Küresel Esaret

• 15 Ağustos 2014 Cuma 17:19:03

Küresel Esaret

İlkel dönemlerde, insanları esir etmek için bildik kaba kuvvet kullanılıyordu! Güçlü olanlar diğerlerinin malını yağmalar ve karşı koyanı da öldürür! Sonraları güçler birleştirilir ve gruplar halinde güçlü olan gruplar diğer grupların malını yağmalar!

Grup oluşturmak için ne gerekir?

Gruptakilerin itaatini sağlamak gerekir önce çünkü insanları bir gaye uğurunda canını tehlikeye atacak şekilde yönlendirmek kolay değildir!

İtaat sağlamak için en önemli unsur ödül ve ceza sistemidir!
İtaat eden ödüllendirilir, karşı koyan da cezalandırılır! Bu en eski ikna metodudur! Ödül, iki şekilde verilir; ya peşin olarak mal ve para, altın verilir ya da vaat ile ödül, işin sonuna bırakılır! Ertelenen ödül; ya galibiyet sonrası yağmalanan malların, (köle - cariye dahil) dağıtılması (Korsanlardaki sistem) vaadiyle olur, ya da ahrette Cennet vaat edilebilir!

Ceza da iki şekilde planlanır ya baştan (Nasrettin Hoca’nın çocuğa testi kırılmadan önce tokat atması!) gibi peşin ceza, gelecek cezaların korkusunu yerleştirmek içindir! Ya da kaybeden tarafın, canları ve mallarının yağmalanması, köle–cariye edilme korkusunun baştan salınması! Ertelenen ceza ise mağlup olanların perişan durumu veya ahrette Cehennem korkusunun salınması şeklindedir!

Günümüzde bu nasıl oluyor?
İstenilen sonuca dair etkileri verip, istenilen sonucu mecburi istikamet yapıp ortada tercih varmış hissi vermek! Tüm etki araçları bir noktaya yönlendirilerek bu sağlanabilir! Zihin kodlamasından tutun, ideolojik meyiller, ırksal aidiyetler, sosyal adetler, toplumsal zaaflar ve korkular; menfaat hırslarının ve intikam duygularının kullanılması gibi! Tüm araçlar devreye sokulur!

Bir temel fıkrası; Temel, bilimsel bir deney yapar! Sineğin kanatlarını koparır ve ona “Uç!” der sinek uçamaz! Bacaklarını koparır ve “Yürü” der sinek yürüyemez! Vardığı kanaat şudur; “Kanatları ve bacakları olmayan sineğin kulakları duymaz!” Tespit “Doğru” mudur?
İşte buna benzer pek çok sonuç çıkarılabilir, tüm etki araçları bir noktaya toplanınca! Mesela, bir konuda yasak konur; o konudaki meyil, yasak yüzünden görünmez! Ama algılanan sonuç şudur; “Bu şeyi toplum istemiyor?” Neden istemiyor? Bu konuyu sorgulamanın da önünü bir şekilde tıkamak, senaryoya dahildir! Sorgulayanlar da ayıplanır ya da ideolojik, ırksal, geleneksel, kutsal bir nedenle dışlanır ise işlem tamam olur! Ya da sorgulamaması için ödüllendirilebilir; yukarıdaki ödül, ceza sistemi devreye sokulabilir! Bir zamanlar kıyafet konusunda yasaklar vardı; yasak yüzünden kullanılmayan kıyafetin toplumda kabul görmediği iddiası vardı!

Küresel olarak bakıldığında tüm etki araçlarını elinde bulunduranlar yani egemenler; para, güç, bilim, iletişimi ( Uydudan izlediği hedefi, bir düğmeyle imha edebilen bir teknolojik gücü elinde bulunduranlara karşı koymak kolay olmaz!) elinde bulunduranlar, kendi menfaatleri ve istekleri doğrultusunda bu araçları kullanabilirler! İşgal edilmesi planlanan toplumlarda etki araçlarını kullanarak iç savaş çıkarabilirler! Savaşçılar, aslında piyondur ama kendi aralarında kutsal idealleri vardır! Yağmaladıkları malları ve köle–cariye ettikleri insanların üzerinden geçici bir süre fayda sağlarlar! Uzun vadede egemenlere esir olacaklardır, bu kaçınılmaz! Yukarıdaki korku ve ödül sistemini kullanırlar bu savaşçılar! Daha gelmeden korkusu salınır ki orada direnç olmasın. Vahşet de reklam edilir, korku aracı olarak! Ayrıntısına girmeye gerek yok aslında bilinen, izlenen hal!

Bunun benzeri iletişimde yapılabilir! Tüm haber kaynakları kontrol edilir ise bu ceza-ödül sistemi dahilinde; istenilen etki toplumda oluşur, mecburi istikamet verilebilir! Tüm eski kaynaklar, zaten ayıklanmış olan eski kaynaklar; tekrar ayıklanabilir! Krallar ve hükümdarların isteği doğrultusunda eksiltilen ya da eklemeler yapılan kaynaklar tekrar revize edilebilir! Maksada uygun olanlar ödül sistemiyle yayılır, maksada uymayanlar da ceza sitemiyle elenir ise istenilen sonuç mecburi istikamet olacaktır! Karşı olanlar imha edilir taraf olanlar da ödüllendirilir ise geçiş dönemi sonrası istenilen amaçlanır ama genelde İlahi adalet hükmettiği için ters tepmeler olur! Onun ayrıntısını da burada yazmayım; bu tip bacak ve kanat kopararak yapılan Temel deneylerine benzer operasyonların yan etkisi olur! İçe çöküş gibi… İçe çöküşü de bir yazımda yazmıştım burada değinmeyeceğim.

Son tahlilde; insanlar ihsana meyillidir, ikram severler, fazla düşünmezler, kendilerine verilen sonra bir şekilde alınır ama hazır olana meyillidir insanlar! Korku konusunda da hem peşin korku hem de ahir korku işe yarar! İhsana meyilli olanlar korkudan da en fazla etkilenenlerdir! Sonuç kaçınılmaz olur! Bu araçları kullanan egemenlerin geniş bir esaret yelpazesi oluşur! Egemenler bu yelpazedekileri kendi menfaatleri ve amaçları doğrultusunda bazı savaştırır, bazı çalıştırır bazı da üzerinde deney yapar! Yani ödüle tav, cezadan da korkan insanları bu iki ana unsur ile dilediğince yönetir dilediğini de uygular onlar üzerinde!

Selametle,

Ahmet Bektaş