Kot ve Mont
Nedense bir arkadaşımız başka şeylere olduğu gibi bu konuya da takardı ve laf açıldığında bir güzel yorumlardı..Anlaşılan araştıran, inceleyen,izleyen,gözlemleyen ve buradan bir sonuca varan bir yapısı vardı..
Bizim insanımıza kot ve mont yakışmaz derdi..Örneklendirirdi de..Hemen kendinden başlardı..Sonra sırasıyla ortamda kim varsa dikkatimizi oraya çekerdi..Vücut yapısından bahsederdi..Kişilere ve kavimlere göre tasnif yapardı..Hemen Avrupalı ve Asyalı diye ayırırdı..Kıtalar arasındaki insan özelliklerine dikkat çekerdi..Özellikle İngilizler’i ve biz Türkler’i karşılaştırırdı..
Avrupalılar’a bir bakın bacak boyu nasıl;bir onları bir bizi gözlemleyin aradaki farkı görün derdi..Cidden dediği gibi..Fark vücut yapısında..Boy farkımız bücürlüğümüz tamam biz erkekler onların kadınları boyunda değiliz ama vücuda da baktığınızda onların daha uzun bacaklı ve kısa gövdeli olduğunu görür, bizimse tam tersi konumda olduğumuzu..
Cidden Avrupalılar’da özellikle İngilizler’de bacak oldukça uzun bizde kısa..Yaradılıştan,doğuştan gelen bir özellik..
İşte derdi arkadaşımız mesele burda..Uzun bacaklılıkta..Kot ve mont uzun bacaklı kısa gövdeli olana yakışır,tersi olana ise asla yakışmaz..
Yabancıların özelliği bu..Boyun yanında fizik de ona göre şekillenmekte ve her giydiği yakışmakta..Bizim insanımızın kısalığıyla birlikte bir de kütlüğü düşünüldüğünde bu söylediklerine hak vermemek elde değil arkadaşımızın..
…………………………….
Bu,yaradılışla alakalı bir durum, bunda yapılabilecek bir şey yok..Bir hususa daha dikkat çeker arkadaşımız..Kafa yapısına..Kafanın şekli konusunda da hassas..Yine İngilizlerle bizi karşılaştırır.. Bakın onların kafa yapısına der..Kafalarının arkası yumurta gibi sivri der..Yüzleri ince kafalarını arkası çıkıntılı..Gerçekten dediği gibi..Bizimki yassı yamyassı onlarınki tümsekli..
Bunu farklı açıklar arkadaşımız..Boya, bacak yapısına yapacağımız bir şey yok ama işte bu konu farklı der..Bu konu bizden kaynaklanmakta der..
Daha çocukken bir bilgisizliğimiz kafa şeklinin böyle oluşmasına neden olur kafa düzleşir, arkası tepsi gibi yamyassı olur, böylelikle şekli bozulur der.. Ne tıraş yakışır..Ne de başka şey..Hatta giyindiğini bile etkiler, onlar da bir farklı durur yassı kafalı insanın üzerinde der..
Yine haklılık payı vardı arkadaşımızın..Biz daha bebekken sarılıp sarmalanır kundaklanırız..Bilmez annelerimiz bunun sonucunda ne olur..Bilmez de işte kafa şekli böyle olur..Bir ömür üzerinizde taşıyacağınız kafanız şekilsiz olur..
Kundaklanan eli kolu bağlanan çocuk hareket edemez sağa sola dönemez..Dümdüz saatlerce yatırılır..Kafa da ona göre şekillenir..
İyi gözlemci değil mi arkadaşımız..
Hemen mukayese de yapar,bakın günümüz gençliğine, çocuklarımıza biraz daha farklı bizden der..Şimdiki anneler daha bilinçli bu hususta,çocukları sarıp sarmalamıyorlar, yan ya da yüzüstü yatırıyorlar ve kafaları tabii olarak şekilleniyor zaten normal kafa şekli bu, biz yanlış uygulamalarla bozuyoruz der..
Sarıp sarmalama daha bebekken başlıyor maalesef bizde..Daha yeni doğduğumuzda kısıtlanıyor tüm hareketlerimiz..Sarıp sarmalanıp kundaklanıyoruz..Ne elimiz ayağımızı ne de başımızı hareket ettirebiliyoruz..Bu fiziki kısıtlama..Belki sadece fiziken etkiliyor sizi..Ya diğer kısıtlamalar..Ya başka türlü giydirilen elbiseler..Size dar gelen, her hareketinizi engelleyen elbiseler..
Biri şekli,ya diğeri..
İşte diğeri daha sorunlu, daha sıkıntılı..
Elbise darsa eğer,hareketiniz kısıtlanıyorsa..
Dar bir kalıba sokuluyorsanız..
Kimi noktada engelleniyorsanız..
Nefes almakta zorlanıyorsanız..
Daralıp bunalıyorsanız..
………………………….
Ne yapmak gerekir..
…………………………
Çözüm üretmek gerekir..
Bir beden genişletmek gerekir ebiseyi..
Genişletmek ve rahatlatmak gerekir..
…………………………….
Genişlensin ki rahatlansın..
Temiz hava alınsın..
Orada sevgi yeşersin..
Orada yaşam canlansın..
Kemal GÜL
21.07.2014
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.