BİR GARİPLİK VAR YA BU İŞTE HADİ HAYIRLISI

• 30 Mayıs 2008 Cuma 12:55:52

Bir gariplik var ya, bu işte haydi hayırlısı nereden çıktı, bu ıssız karanlık nereden aktı gök kubbe sahi olasımıdır? dertlerin biri bitmeden diğerinin tetiklenmesi aheste, aheste hele bir dur, dinlen desem minibüsçü nün hüzünlü kaseti seslenir o keskin sesiyle
Bulutlar ne hikmetse hep bu şarkılarda gözlerimde toplanır sonra,sonrasını hiç sormayın,dedim ya bir gariplik var bu işte,şeytan diyor ki çek tetiği düşür göz kapaklarını bu asi bulut kümesine kirpiklerim ıslansın.
Dağ patlasın ciğerimde olsun anasını satayım ne olacaksa olsun bu mevsimin çiçekleri eşliğinde,kim bilir birileri kazan kaldırır,düğüne halaya durur neyse içim sıkkın yine nedensiz
Oysa neden çokta hangisini söylesem gün yetmez gece yetmez dahası fayda etmez bilinci olsa gerek içimden nedensiz demek geçiyor,sokaklardan arta kalanları toplasalar diyorum,İstanbul da kaç kişi sokaklarda evsiz barksız aç susuzdur,hadi deneyelim desem sizlerinde işi çoktur ee kolay değil burası İstanbul işi olmayanın ne işi var ki, bu şehirde,iş çıkışı eve gitme telaşı arabaya binme telaşı arabaya bindin mi yarasa olma olasılığı yada yorgunluktan uyuya kalıp durağı kaçırmanın vermiş olduğu uykulu,uykulu sinir harbine çelmeleniş neyse ki Allah vere aklımızı kaçırmamanın kaçırmak arası kalışımıza sabır vermesi var.
Büyük alış veriş yerlerinden çıkanların savaş çıkmış gibi alış veriş yapması karıştırır nedense şu kafamı bunun yanında aç açık kalanları da var istanbul’un tek maaşla geçinmek zorunda kalanlara Allah sabır selamet versin valla maliye bakanı bile çıkamaz bu hesabın içinden o koskoca devletin kasasının hesabını tutan maliye hele bir göz atayım dese Allah göstermesin aklından olur,biz ne ederiz sonra ?
Hele bir de hava güzelleşmeye görsün yollar arap saçı beş dakikada Beşiktaş diyenler şimdi gelip istanbul’a konuşmalı,hani askere giderde genç çömez derler ya makara geçerler ya bizim böyle bir makara geçmemize gerek yok o beş dakikada Beşiktaş diyenler beş dakikada Beşiktaşlık olup dönmek isterler gerisin geriye,geldikleri yere ,işte öyle bir şehir ki bu şehir adamı eşinden eşi adamından eder hani kadınlar kavgasında derler ya kıçından tutarsam ikiye ayırırım, yırtarım dudaklarını der gibi bir şey,anlatabildim mi,neyse işte tamda bu noktada terk ettim sanal alemde bu şehri kemaneyi ne bam telim kalmış nede yedi boğumluk ney sızım,her şey nahoş
Her şey bir hoş,gel gelelim içimdeki kurtta az değil hani,kemirdikçe kemiriyor namussuz içimden bir şeyleri öyle ki canım acıyor kanım kaçıyor sanki kurak ağustos mevsimi toprak çatlak ben çatlak gibi,derken gökçen hanım da uyanıp açıyor msn sini cim bom diyor cim bom vay be ben nedense hep bu bom lar dan hep korkar olmuşum,nedendir bilmem ya ,ya çok sesiz olmamdan kaynaklı yada sessizliğe aşık olmamdan,biz olmak için biz,siz,onlar ,bunlar olmak için gelmişken hayata kısrak başı gibi bir garip deve gibi eğri büğrü işler sarar yüreğimizi hayat bu ya aman sende sıktın der gibi kızarsın kendi kendine,tuvalete gidersin en rahat yer tabiriyle bir zamanlar atalarımızdan güzel sözler alan tuvalete a oda ne bir cep telefonu sesi sonra tuhaf şeyler olur insanın beyninde başlarsın kendi kendine garip,garip gülmeye dersin ya ulan arkadaş hiçte rahat bırakmayacak bu akıllı para göz teknoloji sapıkları oysaki akılsız başımızın cezası değil mi cep teline tuvalette cevap vermek zorunda kalışımızın sebebi, derken karşıdan sorar biri tabi ki önemlisi de vardır, soruların önemsizi de hele yok mu cepten cebe makara geçme adam küfretse ulan adam donunu sıyırmış tuvalette işbaşında hele bir de şu başına gelene bak düşünsenize adam hemen korkup toparlanma peşinde velhasıl gariplikler bitmez, bitmez bizde ne yana dönsek malzeme çok ağlamak için gülmek için dahası çiş etmek için derken hangimizin huzurdan ötedir bu şehirde gezintisi ev kiraları olmuş vabis parası gibi hadi diyelim mak yavrusu parası kadar olsun dilin süt içerken yanıp yoğurdu üfleyerek yemesi gibi bir şey ,adam emekli olmuş İstanbul da parası az,parası çok İstanbul da dahası yetmiş iki buçuk millet girmişiz bir çıkmaza tepin Osman tepin zeytinden yağ çıksın emek senin para başka elin neyse ki emekliliğime az kaldı desem ona da çok beşe de çok velhasıl düşmüşüz bir garip keşme keşliğe hadi sonumuz hayırlara vesile,ne gün gördüm ne güneş, ahım gitti vahım kaldı gibi sözler bozuk para gibi şıngır, şıngır, hadi gelin köyümüze geri dönelim türküsü bile para etmedi benim sözümle mi değişecek değişmeyen geminin baca deliği Karabük demir çelik fabrikasında ne demirler doğrulurda bizim işimiz bir türlü doğrulmaz .
Bir oyun biter bir yenisi başlar kimisi laik der kimisi din elden gidiyor yahu şunun şurasında alamete ne kaldı sayenizde sakin olun hele bakın Avrupa bile birliğine almadı niye alsın ki naylon faturalar için mi insan pazarı için mi yada çok dürüst Müslüman olduğunuz için mi hayır onlar isteseler tekeden süt sağarlar seni zaten atmıştan bu yana sağıyor köyü kasabayı boşalttırdı topladı herkesi bir kaç atımlık gaz bombası ile yok olacak şehirlere üç tarafı denizlerle çevrili yurdum hayvancılık ölmüş,tarım ölmüş dahası milletin efendisi öldürülmüş kime ne uyuyanlar yine bizleriz uyanıklar zaten satıp vatanı geçmişler çoktan o yanı kimimizin Amerika da evi var dahası onlardan kaçının Çanakkale de şehidi var neyse bunlar derin konu derin mesele biz bakalım kendi işimize hayat işte öyle işte böyle….
Çalsın davullar oynasın ayılar kime ne?

KAMİL SÖYLEMEZ