Çaydan Kalan
Naz perisi, o sabah erkenden uyandı.Yatağından kalktı. Lahurî şalını omzuna atıp camdan sarayının penceresine doğru elif endam yürümeye başladı. Elif parmaklarıyla çevirdi pencerenin kristal kolunu, içeriye sabahın serinliği doldu. Derin bir nefes aldı mis gibi havayı çekti ciğerlerine. Hayran hayran seyretti penceresinin önünden akan berrak tenli ırmağı. Irmağın söylediği sessiz şarkıya nüfuz etmeye çalıştı bir an sonra vazgeçti. Kendisi bir şarkı mırıldanmaya başladı. “ Şalimar bahçelerinde açan nar çiçekleri /Hangi efsaneye konuksunuz siz İ.K .”
Camdan sarayın bahçesindeki erguvan ağacına takıldı gözü sonra. Erguvan ağacının serapa şennur hâli meserret bahşetti ilk bakışında, biraz kıskandı erguvan ağacını, sanki cümle albeniyi ona armağan etmişti hilkat. Bu duygularla kapattı pencereyi ve bahçeye inme niyetiyle döndü geriye. “Ayağın sakınarak basma yere sultanım./ Dökülen mey kırılan şişe-i rindan olsun .” beytinin muhtevasına uygun bir eda ile yürümeye başladı. Odadan çıktı. Kuğu misali süzülüşünü bir gören olsa zarafet, incelik ve güzellik bu diye düşünürdü kuşkusuz.
Sarayın güneş ışığı ile oynaşan koridorlarından süzülerek çıktı bahçeye. Erguvan ağacının altına kurulmasını emretti semaverin. Yekpare Kristalden mamul zümrüt kakmalı tahtını taşıdı hizmetkârlar salkım saçak güzellik abidesi olan ağacın altına. Masalar kuruldu semaver yakıldı. Suyun buharı karıştı latif havaya ağır ağır. Çayı demledi Lahorlu hizmetkâr özenle. Zamanın çayın elinden tutmasına ramak kaldı diye düşündü. Çay demini alırken bir fasıl geçti hânandeler.Naz perisi de onlara eşlik etti. Çay demini alınca ender görülen bir seremoni ile döküldü fağfuri fincana. Çayın hoş rayihası karıştı sabahın tazeliğine. Naz perisi nazla yudumlamaya başladı çayını.
Fincanı tutuşundan, dudaklarına götürüşüne kadar cümle ayrıntı kaydedildi saray katiplerince. Zarafet ve albeni harmanı başını döndürdü cümle görenin. Nice makam varsa cümlesi çaya atfedildi bu seremoniden sonra. Kâh suzinak, kâh ferahnak, kâh suzidilara. Naz perisinin ikliminde çay bengisu mahiyetinde bir içecek olarak anıldı hep. Perinin albenisi çayın albenisi ile kucaklaştı. Naz perisinin gülüşü idi bu demden akıllarda kalan…
Ankara,10.08.2014 İ.K