AYİNESİ İŞTİR KİŞİNİN...
Kılıçdaroğlu son on 12 yılda seçmenin tavrına bakıp bunu ahlaki bir çöküntü olarak görmeyi tercih ederek, ahlak reformundan bahsediyor. Gerçi kısmen haklı; gerçekten de bir ahlak reformuna ihtiyaç var.Ama bu reform Ak Partiye oy verenlerin değil, aksine kendisi ve ona destek veren, onunla birlikte hareket edenlerin ihtiyacı olan bir reform.Son 12 yıldır hiç bir belgeye dayanmayan hamasi bir karalamayla karşı karşıyayız.Muhalefet yaptıkları zannedenler sürekli dillerinden "Hırsız, baş çalan, yolsuz" gibi yaftaları düşürmüyorlar.Peki ellerinde bir belge var mı?Elbette yok.Darbe teşebbüsü olan 17-25 Aralık operasyonları bir delil, belge gibi görme kararlılığındalar.Halbuki içinde suç unsuru olduğu varsayılan belgeler incelenmiş tek bir suç unsuru bulunamamıştır.Darbe niyetiyle o belgeleri mühürleyip getirenler kendileri de böyle bir belgenin olmadığını bildikleri için ağzı mühürlü çuvalları açma gereği bile duymamışlardır.Elbette darbe başarılı olsaydı çuvalların açılıp açılmamasının hiç bir önemi yoktu.Zaten amaç üzüm yemek değil, bağcıyı dövmekti.Yani asıl amaç hırsızlık ve yolsuzlukla mücadele değil bir darbe gerçekleştirip iktidarı alaşağı etmekti.Ama iktidarın dirayeti ve halk desteği ile bu darbe başarısızlıkla sonuçlandı.Sonradan görevlendirilen tarafsız yargı mensupları belgeleri incelediler ve hiç bir suç unsuruna rastlamadılar.Bu konuda açılmış bir dava olmadığı gibi sonuçlanıp karara bağlanmış bir infaz da söz konusu değil.Ortada sonuç bu olduğu halde, hala kişileri "Hırsız, baş çalan" diye suçlamak ahlaki bir davranış mıdır?Elbette değildir ve bu davranış sebebiyle bazı siyasilerin gerçekten de bir ahlak reformuna ihtiyacı vardır.Ama Kılıçdaroğlu ve avanesinin işaret ettiği gibi bu reforma Ak Partiye oy verenlerin ihtiyacı yoktur.Zira bir kişiye yüz defa da, bin defa da "Hırsız,baş çalan" deseniz o kişi hırsız olmaz.Ama ortada da SSK’nın batmasına sebep olan bir yolsuzluk vardır ve Yargı Kurumlarınca tescillidir.Tescilli hırsızlığı olan kişilerin de başkalarına "Hırsız, baş çalan" demelerini kıymeti harbiyesi yoktur.Aslında bunu kendileri de biliyor ama halkı "Ahmak, aptal" yerine koymaktan da kendilerini alıkoyamıyorlar. Çünkü başarısızlıklarını izah edecek başka bir gerekçe bulamıyorlar.Yani başarısızlıklarını bir türlü kabullenemiyorlar.Kendi iktidarları döneminde çalmadıkları (!) halde ülkeye de zerre kadar hizmet de vermediler.Son on iki yıldır ortaya konulan hizmetler ise Cumhuriyet tarihinin 2002 yılına kadar olan 79 yıllık döneminde yapılan tüm hizmetleri 3’e 4’e katlayan hizmetler olduğuna göre, siz olsanız inanır mısınız, "Hırsız, yolsuz, baş çalan" yaftalamalarına?Ziya Paşanın sözü ile yazımızı sonlandıralım; "Ayinesi iştir, kişinin lafa bakılmaz, görünür şahsın rütbe - i aklı eserinde."