yaratılırken duygu enjekte edilmemiş bu kıza, bu kadar acımasız olamaz…” insanlar böyle düşünüyorlar. Evet, bencilim bunu kabul ediyorum. Çok hem de. Ama asla duygusuz değilim. Asla!
Peki sen?
Herkes bencildir ya. Herkes... Bak, sen bencil olup kaçtın uzaktan takip ediyorsun. Bense aylardan beri böyleyim işte. Son bir ay hariç.
Hayat felsefemi duygularıma göre ayarlamıyorum pek. İçindeki sesi dinle, kalbin ne diyorsa onu yapmalısın, ne hissediyorsan odur… vs. vs. Bunlar yok artık. Bu sözlere kanabilecek Kübra yok. En yakınımdan en büyük darbeyi yemişsem eğer; bundan sonra olabilecek küçük, büyük sıkıntılar umurumda olmaz benim. Kotam doldu. “O üzülmesin, Allah’ım nasıl söyleyeceğim, ya iyi olmazsa…?” Bunlar yok artık anladın mı?
İyi veya kötü ne hissediyorsam ve ne kadar gerçekse onu yapacağım artık. Karşımdaki insanın duygularından bana ne.
Dinliyorum insanları hiçbir şey demeden. Sadece dinliyorum. Üzüntülerinin sebepleri hep aynı.
“O üzülmesin diye kendimi üzemem. Unutamıyor, kendine zarar verecek diye korkamam. Onun hayatı çünkü. Ayrıldık diye hırpalayamam kendimi çünkü hiç kimse vazgeçilmez değildir benim için. Düşüncelerim hep bende saklıdır. Kimse bilmez anlamaz onları. Saatlerce birini düşünemem. Sıkılırım! Sevmek, sevgi… Evet, bu var. Ama aşk yok.”
Bunların hepsi ta ki seninle karşılaşana kadar hissettiklerimdi. Ki daha doğrusu hissetmediklerim. Birkaç yıl böyle düşünmedim. Hatta inandım aşka ben, çok inandım…
Kendimde değiştirdiğim şey tam olarak bu eski düşüncelerime, duygularıma geçişimde değil. Onca yaşadığım şeyden sonra böyle birisi olamam tekrar.
Aşk var…
Ama tek kişilik…
Karşımda olsan şuan;
Ve saatlerce seninle denizi konuşsak. Sahildeki o romantik-komedi yaşadıklarımızı. Beraber gezdiğimiz yerleri… Dinlediğimiz müzikler hep aynı. Yine o eski günlerdeki gibi şarkı sözlerini yorumlasak mesela. Ve yine en doğru yorumu sen yapsan. Annelerimiz içeride otururken, balkondaki çay içmelerimizden bahsetsek… Sana zorla kitap okutturmamı ve senin de bana zorla bulmaca çözdürmeni anımsasak. Karşılıklı yudumlarken kahvemizi ve bunlardan bahsederken bir an gözlerin anlatsa özlediğini…
Belki de yıllar sonra olabilecek bir şeyi hayal ettim. Güzeldi ama. Bunları hayal ederken en güzeli neydi biliyor musun? Senin beni özlediğini hissettiğimde sana karşı bomboş, hissiz olabileceğimi düşünmek. İşte bu en güzeliydi!
Yanlış anlama beni yine olur mu?
İntikam nedir bilmem ben. Sözlerim acıtır sadece hissettiklerim değil.
Bak değiştirdiklerim duygularım olmamış ne yazık ki. Hala güzel şeyler hissedip hayal kurabiliyorum.
Ha bu arada hep güzel hislerdi azda olsa sen vesile oldun belki. Ama inancımın, inandıklarımın değişmesi de senin sayende biraz.
Kime, nasıl inanıp nasıl inanmayacağımı çok iyi öğrettin…
Teşekkür ederim….
KÜBRA GÖK
YORUMLAR
Merhaba, sevgili Kübra.
Ne kadar içten duygularla yazılmış bir yazı...
duru bir Türkçe ile ifade bulan naif duygular okurken okuyucuya da geçen.
Gerçek anlamda sendeki bu gelişimi görmek çok ama çok mutluluk vermekte. Yürüdüğün yol ve azmin takdire şayan canım.
Tebrik ediyorum yürekten.
sevgilerimle ve tüm içtenliğimle...