SINIRSIZ HAYALLER ÜLKESİ...
Hani uzak diyarlar vardır ya! Pembe bulutların olduğu uzak hayallerin kurulduğu yerler vardır ya hani! Gökten düşen her bir kar tanesinin dağın üzerinde oluşturduğu o sevgi yumağı içinde kaybolan ağaçlar vardır ya hani... İşte size böyle bir ülke anlatacağım...
Kimi zaman ağlarsınız. Gözyaşlarınız sel olup akar hayallerinizin üzerine... Ağlarsınız, sevinirsiniz, ayrılıklar yaşarsınız soğuk şehirlerde. Başka limanlara demir attığınız olur ara sıra. Kendinizi okyanusun ortasında yalnız kalmış hissedersiniz bazen! O renkli hülyalara dalarsınız. Büyüdükçe güzelleşen bir fidan gibi güzelleşirsiniz okudukça. Dedim ya! Bu dünya farklı bir dünya. Kimi zaman bir şifre çözmeye çalışan Robert London olursunuz. İç içe geçirilmiş şifreleri açmaya çalışırsınız. Kimi zaman bir yüzük peşinde koşan “David” olursunuz. Onunla yaşar, onunla ölümün eşiğinden dönersiniz. Heyecanın doruk noktasına çıktığınızda kendinizi Suat’la Süreyya’nın denizin kenarındaki evinde bulursunuz. O sırada yan evden annesiyle kavga eden Serra’nın sesini duyarsınız. Annesiyle kavga eden bir o kadar çok da annesini seven arkadaşlarına düşkün olan Serra. Onun evinde dostluğu tanırsınız. O daldan bu dala konan gökyüzünde delicesine kanat çırpan kuşlardan biri olursunuz. O ülkede hayallerde sınır yoktur. Yaşantılar sınırsız ve kesintisizdir. Eminim ki hepiniz merak ettiniz o ülkeyi! Düşünün bakalım neresi olabilir. Hangi kıtadaki bir ülkedir orası. O ülkenin o sınırsız dünyanın adı “KİTAP”...Orası pembe bulutların olduğu hayallerinizin kum tanesi kadar çok olduğu yer. HAYALLERİNİZE SINIRSIZ ERİŞEBİLMEK İÇİN KİTAP OKUYUN...
AYŞE!