8
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2182
Okunma
CENAB-I RAB , “YÜRÜ YA KULUM!” DERSE NE OLUR?
Devlet Başkanımız yüceler yücesi RTE’yi ilgilenlere, yani gerçekten tanımak isteyenler için bir Münafık’ın kitabından alıntılar yapacağım. Kitabın adı: Kayıp Sicil. (Soner Yalçın: Kayıp Sicil, Kırmız Kedi Yayınevi. Mayıs 2014)
Alıntılar:
Tarih :26 şubat 1954
Rcep Tayyip Erdoğan Doğdu . ( s:24)
...
Anne ve babasının "Teyyüp" diye hitap ettiği Recep Tayyip,
Haziran 1965’te İstanbul Piyale Paşa İlkokulu’nu bitirdi. (s:33)
....
New York’taki Levin Enstitüsü’ndeki konuşmasında çocuklu¬ğunu şöyle anlattı:
"Küçük Tayyip okula yaya giderdi. Ayakkabılarım delik deşikti. Yağmurda, kışta, sıcakta ayaklarımın kızardığını bilirim." (24 Eylül 2009, Hürriyet)
....
Tarih: 13 Temmuz 1965
Erdoğan Fatih İmam Hatip Lisesi’ne yatılı kaydoldu. Yoksuldular. O yıllarda babası Ahmet Erdoğan devlet memuru olsa sanırız buna ihtiyaç duymazlardı; "sandalcı" iddiası güçlü bir ihtimal.
"Yatılı okudum. Babam haftada 2,5 lira verirdi. Hafta sonlarında top sahalarına gider, su satardım. Yol parası vermemek için Kasımpaşa’dan Eminönü’ne yürüyerek gider; nane, limon ve okaliptüs şekerlemeleri alıp satardım. Bunun yanında, akşamdan bayat simit alırdım, anneciğim onu buhara yatırırdı. O zaman simit on kuruştu. Ben iki buçuk kuruşa tanesini alır, beş kuruşa satardım. Ayrıca okulda da kartpostal satardım." (19 Nisan 2003, Yeni Şafak) ( Soner Yalçın: Kayıp Sicil,s:34. Kırmızı Kedi Yayınevi)
......
"(Erdoğan’ın) Babası Hasköy ile Fener arasında sandalcılık yapan ve geçimini bu şekilde sağlayan biriydi. Tayyip’in babası Ahmet’in ideali Sütlüce ile Eyüp arasında yolcu taşımaktı. Zira o hat yolcu bakımından en verimli hatlardandı. Ahmet Efendi’nin ya da nam-ı diğer Reis Kaptan’ın sandalı dört yolcu alabiliyordu. Ahmet, yolcuları taşımak için akşama kadar kürek çekiyordu." (Ergün Poyraz, Takunyalı Führer, s. 55) (s: 14)
...
Çok çalışkan bir öğrenci değildi.
Kur’an-ı Kerim’den ancak bütünlemede geçebildi.
Arapçası zayıftı; tek ders sınavından beş alabildi.
Tefsir altı... Hadis yedi... Fıkıh yedi...
Dini derslerinin zayıflığına karşın Milli Savunma dersi sekiz¬di!
En iyi dersi beden eğitimiydi, ondu; futbolcuydu çünkü.
...
Erdoğan İmam Hatip’te futbol oynamaya başladı.
Sert futbolcuydu Erdoğan ve ağzı bozuktu. (s:42)
Şaşılacak bir şey yok; bakın çocukluğunu nasıl anlatmıştı:
"Bizim evin karşısında Müşerref Abla dediğimiz bir komşumuz vardı. Ben beş-altı yaşlarmdaydım. Çocuğum ya küfür ediyorum ona. Beni almış karşısına. Ben küfrettikçe onun hoşuna gidiyor o da benim popoma vuruyor. O vuruyor ben küfrediyorum. Babam gelince hemen şikâyet etmiş beni. Bunlardan haberim yok tabii. Babam içeri giriyor. Alıyor beni tavana asıveriyor. Ancak ellerimden mi koltuk altlarımdan mı bağlamış onu hatırlamıyorum..." (8.1.1995, Yeni Yüzyıl) (s:42)
(NOT: Başka bir münafık (Prof. Dr. Yalçın Küçük), “Epilepsi ile Orgazm “adlı kitabında Ankara Güven Hastanesi önünde balyozla mercedes kapısı kırılmasına neden olan krizin işte bu tavana asmalardan kaynaklandığını ileri sürmüştür)
...
Erdoğan 13 yaşındaydı. İmam Hatip öğrencisiydi. Aynı zamanda Mercan yokuşundaki "Anbarlı Saraciye" adındaki çanta ve cüzdan satan mağazada çalışıyordu. Haftalığı 150 lira idi. Döneme göre para çoktu; ama yatılı okuyan yoksul İmam Hatip öğrencilerine işyeri sahipleri yardım amacıyla fazla ücret ödüyordu
Erdoğan fırsat bulduğunda Kulaksız top sahasında futbol oynuyordu. Spor ayakkabısı yoktu ve günlük ayakkabısıyla futbol oynuyordu. Arada bir, mahallesinin takımı Erokspor’un antrenmanlarına gidiyordu. Ağabeylerinden rica ediyor; futbol oynuyordu. Lisanssızdı ve resmi maçlara çıkamıyordu. (s:43)
...
Camialtıspor’a mahallelerindeki "Camcı Turan" diye bilinen Turan Aslantürk’ün torpiliyle girdi.
...
Gerçeği "Camcı Turan" (Aslantürk) yıllar sonra açıkladı: "Kasımpaşalı olduğum için babası Ahmet ağabeyle de iyi tanı¬şıyorduk. Babası onun boş vakitlerinde futbol oynamasına izin verdi. Bizim takımda dört yıl futbol oynadı." (s:43)
..
Ahmet Erdoğan’ın izin vermesinin nedeni paraydı. Camialtıspor Denizcilik Bankası’nın kulübüydü ve kimi futbol¬cular sözleşmeli personel olarak işe alnııyordu. Ayrıca 5 lira ila 25 lira arasında galibiyet primi vardı. Babası bu nedenle oğluna izin vermişti. (s:43)
Camialtıspor’un sadece antrenmanlarına gitti. Takımın malzemecisinin yardımcısıydı. (s:43)
...
6 Ekim 1973’te liseyi bitiren Erdoğan’ın para kazanması gerekiyordu.
Camialtıspor’un futbolcusuydu; fakat Denizcilik Ban kası’ndan beklediği kadro bir türlü verilmiyordu. Erdoğan, hem para kazanıp hem okuyacağı bir takım arayışına başladı.
O takım; İstanbul amatör kümeden belediyenin İETT (İstanbul Elektrik Tramvay ve Tünel İşletmeleri) takımı oldu.
Camialtıspor’da ulaşamadığı hedefini gerçekleştirdi.
Takıma giren 16 kişiyle birlikte 24 Temmuz 1974’te; 52007 sicil numarasıyla "geçici takdirli işçi" statüsüyle işe alındı. Temizlik işçisiydi; Altıntepe Daire Müdürlüğü binasının temizlik hizmet¬lerini yürütecekti. (s:46)
15 Ekim 1975’te kadroya geçti. Dokuz kadro için açılan sınavdaki "Türkiye’nin komşuları kim?" ve "Kaç türlü yön vardır?" türü soruları başarıyla yanıtlayıp, 100 puanla kadro aldı.
Bir yıl sonra 1 Ekim 1976’da Altıntepe’den belediyenin spor tesislerine nakledildi. İETT futbolcuları genelde burada çalışı¬yordu.
Erdoğan İETT kantinlerinde de çalıştı. (s: 47)
...
Haziran 1981’de İETT’den ayrılan Erdoğan, tekrar başladığı yere yani mahalle takımı, amatör ikinci kümede oynayan Erokspor’a döndü ve futbolu burada bıraktı. (s: 49)
...
Erdoğanlar” Bakatalı” lakabını kullanıyordu
11 Ağustos 2004
Başbakan erdoğan Gürcistan gezisinde şöyle dedi:
“Ben de Gürcü’yüm, ailemiz, Batum’dan Rize’ye göç etmiş bir Gürcü ailesidir.”( s: 12)
Güney osetya ‘nın başkenti olan Tskhinvali’ye bağlı köylerin arasında Bakata (bagata9 adı var. Bağata Gürcistan’a bağlı Güney Osetya bölgesinde ; Tskhinvali’ye bağlı. Kuzey Kafkasya’ya bağlantılı bir ticaret yolu üzerinde yer alan Tskhinvali’de karışık bir nüfus vardı: Yüzde 38.4 Yahudi;yüzde 34.4 Gürcü; yüzde 8.8 Oset. Bölge 1801’de Ruslar tarafından işgal edildi ; nüfus dağıldı. (s:12)
...
Danışmanı Akif Beki Erdoğan’ın Harfleri kitabında yazdı: "Erdoğan, İbn-i Arabi’nin çizelgesine göre Musa peygamber soyundan geliyor. Yani hem Musa peygamberin karakteristlik öze-liklerini taşıyor hem de hayatı bu peygamberin yaşam öyküsüyle paralellikler gösteriyor." (s:25)
...
Erdoğan, nedense adını taşıdığı dedesi Bakatalı Tayyip hakkında hiç konuşmadı. Niye?
Gelelim Bakatalı Tayyip ile ilgili ikinci iddiaya...
Eşkıyalık yaptığı ve köylünün canına tak ettiği için pusu kurulup 1906’da öldürüldüğü söyleniyor. 22 yaşındaymış.
Doğru olabilir mi? (s:14)
...
Emine Gülbaran 15 yaşında örtündü.
Emine Erdoğan, yıllar sonra “Nasıl Örtündüler ?” kitabının yazarı Gülay Atasoy’a o günü şöyle anlattı:
"Ağabeyim bana örtünmem gerektiğini söylediği zaman intihar etmeyi bile düşünmüştüm. Nasıl olur da örtünürdüm! Çevremde bir tane örneği yoktu. Köy gibi bir yerde olsam ney¬se... Orada dikkati çekmezdim. Ama burada (İstanbul’da) ola¬mazdı. Bu karışık duygular içindeyken, bir vesileyle Şule Yüksel Şenlerle tanıştım. Bu tanışma beni çok etkiledi. Böylelikle bir Müslüman hanımın hem modern, hem kültürlü, hem de örtülü olabileceğini gördüm." ( s: 29)
Özet: Cumhur’un Reis’i RTE nane –limon satmaya başladığı 13 Temmuz 1965 tarihinden “Ebleh oğlum evdekileri sıfırladın mı!?” diye sorduğu ve “ evet babacığım; evde sadece 35 milyon yüro kaldı” yanıtını aldığı 27 Aralık 2013 tarihine kadar hatırı sayılır bir birikim yaptığı gün gibi ortadadır; hayranlık duymamak elde değil!