EMEKLİLİK NEDİR Kİ?
Sene 1974, yaş 17.
Lise bitmiş başlamışım sigortalı olarak iş hayatına.
Önümde ki koskoca 25 sene aklımın ucundan dahi geçmiyor.
Çevremdeki insanlara bakıyorum, benden 25 sene önce başlayanlara.
Emekli olup, ikramiyeleri ile almışlar evlerini,arabalarını.Çekilmişler istirahate.
Arada bir hayale dalıyorum,25 sene sonrasını düşünerek.
Emekli oluyorum, alıyorum evimi,arabamı.Sessiz sakin bir yerde.
Mutlu bir hayat yaşıyorum.Eşimle,çocuklarımla,olursa torunlarımla.
Dedim ya HAYAL işte.
Yıllar geçiyor. Askerlik, evlilik derken sorumluluk biniyor omuzlarına.
Hele işin içine çocuklar da karışınca.
Başlıyorsun ikinci bir iş aramaya.
İşim gereği dolaşırım Yurdumun dört bir yanını.
Kuzeyini,Güneyini,Doğusunu,Batısını.
Görmüşüm hep ecnebi emeklisini, 5 yıldızlı otellerde
Ama bizde o imkanlar nerdee.
Yine de bir umut. Belki şartlar düzelir.
Düzelmezse elimizden ne gelir ?
Daha iyiyi bulmak için,
Patrona sinirlen iş değiştir,
Çalışana sinirlen iş değiştir,
Trafiğe sinirlen iş değiştir.
Derken,uzun yıllar su gibi aktı geçti..
Hayaldeki 25 yıl bir çırpıda bitti.
Kağıt üstünde de olsa olduk bizde emekli.
Devlet verir 600, ev kirası 800
Gel de uzat ayağını oturduğun yerde dümdüz.
Çocuklar nişan,evlilik ister,
Baba sağda solda çalışacak iş ister.
25’in üstüne 8 yıl daha geçti
Babanın çalışmaktan beli,bıkını göçtü.
Emeklilik yaşı, 65 olmalıymış,
Bu hesapla çalışanın hayatı hepten kaymış.
Bence emeklilik, tamamen kaldırılmalı,
Nasıl olsa öyle de, böyle de çalışmalı.
Şimdi soruyorum size
EMEKLİLİĞİN ANLAMINI BANA KİM ANLATMALI ?