Aşk cennetin dilinden bize kalan yegane hatıradır. -- bulor
Sükût-u sefine
Sükût-u sefine
@sukt-usefine

GÖNÜLDEN SESLENİŞLER (2)

10 Ağustos 2014 Pazar
Yorum

GÖNÜLDEN SESLENİŞLER (2)

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

478

Okunma

GÖNÜLDEN SESLENİŞLER (2)

MODERN ŞEHRİMİZDE YÜKSELEN BENLİKLERİMİZE DOĞRU

’İçinizde hayra ,iyiye güzelliğe çağıran,iyiliği emredden kötülükten sakındıran bir ümmet bir öncü topluluk bulunsun

Günüzümde bu ilahi buyruğa tam anlamıyle kalbiyle diliyle hayatı ve yaşantı itibariyle önem vermede gecikmiş bir millet olmamız hasebiyle yüreğimize yağmur gibi bela ve fitnelerin yağmasına engel olamamış ve bu sel taşınlarına kapılıp kaybolmamızın kaderini değiştirememiştik.Üzerimizdeki kara bulutların, bululuşmalarını gece sanmış ve aldanmıştık.Gündüzlerimizi bile idrak edemiyorduk ki kaybolan yıldızları aramaya vaktimiz olsun .

Üstelik bizi hayra çağıran kalplere acımasız bir tokat indirmiş ’’Sen kim, bana işimi bildirmek kim? ’’ dercesine alaylı sözlerimizi de katıvermiştik laf kalabalıklarımızın arasına. Gururlarımız nefislerimizin etrafına surlarını çoktan inşa etmiş ve ona dokunulmazlık hakkını vermişti bile...

Bize göre iyilik neydi ,hayır neydi ?

Yıllarca sosyolojik olarak tanımlamaları değişmiş ve değiştirilmiş bir çok sözcüklere yabancılaşmıştık.Kelimeler birbirine karışmış, tanımlamalar çaprazlama olarak hayatımızda yer değiştirmişti . Hem de bize hissetirmeden... Artık hayır ve güzel dediklerimiz girdiğimiz ortamlarda alaya alınarak küçümseniyor , kötü bildiklerimiz yaygınlaşıyor kulaktan kulağa yayılıyordu.
Hayırlar, yobazlık diye anılmaya başladığında kendimizi kaybedişimiz ve kendimizi bulamayışımızın tarihi bir süreci oluyordu.Etiketler ,acımasızca yapıştırmalar ve yakıştırmalar...

Zihinlerimizde kelimeler ile oynanmıştı önce. Sonra da bize şirin mi şirin kalıplar hazırlanmış ve herkese bir şekil bir kılıf bulmuşlardı. Bize ruhi fonksiyonlarımızın cesetlerini içinde taşıyacak mezarlar hazırlayarak, üzerimize benleşmelerin tahtalarını çakmayıda unutmamışlardı. Benliklerimiz hayatımıza öyle çivileşmiştiki kendimiz için yaşamaktan başkaları için yaşamayı unutmuş ve bu ulvi hayatı ömrümüze katamamıştık.Bir mefkure yolcuğu başlatamamıştık kendimize. ’Önce ben kendimi kurtarayım da , sonra başkalarınıda kurtarız’ demiştik. Kimiz ’Ben kendimi kurtaramamışken başkalarına nasıl el uzatırım.’diyerek aslında kurtardıkça kurtulacağımızI unutmuştuk. Gelgitlerimiz içinde kendi denizlerimizde boğulmalarımız bu yüzdendi belki de.

Unuttuğumuz yada unutturulduğumuz tek birşey vardı .O da ;

’’ Yolcu yolunu şaşırdığında yollarda yolunu şaşıracaktı. Tabelalar bir sağa bir sola İşaret ederek kendi etrafımızda labirent kıvrımlarını çizecek ve bizi kendi zindanlarımıza hapsedecekti.Ve en sonunda ne yol kalacaktı ne yolcu ne iz kalacaktı ne de gölge...’’

ESMA İŞLER
10/09/2014

Paylaş
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Gönülden seslenişler (2) Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Gönülden seslenişler (2) yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
GÖNÜLDEN SESLENİŞLER (2) yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.